Kurban Bayramında ufak bir kaza atlattık.
Bana göre ufak gibi görünse de, sol iki parmağımda ciddi bir hasara neden oldu. Sağ olsun hekimlerimizin sıkı tedavi süreci sonrasında çok az hasarla tekrar yazı yazmaya başlayabildim.
Ülkemizde ve şehrimizde gündem o kadar hızlı gelişiyor ki, bir konuya değinmeden diğer bir yazı konusu ortaya çıkıyor.
Benim gibi emekliler de % 19 enflasyon birde refah payı ile toplamda % 25 zam aldık. Hani içimden almaz olaydık diyesim geliyor.
Niye mi derseniz, Temmuz ayı adeta zam fırtınası ile geçti.
Benzin ve motorindeki zamlara adeta yetişemez olduk.
Hele 7500 TL alanlar ise kök maaş uygulaması nedeniyle zamsız bir 6 ay geçirecekler.
MHP lideri Devlet bey başta olmak üzere, Yeniden Refah Partisi Lideri Fatih Erbakan ve BBP Lideri Mustafa Destici memurlara yapıldığı gibi emeklilere de seyyanen bir zam yapılsın söylemleri bizleri heveslendirdi.
Ama hevesimiz kursağımızda kaldı.
Tabi diğer muhalefet partilerinin liderleri de bu söylemlerde bulundu ancak diğer 3 lider Cumhur İttifakının paydaşı oldukları için olabilirliği daha yüksekti.
Sonuç tabiki Ocak ayına kaldı.
Zaten Ocak ayında da normal sürece göre emekliler zamlarını alacaklar.
İşte Ocak ayındaki zam oranı da üç aşağı beş yukarı belli oldu.
Nasıl mı oldu derseniz.
Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, yıl sonu enflasyon beklentilerinin % 58 olarak beklediklerini ifade etti.
Enflasyon ile ilgili en sağlam ipucunu böylelikle bize vermiş oldu.
Tabi TÜİK 6 aylık enflasyon oranını ne açıklar Ocak/ta bilmiyoruz.
Ben ülkemizin para politikasının yürütücüsünün başı olan Merkez Bankası Başkanı hanımefendinin sözlerine göre hareket ediyorum.
Ocak ayında SSK emekli maaşlarına ortalama % 33 civarında bir zam öngörüyorum.
Çarşı pazara baktığımızda ortalık yangın yeri.
En basitinden ulaşıma bugün kentimizde ortalama % 60 zam geldi.
Ekmek fiyatları ortada.
Domates fiyatları yaz gelmesine rağmen 20 TL’nin altına inmedi.
Zincir marketlerdeki çalışanlar ellerinde etiketleri değiştirmekten yoruldu.
Dün markette çalışanlar arasında konuşurlarken ete zam geldi. Eski etiketleri sökün kelimesini duyunca eski fiyattan yarım kilo kıyma almayı kendime kar saydım.
Çalışan, ‘Abi hemen kasaya git, ödemesini yap’ uyarısı da cabasıydı.
249 TL’lik kıyma 300 TL’ye çıkmıştı. Bu fiyatlarda uygun fiyatlar bunu da belirteyim.
Marketlerde kasiyer, reyon görevlisinin yanı sıra etiketçi alımı da yakında yapılırsa hiç şaşırmam.
Dünyada ekonomi kötü durumda, ülkemize de yansıması var.
Eyvallah, bunu da kabul ediyorum.
Ancak bu yansıma neden sadece alt gelir gruplarını etkiliyor.
Şimdi Memur Konfederasyonları yaklaşık 5 milyon memur için Toplu Sözleşme Masasına oturuyor.
Açıkladıkları taslak çalışmalara bakılınca gerçekten umutlar yeşeriyor. Sonrası mı sükûtu hayal.
Mesela biz emekliler gibi memur ve işçi sendikalarının genel başkan ve yöneticileri de kemer sıksalar.
Gösterişli makamlar, makam arabaları.
Her gittikleri illerde en lüks otellerde konaklamasalar da, çalışanlarının konakladıkları yerlerde yatmayı deneseler.
Esnaf lokantasında yemeklerini yeseler.
Yine belediye başkanları çiçek böcek işlerini askıya alsalar da bu sıkıntılı dönemlerde vatandaşın temel ihtiyaçlarına yönelik halk ekmek fabrikası veya süspanse edilerek fırıncılardan ekmekleri vatandaşlara ulaştırsalar.
Ya da ulaşıma gelen % 60 zammı süspanse etseler.
Biz bize yeteriz. Ama işçisiyle, memuruyla, belediye başkanından, milletvekillerine, iş insanından, emeklisine kadar biz olursak yeteriz.
Yoksa biz kelimesini sadece işçi ve memur ile sınırlandırırsak maalesef biz bize yetemeyiz.
Okullar daha açılmadı. Birde okullar açılsın vay bizim halimize.
Sonra birileri vay sen şu telefonu kullanıyorsun, şuaraya gidiyorsun diye başlayan cümleler bir birimizi yemeye devam ederiz.
Son söz Merkez Bankası Başkanı hanımefendinin umarım yılsonu enflasyon tahmini doğrudur.
Sanki daha bu aydan itibaren çarşıda pazarda o rakamları çoktan bile geçtik.
Bizim Suriyeliler gibi gidecek başka ülkemiz yok. Lütfen ona göre kararlar alın.