Çevre

Prof. Dr. Meriç Albay: "Sapanca Gölü Ekosistemi Çöküşe Gidiyor"

Sapanca Gölü’nde su seviyesi ve kalitesi tehlikeli biçimde düştü. Prof. Dr. Meriç Albay, biyoçeşitliliğin ciddi tehdit altında olduğunu vurguladı.

Abone Ol

İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meriç Albay, Sapanca Gölü'nde son yıllarda gözlenen değişimlerin, göl ekosistemini tehdit edecek düzeye ulaştığını açıkladı. Kuraklık, yapılaşma, kaçak kuyular ve nüfus artışı gibi bir dizi etkenin, göldeki su kalitesini ve miktarını dramatik biçimde azalttığını belirten Albay, “Su kalitesi hiçbir zaman bu yılki kadar kötü olmamıştı” diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekti.

Uzun yıllardır göl üzerinde bilimsel çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Albay, özellikle oksijen seviyesindeki kritik düşüşün canlı yaşamını doğrudan tehdit ettiğini, suyun 10 metreden sonraki derinliklerinde oksijen miktarının litrede 4 miligramın altına indiğini söyledi.

Oksijen Kritik Seviyenin Altına Düştü

Prof. Dr. Meriç Albay’a göre, Sapanca Gölü’nde yaşanan değişim sadece miktarsal bir azalma değil; aynı zamanda yaşamı sürdüren temel parametrelerde de ciddi bir bozulma söz konusu. En dikkat çekici nokta ise oksijen seviyelerindeki düşüş. Albay, “10 metreden sonra oksijen 4 mg/L’ye kadar geriliyor, bu canlıların yaşaması için kritik bir eşik” diyerek ekosistem üzerindeki baskının artık geri dönüşü olmayan noktaya yaklaştığını ifade etti.

Ayrıca, göl kotunun 31’in altına inmemesi gerektiğini, ancak şu anda bu seviyenin 28,5’e kadar gerilediğini söyledi. Bu seviyenin altına düşülmesi, gölden dışarıya su verilmemesi gerektiği anlamına geliyor. Ancak mevcut durumda, sanayi ve içme suyu kullanımı gölün sınırlarını zorluyor.

Su Seviyesi Düşüyor, Kıyılar Yüzlerce Metre Çekildi

Göl çevresinde yürütülen gözlemler, su çekilmesinin yalnızca hacimsel değil, fiziksel olarak da belirgin hale geldiğini ortaya koyuyor. Albay, bazı kıyı bölgelerinde çekilmenin yüzlerce metreyi bulduğunu, derinlik olarak ise 3-4 metreye kadar gerileme görüldüğünü söyledi. Bu ölçekteki bir kaybın, göl ekosistemi için ciddi bir tehdit olduğunu belirtti: “Göllerde santimler bile önemlidir, burada metrelerle ifade edilen bir kayıptan söz ediyoruz.”

Bu çekilme yalnızca biyolojik çeşitliliği değil, aynı zamanda gölün içme suyu kaynağı olarak kullanılmasını da riske atıyor. Özellikle Adapazarı ve Kocaeli gibi büyük şehirler için Sapanca Gölü hayati önemde.

Kaçak Kuyular, Sanayi ve Yapılaşma Gölü Tüketiyor

Albay, göl çevresindeki kaçak kuyuların yer altı su seviyesini ciddi şekilde düşürdüğünü, bunun da gölü besleyen derelerin kurumasına neden olduğunu vurguladı. Yer altı sularının hızla tükendiğini, evsel kullanımın ve şişeleme tesislerinin bu baskıyı artırdığını belirten Albay, “Sadece sanayi tesisleri yılda 4 milyon metreküp su çekiyor. Bu sürdürülebilir değil” dedi.

Göl çevresindeki yazlık yapılaşmaların da su dengesini bozduğunu ifade eden Albay, bu yapıların hem yer altı su kaynaklarını tükettiğini hem de doğrudan göle gitmesi gereken suyun başka yönlere saptığını anlattı.

“Acil Eylem Planı ve Sit Alanı Koruması Şart”

Gelinen noktada yalnızca uyarılarla yetinmenin yetersiz kalacağını ifade eden Prof. Dr. Albay, Sapanca Gölü’nün “birinci derece sit alanı” ilan edilmesi gerektiğini belirtti. Aynı zamanda kapsamlı ve uygulanabilir bir su yönetim planına ihtiyaç olduğunu vurguladı.

“Geçen yılın faturasını bu yıl ödemeye başladık, bu yılınkini ise önümüzdeki yıl ödeyeceğiz” diyen Albay, iklim değişikliği ve yağış rejimindeki bozulmalar nedeniyle kısa vadede büyük bir toparlanma beklemenin gerçekçi olmadığını, ancak su çekimini azaltarak kaybın bir kısmının telafi edilebileceğini söyledi.