İzmit Belediyesi’ne konulan SGK haczi hakkında gazetemize yaptığı ziyarette açıklamalarda bulunan CHP’li Meclis Üyesi Devrim Bal, “Mağdur olan Fatma Hanım değil. Mağdur olan vatandaşlar. Cezayı bize kesmiyorlar. Yaptıkları hiçbir şeyin zararını biz çekmiyoruz. Fatma Hanım da çekmiyor. İzmit halkı çekiyor” dedi. Sözlerinin devamında Bal, “İşin arkasında siyasi şeylerin olduğunu gösteriyor bize. Samimi bir ortam yok. Nasıl topal ördek yaparız hikayesi” dedi.

Kocaeli Haber - İzmit Belediyesi CHP’li Meclis Üyesi Devrim Bal gazetemize ziyarette bulundu. İzmit Belediyesi’nin 4 buçuk yıllık süreci hakkında açıklamalarda bulunan Bal, çok tartışılan borç ve SGK haczi konularına da değindi. “Yüzde 80 oranında bir borçla belediye bizlere teslim edildi” diyen Bal, “2024 yılı bütçemiz 2 Milyar 24 Milyon TL olduğu için borcumuzun bütçeye oranı yüzde 50 seviyelerine inmiş durumda” ifadelerini kullandı. SGK haczini İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet gibi basından öğrendiğini ifade eden Bal, “Mağdur olan Fatma Hanım değil vatandaşlar” diye konuştu. MHP’li Meclis Üyesi İlker Kazan’ın, “Belediye bitmiş. Belediyenin şirketi 11 Milyon TL borçlu. Belediyeyi batırdılar” açıklaması hakkında ise Bal, “Belediyeler kar-zarar ilişkisi içerisinde olmaz” ifadelerini kullandı. İşte Bal ile yaptığımız röportaj:

“BELEDİYELER KAR ZARAR İLİŞKİSİ İÇERİSİNDE OLMAZ”

-Geçtiğimiz haftalarda MHP’li Meclis Üyesi İlker Kazan, “Belediye bitmiş. Belediyenin şirketi 11 Milyon TL borçlu. Belediyeyi batırdılar” şeklinde gazetemize açıklama yaptı. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz?

“İlker Bey ile komisyonda beraberiz. Eline aldığı bilanço üzerinden özel şirket mantığı ile hareket ettiği için bu söylemde bulunmuş. Ama belediyeler kar-zarar ilişkisi içerisinde olmaz. Belediyenin kar etme amacı yoktur. Belediyeler hizmet etmek için çalışırlar. Nevzat Bey bisiklet alıyordu. Bunları ücretsiz bir şekilde dağıtıyordu. Şimdi belediye zarar etmiş mi oldu? Belediye ve belediyeye bağlı şirketler kamu tüzel kişiliğindeler. Özel şirket değiller. Tabi ki Türk Ticaret Kanunu’na bağlı doğru. Ama SARBAŞ ve BEKAŞ sahibi İzmit Belediyesi. Yani özel bir kişilik değil sahibi. Bunlar tamamen İzmit Belediyesi’ne bağlı olan şirketler.

“KAR AMACI GÜTMEDİK”

İzmit Belediyesi’ne bağlı şirketlerin amacı yine belediye gibi halka hizmet etmektir. Son iki aya kadar 2 TL’ye çay sattık. Böyle bir ekonomide 2 TL’den çay satmak hangi baba yiğidin harcı? Bana bir tane özel firma gösterin. 2 TL’den çay satsın. Şu an 7,5 liraya geldi. Kar amacı gütmedik. Zarar edeceğimizi de biliyorduk. Ekonomi çok kötü. Pandemi geçirmişiz, insanların psikolojisi bozulmuş. İnsanlar çocuklarını alıp çay içecek yer bulamıyorlar. Hem ceplerinde para yok hem de çay alacak güçleri yok. ‘Ne yapalım?’ dedik. Hemen bir tane firmaya, ‘Burayı işletin’ dedik. Biz de oradan para kazanalım. Biz zor olanı seçtik. Çünkü zor olan önemli. Buradaki amaç belediye para kazansın mı? Belediye hizmet etsin mi? Bu iki sorunun cevabını verdiğimiz zaman zaten şirketin kar-zarar ilişkisine bakmazsınız. Biz de bakmadık. İnsanlar korkmadan, cebindeki paranın büyüklüğünü düşünmeden, fiyatları düşünmeden gelsin ramazanda iftarını yapsın, normal bir zamanda doğum gününü kutlasın, arkadaşlarıyla çayını içsin, yemeğini yesin istedik. İşin sonunda kasaya giderken korkmasın dedik. Bizim amacımız buydu.

“ZARAR ETMEMİZ, BORÇLU GÖZÜKMEMİZ HİÇ ÖNEMLİ DEĞİL”

Biz oradan kar etmek isteseydik 2 TL’den çay vermezdik. O çayı 10-15 TL’den verirdik. Amacımız kar değildi. Somut bir örnek olsun diye çayın üzerinden gidiyorum. Amaç hizmet etmek olduğu için teorik anlamda belki borçlu gözükebilir ama pratik anlamda baktığınız zaman özel bir mülk olmadığı için tamamen belediyeye bağlı olduğu için hizmet etmek amacıyla kurulmuş bir şirket ve bizde hizmet ediyoruz. Bizim zarar etmemiz, borçlu gözükmemiz hiç önemli değil. Bizim için önemli olan vatandaşın mutluluğu.”

“BORCUMUZUN BÜTÇEYE ORANI YÜZDE 50 SEVİYELERE İNDİ”

- Muharrem Tutuş tarafından şirket dışında belediyenin 1 Milyar TL borcu olduğu söyleniyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

“2019’da biz göreve geldiğimizde devredilen borç 238 Milyon TL’ydi. 2019 bütçesi ise 300 Milyon TL’ydi. 300 Milyon bütçesi olan bir belediyenin 238 Milyon TL borcu vardı. Yani bütçeye oranla belediyenin borcu yüzde 80’dir. Bugün ise Eylül ayı itibariyle 740 Milyon TL borcumuz gözüküyor. Bu borçların büyük oranı kamu borçları. Diğerleri ise araç alımı ve piyasaya olan borçlarımızdan oluşuyor. 2024 yılı bütçemiz 2 Milyar 24 Milyon TL olduğu için borcumuzun bütçeye oranı yüzde 50 seviyelerine inmiş durumda.

“YÜZDE 80 ORANINDA BİR BORÇLA BELEDİYE BİZLERE TESLİM EDİLDİ”

“Yüzde 80 borç hiçbir ekonomik kriz yokken, bu kadar büyük enflasyon oranları yokken, istedikleri kararları meclisten rahatça geçirdikleri ve bakanlık desteği aldıkları dönemde oldu. Peki bu borç yapılırken o dönem İzmit Belediyesi bizler gibi araçları satın mı almış? Hayır. Kreşler mi açmış? Hayır. Tam tersi var olan kreşi kapatmış. Eğitimdeki eşitsizliği ortadan kaldırmak için Çınar Akademi’yi mi kurmuş? Hayır. Bunlara rağmen yüzde 80 oranında bir borçla belediye bizlere teslim edildi. Bizler ise birçok sosyal belediyecilik anlamında yaptığımız projelerle birlikte araçlarımızı da satın aldık. Bugün yüksek enflasyon ve ekonomik kriz yaşanıyorken, bakanlık desteğimiz yokken, pandemi ve deprem yaşanmışken, meclis çoğunluğumuz yokken borcun bütçeye oranını yüzde 50 seviyesine düşürdük. Yani hem çalıştık hem de borcumuzu düşürdük. Belediyelerde sadece borca bakılmaz. Bir de varlıklara bakılır. Bugün itibariyle belediyemizin dönen ve duran varlıkları yaklaşık 1 Milyar TL’ye yaklaşmış durumda. Evet borç yapmışız ama bu borcun karşılığında belediyemizin varlıklarını ve öz sermayemizi artırmışız.”

“SGK HACZİNİ FATMA HANIM DA BİZ DE BASINDAN ÖĞRENDİK”

-İzmit Belediyesi şu sıralar SGK haczi ile gündemde. Süreç nasıl ilerliyor?

“Fatma Hanım basından öğrendik demişti. Biz de basından öğrendik. Acı olan şey şu, SGK daha önce bununla ilgili belediyeye bilgi vermedi. SGK bir kamu kurumu, İzmit Belediyesi de bir kamu kurumu. Fatma Hanım bütçeyi kendi cebinden ödemiyor sonuçta. Bunlar belediyenin gelir ve giderleri. Borç da belediyenin borcu. Tabi ki de ödenmesi gerekiyor. Yapılandırılmış sonuçta. Bizden önce de borç vardı. Bizden sonra da borç olacaktır. Sadece İzmit Belediyesi’nde değil bu borç. Bütün belediyelerde aynı sıkıntı var. Ekonomi kötü. Kamunun kamuya olan borcu bu. Tabi ki ödenmesi gerekir. Belli planlar çerçevesinde ödeniyor zaten. Ama bunu bu şekilde belediyenin bütün yerlerine haciz koyarak çözüme kavuşturmak tamamen çözümsüzlük. Tamamen siyasi olarak İzmit Belediyesi’ni zora sokmak. Başka hiçbir anlam çıkmaz buradan. Eğer samimi olsalardı sadece borç kısmını hacze koyarlardı. Şu an belediyenin bütün varlıkları, bütün arsaları, araçları haciz altında.

“NASIL TOPAL ÖRDEK YAPARIZ HİKAYESİ”

İşin arkasında siyasi olarak başka şeylerin olduğunu gösteriyor bize. Ortada samimi bir ortam yok. Olayı çözme çabası değil nasıl topal ördek yaparız hikayesi. Seçimlere az bir zaman kalırken yapıldı bu. Bizim o gün konut satışımız olacaktı. Nakit bir gelir olacaktı. O gün yapıldı bu iş. Belediyenin kasasına nakit para girmesin istiyorlar sanki. Sanki tesadüf değil de o tarih bilerek planlanmış gibi geliyor. Yaşadıklarımız da bize ne yazık ki bunu düşündürüyor. Samimi olduklarını düşünmüyorum. Artık her şeyde ne yazık ki siyasi olarak bir taş koyma çabası olduğunu görmeye başladık. Ne yazık ki bizi böyle düşündüren şey onların bugüne kadar yaptıkları.

“MAĞDUR OLAN FATMA HANIM DEĞİL VATANDAŞLAR”

Keşke böyle olmasa umarım çözüme kavuşur. Çünkü mağdur olan Fatma Hanım değil vatandaşlar. Cezayı bize kesmiyorlar. Yaptıkları hiçbir şeyin zararını biz çekmiyoruz. Fatma Hanım da çekmiyor. İzmit halkı çekiyor. Bugüne kadar yaptıkları bütün yanlışın hesabını da İzmit halkı soracak. Olumsuz olan her şey İzmit halkına yansıyor. Kesinlikle bu hatadan bir an önce dönmeleri lazım. Bir an önce bu haczi kaldırmaları lazım. En azından kendi borçlu olduğu miktar kadar haciz yapsınlar.

“VATANDAŞ BÜTÜN GERÇEKLERİ GÖRÜYOR”

Keşke bir kamu kurumunu arayıp daha önceden bilgi verselerdi. Keşke başka çözüm yolu arasalardı. SGK'ya olan borcumuzun çoğu belediyeye bağlı BEKAŞ üzerinde. Belediyenin kendi borcu değil bu BEKAŞ’ın daha çok borcu var. BEKAŞ’ın borcunu 48 ay yapılandırmak istiyorlar ama biz diyoruz ki, ‘Bunu 120 aya çıkartın.’ Sonuçta BEKAŞ bir şirket ama yüzde 100'ü belediyeye bağlı bir şirket.  Ne yazık ki samimi değiller. Vatandaş bütün gerçekleri görüyor.”