Kütüphane haftası münasebetiyle beni şimdiki zamandan alıp çocukluğuma götüren kütüphane anılarım canlandı gözümde.
Öğretmen ödev verdiğinde okul çıkışı soluğu kütüphane de alır, çıt çıkarmadan kütüphaneden ödünç aldığımız kitapları okurduk. Bazen ise öğretmenimizin vermiş olduğu ödevleri yapardık. O sessizlikte, kitapların rayihasında kalmak zihnimi dinlendirirdi.
Şimdilerde Başiskele’de de açılan Kitaphane özellikle gençler için oldukça güzel etkinlik alanı oluşturdu. Gençler hem okuyacak hem çayını –kahvesini yudumlayacak.
Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Günümüz dünyası, sürekli gelişen değişen bir dünya. Bilim ve teknolojinin bu denli hızlı geliştiği bir dünyada kitap, dergi, gazeteler gerek dijital ortamda gerek basılı haliyle çocuklarımız tarafından mutlaka izlenilmesi, okunması gereken bilgi depolarıdır.
Çocuklar özellikle küçük yaşlarda taklit ederek büyür. ''Çocuğumda hiç kitap okuma alışkanlığı yok'' diyen anne babalar biraz da kendini sorgulamalı...
Aile etkinliklerinin mutlaka başına eklenmesi gereken kitap okumak yahut kütüphane ziyaretinde bulunmak , kitaplığımızda bulunan daha önce okuduğumuz kitapları kütüphanelere bağışlamak, sevdiklerimize kitap hediye etmek oldukça önemlidir.
Günümüzde bir tıkla her şeye ulaşabiliyor olmamız kitap okumanın önüne geçmiş gibi gözükse de kitaplardan öğrenmenin tadı bir başkadır.
Kitaplar bazen olasılıklar, bazen hayal gücü ile okuyucuyu içine çeker. Bu yüzdendir ki özellikle bazı kitapların sonuna yaklaştığında insanın içini bir hüzün kaplar.
Kitaplar ile birlikte İnsanı ,doğayı ve baktığımızda bize bahşedilenleri de okuyabilmek dileğiyle...