İttifaklar hakkında gazetemize yapmış olduğu ziyarette açıklamalarda bulunan CHP Karamürsel Belediye Başkan Adayı Ahmet Çalık, “Genel merkezlerinin başaramadığını tabanda vatandaş başaracaktır. Değişim isteyen, ilçesi için, ili için Türkiye için işlerin yolunda gitmediğini düşünen, ilçelerinin hak ettiği şekilde yönetilmediğini düşünen seçmen iktidarın karşısındaki en güçlü adayın arkasında saf tutacaklardır diye düşünüyorum” dedi.

Kocaeli Haber -  CHP Karamürsel Belediye Başkan Adayı Ahmet Çalık gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Akçaalan ve Yazı İşleri Müdürümüz Gülşah Yücel Ay’ı ziyarette etti. Ziyaret kapsamında Çalık yerel seçimler üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu. ‘Karşımızda kemik gibi bir iktidar bloğu var’ diyen Çalık, Millet ittifakı hakkında ise, “Artık her parti kendi başının çaresine bakıyor gibi bir görüntü var. Fakat ben bunun bu seçimde değişecek olduğunu düşünüyorum” dedi.

“KARAMÜRSEL SEÇMENİ UÇTA DEĞİLDİR”

Çalık konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Karamürsel 12 Eylül ihtilalinden sonra genelde merkez sağ siyasetin seçildiği bir yer oldu. Mesela 3 dönem Doğru Yol Partisi kazandı. Bir dönem Saadet Partisi kazandı. Ondan sonra 2 dönem bir dönem Doğru Yol, bir dönem Demokrat Parti ondan sonrada 2 dönemde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin seçim kazandığı bir yer. Yani genelde merkez sağ seçmenin bulunduğu bir yer. Fakat Karamürsel seçmeni uçta değildir. Demokrattır aslında. Yani Karamürsel seçmenin Cumhuriyetle, Cumhuriyetin idealleri ve kazanımlarıyla, Atatürk ve İnönü ile problem yoktur. Cumhuriyete bağlıdır fakat konjonktür olarak farklı farklı adaylara oy verebilir.

“OYUNU VERİYOR AMA CEZALANDIRMAYA GELDİĞİ ZAMAN..”

Toplumun karşısına nasıl bütünlükle çıktığımız önemli oluyor. Yerel seçimlerde parti olduğu kadar aday kimliği de ön plana çıkan seçimler. Adayında toplumla bütünleşmesi toplumun tarafından tanınıyor olmuş olması, işinde başarılı olmuş olması, farklı farklı sebepleri sayabiliriz. Ama neticede toplumda iç içe olması önemli oluyor. Adaya da oy verilebiliyor. Bir de Türk toplumunda son dönemde şöyle bir şey gerçekleşmeye başladı. Özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi seçmenlerinde. Adalet ve Kalkınma Partisi üyelerinin Tayyip Erdoğan'a karşı özellikle yakınlığı var. Onlar ayrı bir duygusal bağlı. Genel seçim olduğu zaman diyelim ki Tayyip Bey’e sahip çıkıyor ama Türkiye’deki olan bütün olumsuzluklardan, bütün handikaplardan etrafını sorumlu tutuyor. Şimdi Tayyip Bey’i onlardan tenzih ediyor, oyunu veriyor ama cezalandırmaya geldiği zaman onun çevresini veyahut da belediyelerin cezalandırabiliyor.

“YEREL SEÇİMDE HALK CEZALANDIRACAK”

Şimdi Türk toplumu biraz bunalmış vaziyette. Yerel seçimde halkın cezalandıracağını düşünüyorum. Cezalandırmanın 2019’dan daha fazla olacağını düşünüyorum. Çünkü Türkiye’nin genel pozisyonunda, belediyelerinde genel hizmetleri de 2019’dan daha iyi değil. Ekonomik olarak da siyasal olarak da 2019’dan daha iyi koşullarda değiliz şu an Türkiye’de. Kocaeli’de de değiliz. Karamürsel’de de değiliz. Ocak ayı sonunda 17 bin TL olacak olan bir asgari ücret var. Karamürsel özelinde söyleyeyim en düşük ev kirası 10 bin - 13 bin civarında. 17 bin TL asgari ücret, 12 bin TL ev kirası nasıl olacak? Bu toplum bununla yüzleşmiyor mu? Bu toplum bunun çilesini çekmiyor mu? Bu toplum çocuğuna rahatça harçlık verebiliyor mu? İstediği gibi çocuğunu besleyebiliyor mu?

“TOPLUM ARTIK BİR YERDE DUR DİYECEK”

Karamürsel’de çok ciddi uyuşturucu var. Karamürsel’deki uyuşturucu kullanımı ve satım oranı Türkiye’nin ortalamasının üzerinde. Gençlere sahip çıkmak gerekiyor. Aileler bunu görmüyor mu? Türkiye'de uyuşturucu kullanımı ve satım oranı artık oldukça arttı. Eskiden Türkiye uyuşturucunun gelip geçtiği transit yol güzergahıydı bugün durduğu ve pazar haline getirdiği bir yer haline geldi. Şimdi burada belediyelerin, gençlerin enerjisini alacak sosyal tesisler, gençlerin enerjisi aldığı kültürel faaliyetleri için zeminler hazırlamazsa gençlerin enerjisini doğru yönlere kanalize etmezse onların doğru arkadaşlıklar kurmasını sağlayamazsa, sağlayacak ortamları yaratamazsa biz bu çileyi çok daha fazla çekeceğiz. Aileler bu endişeleri duymuyor mu? Hepsini yaşıyor, hepsini duyuyor. Onun için ben 2024 seçimlerinde toplumun bir yerde artık dur diyecek olduğunu düşünüyorum.

“TAVANIN YAPAMADIĞINI BAŞARAMADIĞINI VATANDAŞ BAŞARACAK”

Karşımızda kemik gibi bir iktidar bloğu var. Milliyetçi Hareket Partisi ile beraber Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kemik gibi bloğu var. Ne olursa olsun birbirlerinden ayrışmıyorlar. Birbirlerine ters hareketler yapsa bile birbirlerini tolere ediyorlar. Mesela bugün Hüdapar Genel Başkanı meclis kürsüsünden özerklikle eyalet tartışılmaz diyor. Milliyetçi Hareket Partisi’nden ses gelmiyor. Şimdi Millet İttifakı’nda ise daha paçalı bir görüntü var. Yani ittifak dağılmış. Artık her parti kendi başının çaresine bakıyor gibi bir görüntü var. Fakat ben bunun bu seçimde değişecek olduğunu düşünüyorum. Nasıl değişecektir? Tavanın yapamadığını, yani genel merkezlerin başaramadığını tabanda vatandaş başaracaktır.

“SEÇMEN İKTİDARIN KARŞISINDAKİ EN GÜÇLÜ ADAYI DESTEKLEYECEK”

Değişim isteyen, ilçesi için, ili için Türkiye için işlerin yolunda gitmediğini düşünen, ilçelerinin hak ettiği şekilde yönetilmediğini düşünen seçmen iktidarın karşısındaki en güçlü adayın arkasında saf tutacaklardır diye düşünüyorum. Onu destekleyeceklerini düşünüyorum. Başka da çıkış yolumuz yok zaten. İçimizde kaç tane mülteci olduğunu devlet biliyor mu? Bilmiyor. Vatandaşın kimisi 10 milyon diyor kimisi 15 milyon diyor. Bunların kimin kontrolü altında olduğunu da bilmiyoruz. Bu memlekette birisi düdük çalsa ne olacağını bilmiyoruz. Öyle bir esrarengiz bir görüntü içerisinde.

“HİÇBİRİ DÜŞMANIMIZ DEĞİL”

Karamürsel özelinde hiçbirisi bizim düşmanımız değil. AK Parti’nin de adayları hepsi tanıdığımız bildiğimiz, selam verdiğimiz insanlar. İYİ Parti’nin adayı Mehmet abide benim yıllarca komşuluk yaptığım abimdir. Diğer partilerin adaylarıyla da benim yıllardır tanışıklığım vardır. Karamürsel, Kocaeli’nin diğer ilçelerinden biraz daha farklı bir kasaba kültürünün devam ettiği bir ilçe. Birbirini tanıyan insanların, birbirine selam veren insanların yaşadığı bir ilçe. Haliyle bu arkadaşlarımızla siyasi partilerin adayları olarak yarışacağız. Hiçbirisi düşmanımız değil. Eşimiz, dostumuz, arkadaşımız. Ama bir gerçekte var. Biz yaşadığımız şehre hizmet etmek için yarışacağız. Farklı siyasi partiler adı altında bu hizmetleri verebilmek için yarışacağız.

“GEREĞİNİ HEP BERABER YAPMAK DURUMUNDAYIZ”

Bunu yaparken mevcut durumdan memnun olmayan, ilçenin hakkının verilmediğini düşünenler, potansiyelinin kullanılmadığını düşünenler, daha iyilerine layık olduklarını düşünenler haliyle mevcut yönetimin karşısındaki en güçlü adayın yanında durmak durumundalar. Biz nasıl başaracağız diğer türlü değişimi? Eğer biz sadece partizanlık yapacaksak, sadece partimiz adına hareket edeceksek o zaman mevcut durum devam eder. Ama bizim şehrimiz, ilçemiz için bazı tereddütlerimiz varsa bu gidişata bir dur demek istiyorsak o zaman gereğini hep beraber yapmak durumundayız. Tüm toplum, seçmen olarak yapmak durumundayız.”