Siyasetin iklimi genelde pusludur, kavramlar kurallar siyasetin bu puslu havasında birbirine girer. Toplumsal hafıza dünü çabuk unutur,güne bakar, siyasetçiler de bunu iyi bilir ve kullanırlar.
AK Parti heyetinin anayasa görüşmesi vesilesi ile HDP'ye yaptığı ziyaret siyaset dünyasını hareketlendirdi. Siyaseti yakından izleyenlerde Bahçeli ne diyecek beklentisi oluştu. Bahçeli'nin grup toplantıları uzun yıllardır siyasetin yönünü belirler, erken seçim kararları,başkanlık sistemine geçiş gibi ülkenin yönünü belirleyen en önemli konular ilk burada dillendirilir. Bunu bilenler salı gününü beklemeye başladı, ( Ben de dahil ).
Bahçeli , DOĞAL ve NORMAL diyerek ben de dahil herkesi ters köşe yaptı. Bu ziyaret ile ilgili görüşlerimi bir önceki NEREDEN BAKSAN TUTARSIZLIK başlıklı yazımda yazdım, düşüncelerimde en ufak bir değişiklik de yok.
Bu açıklama sonrası İYİ Parti Genel Başkanı'nın grup toplantısındaki açıklamaları ise, toplumsal hafıza dünü unutur sözüne fazlaca umut bağladığını düşündürdü.
Akşener tek milliyetçi parti biziz derken salonda ayakta alkışlayanlar, sadece Brüksel'de AB organizasyonu ile HDP'yle birlikte oturdukları masaya baksalar olurdu. Ya da masadaki ortaklarının son İngiltere seyahatinde Amberin Zaman isimli firari PKK, PYD destekçisi ile yaptığı görüşme ve verdiği fotoğrafa.
AK Parti'nin HDP ile görüşmesi üzerinden en milliyetçi hatta, tek milliyetçi biziz açıklaması yapanlar, kurucularının bizzat açıklayarak istifa ettikleri İYİ PARTİ- HDP anayasa görüşmelerine de bakabilirlerdi.
HDP meselesinde duruşu net olan tek siyasi parti MHP'dir. O kadar nettir ki, çözüm süreci döneminde AK Parti'ye neler dediyse, CHP liderliğinde hazırlanmaya çalışılan, postmodern çözüm süreci döneminde de CHP'ye de aynılarını söylemektedir.
HDP kongrelerine temsilci gönderip, Apo posterleri altında PKK marşı dinleten bazı siyasi partilerin temsilcilerinin ( Liste bir hayli uzun) bu görüşme üzerinden MHP'ye fatura çıkarma çabası da beyhudedir,önce aynaya baksınlar.
Son olarak,kendisini tek ve en milliyetçi olarak tanımlayan siyasi partiye birkaç soru soralım;
MHP, AK Parti ile ittifak yapmış ve bu ittifak ile kırk yıldır devam eden terörün bitirilme aşamasına gelmesine katkı vermiştir.
İYİ Parti ile ittifak yaptıktan sonra CHP'de neler değişmiştir? HDP'ye bakanlıktan başlayıp biz sayalım mı yoksa siz sayar mısınız? Bir soru daha;
Daha iki hafta önce Genel Başkanınız,
" Bize parmak sallayanlar var, HDP ile aynı masaya oturmamızı istiyorlar, derken kimleri işaret ediyordu. Son soru;
Herhangi bir kişi veya kurumun MHP'ye, HDP ile masaya oturun diye parmak sallamasını geçtik , aklından bile geçirmesi mümkün müdür?
Bu ziyaret üzerinden
MHP'ye yürümeyi planlayanların geçmişi de , eli de temiz olmalıdır. Bu anlamda temiz olanların attığı taşa tek sözüm olmaz.
Ancak sicili belli olanlara da en azından O KADAR DA DEĞİL demeyi borç biliriz.