Ray Değişimi!!!

Çetin Çıldır'ın Köşe Yazısı

Abone Ol

Olan biteni zaten haber bültenlerinde izliyorsunuz. Biz satır aralarında söylenenler ile arka planda olanları anlamaya ve anlatmaya çalışalım. Biraz eskiden başlayalım ki olaylar anlaşılabilsin.

Öncelikle Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu CHP yelpazenin de ülkenin de tam merkezindedir, yani sol tandansta bir parti değildir. CHP'yi sola iten Demokrat Partinin kurulması ve izlediği yoldur.

1960 sonrasında ülkemizde yeşermeye başlayan radikal sol hareketlerin CHP'ye ilgisi ilk günlerden itibaren olmuştur. Ancak ufak sızmalar olsa da CHP 'nin oturmuş yapısı etkili olmalarına izin vermemiştir. Dönemin radikal sol fikir adamları da CHP'yi sol olarak görmezler. 68 kuşağı ile bu gruplar Dev Sol, DHKP C, MLKP gibi isimler altında silahlı devrimci mücadele dedikleri yola girdiler. 1980 darbesine kadar da bu yolda yürüdüler. Darbe sonrası bir kırılma yaşandı. Bir bölümü siyasi yolu tercih ederken, kalan bölümü parayı ödeyenlere taşeron hizmeti vermeyi seçtiler. Bu radikal sol örgütlerin 1984 sonrası her geçen gün güçlenen PKK ile ilişkilerini biraz araştırın.

Siyasi yolu seçenlerin bir bölümü hiçbir zaman büyüyemeyen TKP, TİP gibi partilerle, diğer bölüm ise dönemin merkez sol partisi ile yürüdüler. Darbe yönetiminin kapattığı , kadrolarını dağıttığı siyasi partilerin, yeniden kuruluş süreçleri ise işlerini kolaylaştırdı. SHP döneminde ise ilk kadrolaşmayı başardılar. O dönemki en büyük başarıları, dönemin HDP 'si DEP ile 1991 seçimlerinde ittifak yapmak. Gerçi seçim sonucu SHP için tam bir fiyasko oldu ama DEP'li yoldaşlarını ilk kez toplu halde meclise taşımayı başardılar. O dönemlerde DSP Genel Başkanı ve CHP efsanesi Bülent Ecevit'in SHP"ye yönelik eleştirilerini de biraz araştırın. CHP ile SHP nin birleşme süreci ile de toplu olarak CHP içine girmiş oldular. İlk dönemlerde Deniz Baykal'ın güçlü örgütlenmesi önlerindeki tek engeldi. Bu engel de kaset operasyonu ile halledildi. Son CHP kongresindeki Canan Kaftancıoğlu- Tunç Soyer ittifakı ile de son nokta konuldu.

CHP 'den ayrılan ya da dışlanan ne derseniz deyin, başta Muharrem İnce olmak üzere tamamının ifade ettiği CHP işgal altındadır ifadesinin kısa tarihçesi budur. Uzun süreden beri yazılarımda CHP ile HDP daha da yakınlaşacak derken okuduğum resim de budur.

Canan Kaftancıoğlu MLKP'li sözde komutana selam gönderirken, ermeni soykırımı açıklamaları yaparken kendisine sorulan bu konular ile ilgili soruya , yaptığım açıklamalar parti politikasına aykırı değil diyor. Bunu dedirten de bu yapıların parti içindeki güçlenen yapısıdır.

Tabii ki CHP bunlardan ibaret değildir. Ancak sayısal olarak az da olsalar, örgütlü olan bu yapılar etkilerini her geçen gün arttırıyorlar. Bu durumdan en büyük rahatsızlığı da samimi duygularla ve Atatürk'ün kurduğu parti diyerek destekleyenler yaşıyor. Sayısal olarak çoğunlukta olanlar bu grup ama artık organize değiller. Parti içinde kendilerine liderlik yapacak isim de kalmadı.

Bu kitlenin isyanını kontrol altına almanın yolunu da biliyorlar, bir kaç doz Erdoğan düşmanlığı.

Demirtaş'a özgürlük, tezkereye red, SIHA'lar yargısız infaz yapıyor gibi söylemlere bir de bu pencereden bakın istedim. Ya da Sezgin Tanrıkulu, Veli Ağbaba gibi isimlerin mecliste misafir ettiği isimlerin terörist çıkması, yine bir kısım CHP' lilerin hapisten çıkması için ortalığı ayağa kaldırdığı ismin emniyete intihar saldırısı yapması gibi olayların tamamı tesadüf , değil mi?

Biliyorum düne bakmayı sevmiyorsunuz ama dünü anlatmadan bugünü anlamak da mümkün olmuyor. CHP yi iktidar yapalım derken, bakın aslında iktidara kim geliyor. Bir yandan HDP eşbaşkanı Ağrı'dan sesleniyor

iktidara geliyoruz diye, kime veya neye güveniyor acaba ?

Gerçi çok da takılmayın bunlara , Erdoğan gitsin sonra bakarsınız değil mi?

SON SÖZ

Bu ülkede teröristlerin, teröre destek verenlerin, siyasi uzantılarının, siyasi uzantılarına meşruiyet kazandırma misyonunu üstlenenlerin tümünün insani hakları olduğunu savunan sayısız insan bulursunuz. Mesele bu mücadelede şehit olanların, onların yakınlarının da insani hakları olduğunu savunacak adam bulmak. Bugün ülkenin ana gündemi ekonomi ise, şehitlerin mücadelesinin başarısı sonucudur.

Bu yazıyı yazmaya başlarken IYI Parti milletvekili Lütfü Türkkan'ın bu şehitlerin bir tanesinin kardeşine ettiği küfür olayı yaşandı. Neresinden bakarsan bak rezil bir olay, ayrıca bu şahsın ilk vukuatı da değil. Normalde özür dilemek erdemdir ama bu olay onlardan biri de değil. Peki şimdi ne olacak, hemen eski defterler açılacak, o öyle yapmıştı, bu da zamanında böyle. Peki o olaylar olduğunda siz ne yapmıştınız, hiç eleştirmediniz mi ? Bir kez olsun siyaseti bırakıp empati yapmayı deneseniz belki milat olur. Kardeşini kaybetmiş insanın yerine kendinizi koyun, siyasi olarak birşeyler kaybedersiniz ama belki insan olmayı başarırsınız.

Son dönemlerde her esnaf ziyareti ayrı bir vukuat olan IYI Parti Genel Başkanı sanıyorum reklamın iyisi kötüsü olmaz, reklam reklamdır anlayışı ile bu ziyaretleri sürdürüyordu. Özellikle de sorun çıkma ihtimali olan bölgelere gidiyor, bazı kurgu olaylar hazırlanmasına da göz yumuyor, yoluna devam ediyordu. Bu son olay sonrasında sanıyorum bir süre ara verecektir. Yeni bir esnaf programı yapmadan bu küfürbaz şahıs için gerekeni yapmazsa provakasyona son derece açık bir alanda siyaset yapmak zorunda kalacaktır.

Siyasetçiler halkın hafızası olmadığına,ilave olarak tabanlarının her yaptıklarında keramet aradığına inanırlar. Ancak IYI Parti tabanı son dönemde olan bitene kılıf bulmakta zorlanıyor.

HDP ile anayasa çalışmasının deşifresi sonrası Demirtaş ile kahvaltı açıklaması, hemen devamında kürdistan skandalı son olarak da şehit kardeşine küfür olayı, bunları ne çabuk unutan hafıza ile ,ne de altındaki keramet ile halletmek kolay değil.

Biraz ara verin, bir tabana bu kadar yüklenilmez. Halkın hafızası olmadığı konusu da bir efsane ona da inanmayın bu millet herşeyi bir yere yazar, zamanı gelince de hesabını sorar,dün ihtişamlı olan sayısız partiyi de tarihin çöplüğüne atmıştır

İlk bölümde CHP 'nin ray değişimine değindik. IYI Partinin bilmesi gereken bu ray değiştirmiş CHP treni,eğer acilen inmezlerse, isteseler de istemeseler de onları HDP istasyonuna götürecek, bilginiz olsun.