P.Ö-P.S !!!

Çetin Çıldır'ın Köşe Yazısı

Abone Ol

Dünyanın önemli bir bölümünün kabul ettiği takvimde milat sıfırıncı yıl olarak kabul edilir, öncesi milattan önce eksi birinci yıl sonrası ise birinci yıl olarak ifade edilir. Yaşadığımız dönem ise birçok alanda yıllar sonra sıfırıncı yıl olarak anılacak.

Öncesi anlatılırken pandemi öncesi (P.Ö), sonrası anlatılırken ise pandemi sonrası (P.S) olarak tanımlanacak.

Pandemi ilk darbeyi son yılların en popüler sözü KÜRESELLEŞMEYE vurdu. Soğuk Savaş öncesi tabloda NATO ve YARŞOVA paktı vardı.

Üretim, ticaret mal ve hizmet hareketleri blokların kendi içinde yaşanırdı. SSCB'nin yıkılması ile dünya yeni bir kavram ile tanıştı. Global dünya küreselleşme rüzgarı hemen her şeyi değiştirdi.

Ülkelere yeni sistemin dayattığı en önemli kavram sadece uluslararası rekabetin güçlü olduğu ürünleri üret ve onlara odaklan kalan ürünleri satın al.

Devletlerin önemli bir bölümü bu rüzgara kapılarak geçmişteki stratejik önemi haiz ürünleri bile üretmeyi bıraktı. Global bir köy haline gelen dünyada artık ne üretmeyi ve hangi konuda yatırım yapmayı planlıyorsanız uluslararası piyasalara bakmak zorundaydınız.

Serbest ticaret son yıllarda her alanda karşımıza Çinli rakipler çıkarmaya başlamıştı. İşte bu salgın bu kavramların tamamının sonunu getirdi.

Son yıllarda alternatifsiz görülen bu düzenin tüm kavramlarını yerle bir etti. Kapatılan sınırlar, evlerine kapanan insanlar yeni dünya düzeninin yeni kavramlarını ortaya çıkaracak.

Klişe anlatımlar mazi olacak. Örneğin bir kamyon buğday gönder 1 adet cep telefonu al diye tanımlanan teknoloji üretiminin önemini anlatan kavram.

Gıda güvenliği yeni dönemde en çok konuşulan kavram olacak. Uzun menzilli füzeler üretmenin önemini anlatan kavramlara solunum cihazı üretebilmenin önemi eklenecek.

Teknolojik ürün üretebilmenin yanına kendi kendine yetebilme gibi bir kavram eklenecek. Bir ürün üretilirken maliyet kavramının yanından vaka kriz dönemlerinde ne kadar önemli kavramı eklenecek.

Kısaca bu pandemi birçok kavramı unutmamıza yerine yenilerine alışmamızı sağlayacak. Aynı geçmiş dönemde olduğu gibi yine döneme uyum sağlayamayan birçok devletin yıkılmasına yol açacak.

Sosyal hayatın siyaseti uluslararası ilişkilere kadar bir çok şeyin değiştiğine şahitlik edeceğiz. Yeni döneme damga vuracak devletler bu pandemi sürecinden asgari hasarlı çıkanlar olacak.

Osmanlı devletinin yıkılmasının en önemli sebeplerinden biri sanayi devrimine uyum sağlayamaması olarak görülür. Türkiye Cumhuriyeti yeni başlayacak bu döneme ne kadar hazır?

Bu süreç başladığında sosyal medyadan bir paylaşım yapmıştım. Özeti bizim normal süreçleri yönetirken zorlandığımız yönetme konusunda ise bir problemimizin olmadığı şeklindeydi.

Yaşanan süreç bu tespiti doğruluyor.

Bu tespiti yaparken dayanağı hemen hiçbir ülkenin yaşamadığı kadar birçok krizle karşılaşmamız ve bu krizlerden asgari hasarla çıkmamızdı.

O paylaşımdaki iddiam ülkenin bu krizden de güçlenerek çıkacağı şeklindeydi ve durumda zaten bunu gösteriyor. Bu tarz paylaşımları siyasi bulan arkadaşlara tavsiyem yaşadıkları ülkeyi daha iyi tanımalarıdır. Bu süreç aynı gemideyiz kavramının vücut bulmuş halidir geçmişte banka hesabınız kuvvetli ise cebinizde güçlü ülkelere ait bir pasaportunuz var ise bu ülkeye aidiyet duymama hakkı veriyordu. Bu süreç gösterdi ki gidilecek fazla bir seçenek yok bu ülke size bile lazım!!!

Bu süreci en kötü okuyan ve anlayanlar kendini muhalif olarak tanımlayan kişiler ile onları temsil eden siyasi hareket. Siyasi geleceklerini iktidarın bu süreçte yaşayacağı sıkıntılar üzerinde görenleri üzülerek izliyorum. Geciken maskeler ve dışarıya yapılan yardımlar üzerinden siyaset üretme anlayışı sığ sulara yöneltiyor. Dünya Soğuk Savaş dönemini yaşıyor Devran değişiyor küreselleşme dönemi başlıyor pandemi ile dünya bir kez daha değişiyor özet ve her şey değişiyor, değişmeyen tek şey bizim muhalefetin siyaset yapma biçimi. Takdir ettiğim ise bu siyasi anlayış ile hala siyaset sahnesinde yer alabilmeleri…

SON SÖZ

Dünyanın gelişmiş olarak tanımlanan ülkelerinin tamamının aciz kaldığı pandemi sürecinin parlayan yıldızı Türkiye'dir. Genç yetenekleri nüfusu ve coğrafi avantajları ile Yeni dönemin önemli oyuncusu olmaya da adaydır. Bu pandemiye hangi ülkede yakalanmak istersiniz sorusunda bir ülke adı vermekte zorlanıyorsanız siyasi iktidarlar olmasa da devletiniz ile gurur duyun. Milli meclisin tekbir ve dualarla açılışının 100. yılında bu millet ve devlet sayısız darbe ve krize rağmen dimdik ayaktadır. Bu yüzyılda emeği alın teri ve canı ile katkı sağlayan herkese saygılarımı sunuyorum.

‌NİCE  YILLARA TÜRKİYEM !!!