MURAT GÖĞEBAKAN KİMDİR?
Murat Göğebakan, 9 Ekim 1968 tarihinde Adana’da dünyaya geldi. Babası Malatyalı, annesi Gazianteplidir. Anne ve babasının Almanya’daki işleri nedeniyle çocukluğu Adana ile Almanya arasında geçti. İlk, orta ve lise eğitimini Adana’da tamamladı.
1986 yılında Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’nı kazanarak profesyonel müzik eğitimine başladı. Mezuniyetinin ardından Çukurova Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalıştı; gitar dersleri verdi ve tasavvuf (dergâh) eğitimi aldı.
1995’te İstanbul’a taşınan Göğebakan, 1996 yılında Prestij Müzik etiketiyle yayımladığı “Ben Sana Aşık Oldum” albümüyle büyük bir çıkış yakaladı. Bu albümle Kral TV Video Müzik Ödülleri’nde “En İyi Çıkış Yapan Erkek Sanatçı” ödülünü kazandı.
“Kara Gözlüm”, “Öyle Ki Hasretimsin” ve “Kalbim Yaralı” gibi eserlerle geniş kitlelere ulaştı.
Sanatçı; Türk rock ve Anadolu rock çizgisinde, 2002’de yayımladığı “Ayyüzlüm” albümüyle MÜYAP En Çok Satan Albüm ödülüne layık görüldü. “Yaralı”, “Sana Olan Aşkım Şahit”, “Aşkın Gözyaşları” gibi albümleriyle kariyerini pekiştirdi. Cem Karaca, Barış Manço ve Zülfü Livaneli’nin eserlerini de yorumladı; çeşitli sanatçılarla düet çalışmaları yaptı.
2014 yılında, dönemin Başbakanı için bestelediği “Uzun Adam” adlı şarkıyla da gündeme geldi. Hayranlarının kendisine “Murat Abi” dediği sanatçı, “Sevgi Adamı” lakabıyla anıldı.
MURAT GÖĞEBAKAN’IN HASTALIĞI NEYDİ, NE KANSERİYDİ?
Murat Göğebakan’a Mayıs 2009’da, grip şikâyetiyle başvurduğu hastanede lösemi (kan kanseri) teşhisi konuldu. Yaklaşık iki yıl süren yoğun tedavi sürecinin ardından 2010 yılında sağlığına kavuştu.
Ancak hastalık 2013 yılında yeniden nüksetti. Lösemiyle mücadelesini sürdürürken sağlık durumu giderek ağırlaştı.
MURAT GÖĞEBAKAN NE ZAMAN VE NEDEN ÖLDÜ?
Murat Göğebakan, 24 Temmuz 2014’te rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Tedavi sürecinin ardından, 31 Temmuz 2014 tarihinde İstanbul’da, 46 yaşında, lösemiye bağlı komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybetti.
UNUTULMAYAN BİR İZ
Murat Göğebakan, yalnızca şarkılarıyla değil; hastalık sürecindeki direnci, samimi duruşu ve hayranlarıyla kurduğu güçlü bağla da Türk müzik tarihinde derin bir iz bıraktı. Eserleri ve hatırası, aradan geçen yıllara rağmen dinleyicilerinin kalbinde yaşamaya devam ediyor.
