Dünya da ve ülkemizde yaşanan ekonomik kriz, sonrasında asgari ücrete ve maaşlara yapılan hatırı sayılır artırım sonrasında çalışanların banka promosyon anlaşmalarının güncellenmesi noktasında bir yarış başladı.
Bu arada hatırı sayılır zam konusunda yeterli mi derseniz, bana göre yeterli de değil.
Çünkü çarşı pazarda buna göre akaryakıt ve doların önlenemez yükselişi bahane edilerek her gün ürünlere de zam yapılmaktadır.
Dün Pazar pazarında gezdim.
Geçen sene 4-5 TL’ye satılan pırasa 15 TL’ye, 2-3 TL’ye satılan marul ise 10 TL’ye, 3-4 TL’ye satılan patates ise 11-12 TL’ye satılıyor.
Onun için ürün fiyatları yükselmesi hatrı sayılır maaşlara zam yapıldı diyebilirdim.
Neyse konumuza gelirsek, banka promosyonları ile ilgili olarak Anadolu Üniversitesi 5238 personeli için 41 bin 500 TL gibi yüksek bir banka promosyonu aldı.
İşte bu anlaşma Türkiye’ye örnek oldu.
İşte bu anlaşma da tüm çalışanlar tarafından yüksek anlaşmalar yapılması için beklenti oldu.
İlimizde Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ilk banka promosyon anlaşması için adımı attı. 1200 çalışan için yapılan ihale de 18 bin 100 TL verildi.
Sonrasında önceki gün Kocaeli Üniversitesi 5651 çalışan için 30 bin TL muhammen bedel ile açılan ihaleye 18 bin TL teklif verildi.
Şimdi eleştirime geçmeden önce banka promosyon ihalesi için iki örnek vereceğim.
Geçtiğimiz günlerde Afyon Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü bünyesinde bulunan 421 personel için 3 yıllığına 17 bin 200 TL teklif verildi.
Yine geçtiğimiz hafta Yalova Altınova Belediyesinde çalışan 46 personel için 18 bin 200 TL teklif verildi.
Şimdi gelelim eleştirimize, ya arkadaş ülkemiz sanayisinin başkenti olan kentimizde KOÜ gibi bir kurumda 5651 personel için açılan ihalede dalga geçer gibi 18 bin TL teklif vermeye cesaret eden banka müdürlerine mi fırça atalım, yoksa bu kurumları yöneten kişilere mi kızalım?
Şimdi bu iki ilden verdiğim örnek sonrasında banka yetkilileri adeta kurumlar ile dalga geçiyor.
Hane şu aklıma gelmiyor değil.
Bankalar acaba teklifleri yükseltmemek için kendi aralarında söz mü verdiler.
Yoksa iki tane verdiğim örnekteki rakamlar ile çalışan sayılarına bakarsanız gerçekten birileri bizimle dalga geçiyor.
Diğer taraftan banka promosyon ihalesini hala yapmamış kurum müdürleri ile ilgili de sendikaların ciddi eylem hazırlığı olduğunu duyuyorum.
Çünkü çalışanlar dört gözle banka promosyon ihalesinin yapılmasını ve yüksek teklif ile sonuçlanmasını beklemekteler.
Bana göre il bazında değil bakanlıklar bazında banka promosyon ihalesi yapılması daha yüksek rakamların alınacağının apaçık göstergesi.
Milli Eğitim Bakanımız Mahmut Özer, bakanlık çalışanlarına yönelik yaptığı anlaşma ile çok yüksek bedel ile teklifi sonuçlandırmış.
Onun için sağlıkçılar, adliye çalışanları, polislerimiz, maliye çalışanlarımız bu nokta da bakanlıklar düzeyince çalışma yapılmasını istediklerini yaptığım görüşmelerde duyuyorum.
Banka promosyon ihalelerini kurum yöneticileri ve müdürlerinin banka promosyon ihalelerini daha ciddiye almasını öneriyorum.
Başlıkta da belirttiğim gibi banka promosyon ihalelerinde zayıf kaldık.
Bu noktada yöneticiler ilk maçta mağlup olduklarını belirtmek isterim.