Kocaeli Haber - İzmitli esnaflar, ekonomide ve enflasyon rakamlarında yaşanan artışlar nedeniyle yaşadıkları zorlukları Bugün Kocaeli Gazetesi’ne anlattı. Esnaflardan kimisi, “Ayakta kalabilmenin mücadelesini veriyoruz” derken kimisi de, “Esnafım ama akşamları kuryelik yapmayı düşünüyorum” dedi. İşte İzmitli esnafların sorunları..

Kocaeli Haber - Ekonomide ve enflasyon rakamlarında yaşanan artışlardan dolayı çoğunlukla zorluk çektiklerini ifade eden İzmitli esnaflar, Bugün Kocaeli Gazetesi’ne konuştu. Ekonomi konusunda yaşadıkları zorlukları anlatan esnaflar, dolar kurundaki ve kira fiyatlarındaki artışlardan dolayı da sıkıntı yaşadıklarını dile getirdi. Stopaj vergisi ve diğer vergilere de dikkat çeken esnaflar yaşadıkları zorlukları tek tek anlattı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın 2026 yılında doların 47,79 TL olmasını öngördüklerini belirterek yıl sonu dolar kurunun da 30,40 TL seviyesinde olacağı yönündeki tahminleri hakkında da konuşan İzmitli esnaflar düşüncelerini böyle paylaştı:

Vural Doğan – Vudo Collection – 25 Yıllık Esnaf - Dükkan Sahibi

“KÜÇÜK ESNAF AYAKTA KALMA MÜCADELESİ VERİYOR”

“Yaklaşık 25 yıldır İzmit'in göbeğinde esnaflık yapıyorum. Esnafın ilk sorunu tabi ki ekonomi. Mal almakta güçlük çekiyoruz. Kâr marjımız düştü. Onları satmakta sıkıntı yaşıyoruz. Rekabet ortamı çok. İnternet ortamı çok olunca büyük firmalarla küçük esnafların arasındaki makas oldukça açıldı. Bir de kiracı olursan kiraların da malum fahiş fiyatlara çıkması bizi zor durumda bırakıyor. Hükümetin bizim gibi küçük esnaflara bir yardımı yok. Mesela ben yaklaşık 53 bin TL gibi bir yapılandırma yaptım. Onu üç aydır ödüyorum. Ama arkası şu anda yine 24 Bin TL’ye geldi. Çünkü yapılandırma ödüyorsun, kendi masraflarını yapıyorsun arkadan birikeni ödeyemiyorsun. Tekrar borçlanıyorsun. Yani küçük esnafın ekonomik anlamda hiçbir getirisi yok şu anda. Sadece ayakta kalabilmenin mücadelesini yapıyoruz.

“KÜÇÜK ESNAF BATAR”

Bu durumda küçük esnaf batar. Yani küçük esnafın şu anda ayakta kalması kendi çabası. Mal almakta ve satmakta zorluk çekiyorsun. Zaten kâr marjın düşmüş. Dolar yukarı çıktıkça zaten ürünler zamlanıyor. Şimdi bir de kış sezonuna girdiğimiz zaman bizim işlerimiz biraz daha yavaşlar. Çünkü düğünler, nişanlar, sünnetler bittiği için okul dönemi başladığı zaman işimiz de zorlaşıyor. Yani küçük esnaf kalmayabilir. Belki de hükumet politikası olarak da görebilirim ben bunu. Yani büyük mağazalar kalsın, küçük esnaf bitsin diye. Ama küçük esnaf da Türkiye'de bir yapıdır. Bakkalından tut, kasabına kadar. Bunların da yaşaması lazım.

Cumhur İttifakı'nda yapılacak olan ekonomik tedbirler 2026 yılına sarkıyor diye düşünüyoruz. 2026 yılına kadar bu insanlar nasıl yaşayacak, nasıl edecek? Onun bir planlaması, bir fizibilitesi yok.

“KİMSEYE DERDİMİZİ ANLATAMIYORUZ”

Siyasetçiler şimdi yerel seçimler için yanımıza gelecekler. Biz bunları anlatacağız. Onlar sadece dinliyorlar, gidiyorlar. Onun için çok zor bir durum var ortada. Nasıl çözümleneceğini biz de bilmiyoruz kimseye derdimizi anlatamadığımız için. En azından vergilerimizde indirim yapılması ya da bizi bir sabit vergiye bağlamaları, stopaj vergilerimizi almamaları gibi önerilerimiz var ama onları da kimse dinlemiyor. Küçük esnafın en azından bizim isteğimiz olarak stopaj vergisini almaması lazım. Bana göre çünkü çok büyük bir yara. Stopaj vergisini esnaflara sorun benim dediğim gibi geri dönüşler alacaksınız. En büyük sıkıntılarımızdan bir tanesidir bu. Gelir vergisi, peşin vergi, KDV oranları, tamam ama o stopaj bizim sırtımızda bir kambur.”

Abdulkadir Şirin – Şirin Çiçekçilik – Dükkan Sahibi

“HER GÜN BİRİNE ZAM GELİYOR”

“2009 senesinde çiçekçiliğe başladım. Yıllardır bu işi yapıyorum. Şimdi de 1-2 senedir kendi dükkanım var. Sadece benim de değil 1-2 senedir esnafın çok çektiği zorluklar var. Zamlardan dolayı büyük ihtimalle sadece ben değil, bütün esnaf şikayetçidir. Kocaelimiz çok mükemmel bir memleket. Gezilecek yerlerimiz var. İzmitimizde gezilecek yerlerimiz var, köylerimiz çok güzel, koylarımız çok güzel. Ama bir bu kadar da çok ama çok aşırı derecede pahalı. Yani asgari ücret alan bir insan nasıl geçinir bilemiyorum. Bunun kirası, elektriği, suyu var. Her gün birine zam geliyor. Ertesi gün bir kalkıyorsun, elektrikte zam var. Ondan sonra bir uyanıyorsun, bu sefer suya zam gelmiş. Kiralar aldı başını gidiyor. Korkunç kiralar var.

“BAZI ZAMANLAR HİÇ İŞ OLMUYOR”

Biz bundan bir buçuk yıl öncesine kadar 5 TL'ye gülün tanesini alıyorduk. Şimdi gülün tanesi 30 TL. Bunların hepsi bizim için aşırı derecede büyük zorluk. Ben gülü aldığım zaman seneye satamam. Gülün bir ömrü en fazla 6-7 gün. O 6-7 gün içerisinde ben bunu satmam lazım. Satamadığım zaman o çiçek ölüyor. Bu paranın da bu sefer bana geri dönüşü çok ağır oluyor. Bunu satmak için de büyük bir çaba gösteriyoruz. Sosyal medya hesaplarımızda paylaşıyoruz ama yani bazı zamanlar oluyor hiç iş olmuyor. Mesela bugün şükürler olsun az bir şey yaptık ama hafta içi hiçbir şey yok. Hafta sonu hareketli ama bu sefer hafta sonundakini hafta içine yaydığın zaman bize asgari ücretten daha aşağı kalıyor. Bunun için de gerçekten güzel bir önlem alınmasını istiyoruz.

“DOLARIN 50 TL OLMASI BİZİ ÇOK BÜYÜK GERİLETİR”

Biz zaten çoğu çiçeklerimizi yurt dışından alıyoruz. Dolar 50 TL olursa zaten insanın şu anda alım gücü yok. Öyle bir şey olursa hiç kimsenin alım gücü olmaz. Esnafta iş yapamaz. Bu sefer insanlar daha çok daha çok perişan olur. Çok büyük sıkıntılar yaşayacağımızı düşünüyorum. Çünkü doların 50 TL olması bizi çok büyük geriletir.

“3 BİN LİRALIK MALIN BİN 600 TL’Sİ DEVLETE GİDİYOR”

Devlet bizden yüzde 18 KDV alıyordu. Şimdi yüzde 20’ye çıktı. Eminim ki en yakın süre içerisinde bu yüzde 22-23 derken yüzde 25’e kadar çıkacak. Bundan da aşırı derecede şikayetçiyiz. Ben mal alıyorum bir bakıyorum 3 bin liralık mal almışım. Örnek veriyorum. Bir bakıyorum Bin 600 TL’si devlete gidiyor. Çok kötü bir şey. Bundan acilen kurtulmamız lazım. Acil bir şekilde bunlara devlet el atması lazım.

“ESNAF BERBAT BİR HALDE”

Dükkan kiraları konusunda Allah bize yardım etsin. Dükkân sahibinden şimdi bir tane daha zam bekliyoruz. Ne olacak hiç bilmiyorum. Yani Allah bütün esnafın yardımcısı olsun. Dükkan kiraları, ev kiraları aldı başını gitti. İnsanlar hiçbir şeye yetişemiyor. Yani insanlar ekstra çalışmak mecburiyetinde. Esnaf berbat bir halde.

“ESNAFIM AMA AKŞAMLARI KURYELİK YAPMAYI DÜŞÜNÜYORUM”

Ben şimdi seneye evlenmeyi düşünüyorum. Ben akşamları kuryelik yapmayı düşünüyorum. Gittim, konuştum bir dükkân ile gel, yardımcı oluruz dediler. Dükkanım var benim esnafım diyorum ama akşamları gideceğim kuryelik yapmaya. Ben bu işi hiç anlamadım ne oluyor yani. Yetmiyor, para yetmiyor. İnsanların alım gücü yok. Satış yapamıyoruz. Bir tane gülüm tanesi olmuş 20 TL. Ben onu burada 25 TL’ye satamam para kazanamam.

“KDV BİZİ GERÇEKTEN ÇOK YORUYOR”

Kiralar, elektrik, doğalgaz, su yüksek. Ben bir tane gülü 50-60 TL’ye satayım, para kazanayım diyorum. İnsanlara ağır geliyor bu fiyat. Gülün bir tanesini 50 TL’ye satsam adam 10 tane alsa 500 TL para yapar. Kim verir bu kadar para? Veren de bir iki kişi var, üçüncü yok. Acilen KDV'lerinin inmesini istiyorum. Çünkü KDV bizi gerçekten çok yoruyor. Yani 4 Bin TL’ye mal alıyorsun onun yarısı KDV'ye, vergiye giriyor. Devletin acil bu duruma el atmasını istiyorum.”

 Metin Tegün – MSB İş Kıyafetleri – Dükkan Sahibi

“ALIM GÜCÜMÜZ DÜŞTÜ”

“Ben emekliyim yaklaşık yedi senedir ticaretle uğraşıyorum. Esnaflar olarak birinci gündemimiz ekonomik krizler, hayat şartları ve pahalılık. Aldığımız malı yerine koyamamak ekonomiden kaynaklanıyor. Ben genelde kafeterya, restoran ağırlıklı çalıştığım için 30- 40 tane ürün aldığı dönemlerden şimdi yani 5-10 alıyor. Personel kısıtlamasına gittikleri için mecburen onlarda kıyafetlerde kısıtlamaya gidiyor.

“ALDIĞIMIZ MALI YERİNE KOYMA ŞANSIMIZ YOK”

Ben personel çalıştırmadığım için herhangi bir sorun yaşamadım ama çalıştıran arkadaşlar var. Onlar da personel kısıtlamasına gidiyorlar tabii. Aldığımız malı yerine koyma şansımız yok. Önceden misal yüzde 50-60 kar yaptığımız dönemler vardı. Şu anda o karları yakalama zorluğu içerisindeyiz. Bunun yanında kira artışları da yanında ekstra oluyor. Benim kiram piyasa şartlarında normal olarak gözüküyor. Ama tabii çevre esnaf arkadaşlara baktığımız zaman veyahut da bir alt caddede bir üst caddede caddenin konumuna göre de değişiyor dükkân kiraları. Ama muazzam bir artış var. Dükkân sahiplerine de bir yerde hak veriyorsunuz. Ekonomik şartları herkesi etkilediği için otomatik olarak bunlar da kiralara yansıyor.

“ALLAH YARDIMCI OLSUN”

Dolar 40 TL, 50 TL’ye geldiği zaman dükkân kiraları da otomatikman artacak. Bu sattığımız mala yansıyacak. Çünkü aldığımız malı da sürekli İstanbul'dan alıyoruz toptancılarımızı dolara gelen zammı otomatik yansıyor. Petrole gelen zam otomatikman yansıyor. Tabi hep hükümete yüklenmek de yanlışlıkla olur bu konuda. Yani millet olarak da aşırı şekilde fırsatçıyız. Ekonomik krizleri fırsata dönüştürüyoruz açıkçası. Büyüklerimizden beklediğimiz ekonominin bir an önce düzelmesi, vatandaşın bir refaha kavuşması. Sadece benim açımdan değil. Ben bir şekilde hayatımı idame ettirebiliyorum ama sadece emekli maaşı alıp da düşük emekli maaşı alıp da hayatını idame ettirecek insanlara Allah yardımcısı olsun.”

 Mevlüt Kılınç - Bobgel Döner – Döner Ustası

“BU SENEKİ GİBİ BİR EKONOMİK ZORLUĞU GÖRMEDİK”

“Bobgel Döner'in ustasıyım. 15- 16 yıldır bu mesleği yapıyorum. Ama bu seneki gibi hiçbir zaman böyle bir ekonomik zorluğu görmedik. Hem vatandaş olarak hem de gelenlerden aldığımız bilgilere göre herkes zor durumda. Herkes ekonomik pahalılıktan bahsediyor. Asgari ücretin yetersiz olduğunu söylüyor. Millet kira artışlarından çok şikayetçi. Gidişatımız iyi değil şu anda. Esnafın şu andaki koşullarda birinci gündemi iş. Eski işlerimiz yok. Bundan beş sene veya altı sene öncesine zaten geri dönemiyoruz. Öyle bir imkânımız yok ama o zamanki işlerle şimdiki yaptığımız işler arasında dağlar gibi fark var. Her şey çok pahalandı. Bugün yarım ekmek tavuk döneri 35 TL’den veriyoruz. Yarım et döner 75 TL. Buradan kıyaslamayı yapabiliriz. Beş altı sene önce yarım ekmek döneri 10 TL’ye veriyorduk yanında ayranla. Hayat çok pahalı. Artık alışmaya çalışıyoruz çalışacağız da zaten. Bugün bir markete gittiğimiz zaman zaten eskiden 500 TL ile gidip rahat rahat alışveriş yapıp çıkıyorduk. Şu anda 2 bin TL ile gitsen 2 Bin TL’de bitiyor.

“VERDİĞİMİZ RAKAMLAR ARTIK MİLLETE YETERSİZ GELİYOR”

Asgari ücret bana göre az. Çünkü asgari ücretli birisi dışarıdan ev tutup evleneceğim diyor olsa, hani hükümetimizde yardımcı olacağız diyor ama bu adamın aldığı zaten asgari ücret. Dışarıdan ev tutarsa en düşük kira 8 Bin TL. Geri kalanla zaten ne yapar çocuklar? Allah yardımcıları olsun. Bizde şu anda personel sıkıntısı var. Personel bulamıyoruz. Aslında verdiğimiz rakamlarda kötü bir rakamlar değil ama artık millete yetersiz geliyor. Hiçbir tecrübesi yok, yeni başlamış istiyor ki 500-600 TL yevmiye alayım. Böyle bir şey yok önce öğrenmesi lazım. Zaten asgari ücretin yevmiyesi 500 TL’ye denk gelmiyor. 400 TL’ye denk gelir. 12 bin TL para yapar o da.

“DOLAR ENDEKSİ GİBİ ÇALIŞIYORUZ”

Bu durum sadece esnafları değil hepimizi beraber etkileyecek. Çünkü doların yükselmesi demek artık günümüzün şartlarını her şeyin pahalanması demek. Dolar endeksi gibi çalışıyoruz. Türkiye'de Türk Parası üzerine değil de her şey doların üzerinde. Biz tavukçudan malı çekerken dolara zam geldi, benzine, mazota zam geldi. Ondan dolayı bize zam yapıyorlar.”

Mustafa Olguner – Terzi Mustafa – Dükkan Sahibi

“ÇALIŞMAZSAM EMEKLİ MAAŞIMLA NASIL GEÇİNECEĞİMİ BİLMİYORUM”

“1967’de terziliğe başladım halen devam ediyorum. Hayat sıkıntısı her geçen gün daha yüksek derecede artmak zorunda. Ekonomik krizlerin el verdiği yüksek geliri yüksek olanlar işini görüyor. Düşük olanlar hiç işini göremiyor. Düşük olan kişilerin hepsinin sıkıntısı yüksek. Ben emekliyim. Emekli maaşım 7 bin 700 TL. Ben bu 7 bin 700 TL ile çalışmasam nasıl geçinirim onu da bilemiyorum.

“ADALETSİZLİĞİN HÜKÜM SÜRDÜĞÜ BİR MEMLEKETTE YAŞIYORUZ”

Adaletsizliğin hüküm sürdüğü bir memlekette yaşıyoruz. Ben bir vatandaş olarak, yöneticilerden insanlara daha çok adaletli şekilde hareket edilmesini tavsiye ederim. Adalet en yüksekten başlar. En alta kadar kayar. En ufaktan en büyüğüne kadar gitmek zorunda. Adaletli sistemlerde hiçbir sorun çıkmaz. Adalet olmayan memleketler de afetlerden, belalardan hiçbir zaman kurtulamaz.

“HER TÜRLÜ DERDİNE ORTAK OLMAK ZORUNDADIR”

Bunun için en önce bulunduğu mevkide adaletli şekilde hareket etmek zorundadır. Oraya gelen kişiler kaç bin kişinin hakkının kullanıldığı bir yer olduğunu bilmesi gerekir. Bugün bir belediye başkanı Kocaeli bölgesinde hüküm sürüyorsa en az üç milyon kişiye hitap etmek zorundadır. Bu kişilerin her türlü derdine ortak olmak zorundadır.

“AKŞAM TOPLADIĞIM PARA EVE GİDERKEN BİTİYOR”

İlk başta adaletin kaynaklarının iyi kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Bugün emekli maaşı 7 bin TL alan kişiden 30 bin TL alan kişinin arasında dört kat fark var. Bugün bir kilo peynir 250 TL. Bir kilo zeytin 250 TL. Bu şartlarda nasıl geçiniliyorsa ona göre hareket etmek gerekir. Her gün çalışıyorum burada. Akşam topladığım para eve giderken bitiyor. Yani eğer çalışmamış olsam bu şartlarda mümkün değil.”

Mustafa Özçelik – Aynalı Fırın – Dükkan Sahibi

“YÜRÜYÜŞ YOLU GAYET GÜZEL OLDU AMA..”

“15 yıldır hizmet vermekteyim. Doğma büyüme İzmitliyim. İzmit halkı olarak, İzmit'in yaşandığı sıkıntılar, bu cadde üzerinde belirli saatten sonra yol trafiğinin ve gündüz minibüslerin park sorunu olduğu için esnafın geliş gidişleri müşteri potansiyelini düşürüyor. Yürüyüş Yolu gayet güzel oldu ama bu trafik tek yönlü olması, araçların park sorunu olması, esnafın mal satışını, mal indirme ve bindirmede sıkıntıları yaşıyoruz. Bunun haricinde emeklilikte de doğan sorunlar, enflasyonun yükselmesi. Tabii bu genel olarak sadece bizim değil bütün insanlarımıza yansıyan bir durum. Çiftçimizden tutun da küçük esnafımıza kadar herkes bu sıkıntının içinde. İnşallah bugünleri de güzel bir şekilde aşacağımızı tahmin edebiliyorum.

“ALIM GÜCÜ DÜŞTÜ”

Bizim personelimizde sıkıntı yok. Ustalarımızda sıkıntı yok. Biz müşterilerimize güveniyoruz. Müşterilerimiz bize güveniyor. Ama tabii alım gücü düştü. Başka bir sıkıntımız yok bizim. Tek ben değil genel olarak ticaretle uğraşan veya normal sivil vatandaş olsun ben de normalde gidip bir yerden alışveriş ediyorum gayet gücümüzün üstünde bir şeyler oluyor. Tabii her gün insanoğlu et veya soğan yiyecek diye bir kaide yok. Çalıştıkça, emek sarf ettikçe bunlar kazanılıyor. Ama zaman içerisinde alamadığımız zamanlar da oluyor. Allah sonumuzu hayır etsin önce sağlık diyorum. Devletimiz var olsun. İyi olan kazansın.”

Süleyman Çelik – Çelik Ambalaj Parti Dünyası –Dükkan Sahibi

“ESNAFIN EN ÇOK BELİNİ BÜKEN KİRA ARTIŞLARI VE STOPAJ”

“13 senedir esnafım. Esnafın birinci gündemi tabi ki ekonomi. Ekonomin en büyük ana sebeplerinden bir tanesi de devamlı doların artışı. Kiraların yüzde 100’ün üzerinde artması. 1-2 senede en çok esnafın belini büken kira artışları. Doların devamlı çıkması ve şu an ki hükümetin bunlara bir dur diyememesi. O çabayı göstermesini de göremiyoruz. Çaba içerisinde olduklarını söylüyorlar ama herhangi bir şeye yansımıyor. Ne insanların cebine ne de esnafın alım güçlerine yansımıyor. Vergilerin artması direkt stopajı da bağlar. Devletin bu konuda esnaflara, dükkân sahiplerine, kirada olan esnaflara stopajı kolaylaştırması lazım. Esnafın en büyük belini büken stopaj vergisi. Devletin buna bir an önce bir çözüm bulması lazım.

“ÇOĞU ESNAF KAPATMAYA DOĞRU GİDER”

Doların düşeceği belli değil. Faizlerin artmasıyla doların herhangi bir düşüşü olmadı. 50 TL’ye çıkmasına şaşırmam. Olsa zaten daha da önümüzde karanlık günler olur. Esnaf daha da zorlanır. Çoğu esnaf da kapatmaya doğru gider. Ben hükümetin küçük esnaflara hiçbir faydasını görmedim. Pandemide de pandemiden sonra da görmedim. Baktığınız zaman hükümet ihracat ithalatta hep zirvedeyiz diyor ama fabrikaların, iş adamlarının hep bu zirvede olması ama esnaf bu zirvenin Z’sini bile görmedi. Daha çok dipte. Hükümetin esnafa yönelik hiçbir çalışması yok benim gördüğüm kadarıyla. Bana bir tane şu çalışması var esnaf hakkında desinler. Ama diyemezler çünkü KDV’sinden stopajına kadar, sigorta primleri olağan üstü artışta. Bunlar zaten esnafın belini büken en çok durumlar” dedi.

Mehmet Ali Gürkan – Malikarna – Dükkan Sahibi

“ESNAFLIK ZOR BİR İŞMİŞ”

“Biz daha bu işlerde esnaf anlamında yeniyiz. Biz tam bir yıldır buradayız. İşin içine girince uzaktan baktığın gibi olmadığını daha çok anlıyorsun. Bu işin çok resmiyet kanalı var. Bu işin belediye kanalı var. Bu işin Ticaret Bakanlığı kanalı var. Bu işin diğer sokak sakinleri kanalı var. Yani esnaflık biraz zor bir işmiş onu gördüm.

“BİRTAKIM VERGİLER BEL BÜKÜYOR”

Tabii ki de her esnaf gibi stopaj vergisi gibi birtakım vergiler bel büküyor. Çünkü ister istemez siz de bunu müşterinize yansıtmaya çalışıyorsunuz ama bu durumu onlara bu şekilde açıklayamıyorsunuz. Çünkü işin içinde olan sizsiniz. Ufak ufak yansıtmaya çalışıyorsunuz. Dediğim gibi gereksiz bir sürü vergi ödüyoruz. Mesela elektriktir, sudur, normal bireysel değil de normal sanayi şeklinde, endüstriyel şekilde faturalandırma oluyor. Elektrikli soba koymazsınız müşteri gelmez. Klima koymazsanız müşteri gelmez gibi bir sürü konu var.

“AYAKTA KALMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Faturalardan tutun vergilere kadar. Tarım vergisi gibi işte geliyorlar kontrol ediyorlar şu yapılacak, bu yapılacak. Tamam ama işte o yapılmadı şuna ceza. Şuraya sandalye atmışsın zabıta geliyor ona ceza. İzmit Belediyesi geliyor ondan kurtuluyorsun. Oradan Kocaeli Belediyesi geliyor. Herkes aslında bir bütün değil, farklı farklı. Herkes kendi ekmeğinin peşinde gibi bir şey oluyor. Bu durumda da hep esnafa oluyor. Mesela karşı taraf masa sandalye atıyor, ona ceza yazıyor. İki sokak arkadaki adam sandalye atıyor, ona ceza yazılmamış. Acaba neden ceza yazılmadı diye düşünüyoruz. Bir sürü problemler var böyle. Çöpler atılacak niye çöp oraya atıyorsunuz? Siz esnafsınız, saat 19:30’dan sonra atarsınız diyorlar. O saate kadar olan çöpü nerede biriktirelim? Bunun gibi bir sürü sıkıntılarınız oluyor elbette ama işin özünde yine işte alıcı var. Biz tamamen müşteri odaklı işimizi yapmaya çalışıyoruz. Ayakta kalmaya çalışıyoruz. Tabii sıkıntılar dediğim gibi oluyor ama yapacak hiçbir şey yok maalesef.

“EN AZINDAN BİR POLYANNACILIK OYNANMIYOR”

Dolar ilerledikçe bizim tarafımızda da fiyatlara yansıyacaktır. Çünkü dediğim gibi bunun özünde o dipteki tüketici zarar görüyor. Siz çünkü esnaf olduğunuz için o fiyatı ürünlerinize yansıtabiliyorsunuz ama o dipteki tüketici bunu yine alacak. Olan yine o dipteki tüketiciye olacak. Ama ben yine de mutluyum. En azından gerçekçi bir şekilde artık açıklamalar yapılıyor. En azından bir polyannacılık oynanmıyor. Bir nebze en azından gerçek tüketiciye bir şeylerin olduğuna ikna ediyor ki biz de burada bir açıklama yapmaktan kurtuluyoruz. Çünkü orada farklı bir şey söylediği zaman, buraya yansıyan farklı olduğu zaman tüketici de diyor ki ama biz öyle bir şey görmedik. İnşallah dolar 47 TL gibi 50 TL gibi o fiyatlara çıkmaz. Hem biz hem tüketici etkilenmesin. Sadece bunu temenni ediyorum. Onun dışında çıkacaksa da dediğim gibi biz de gardımızı alacağız.”

Anıl Yıldırım – Bull’s Eye Waffle – Dükkan Sahibi

“ALDIĞIMIZ DESTEKLER ÇOK YETERSİZ KALDI”

“12 yıldır bu mesleği yapıyorum İzmit'te. Pandemiden sonra tabii ki de toparlanması çok zor bir sürece girdik. Bu konuda aldığımız destekler çok yetersiz kaldı. Şu anda da mevcut düzenlemelerde zaten vergiler, KDV yükleri çok yüksek miktarda bu yüzden esnafın şu an bayağı bir sıkıntısı var bu konuda. KDV'ye yapılan aslında yüzde 2 bir artış görünüyor ama o yüzde 25 bir artış. Çünkü eskiden yüzde 8’di. Şu an yiyecekten alınan vergi 10’a çıkartıldı. Bu bizim için çok yüksek bir meblağ. Çünkü direkt peşin alınıyor bizim kazandığımız paradan.

“HER GEÇEN GÜN HEM VATANDAŞ HEM ESNAF FAKİRLEŞİYOR”

Biz mecburen işimiz gereği personel azaltamıyoruz. İşlerimiz iyi belki ama kazandığımız para artık hiçbir şeye yetmemekte. Daha çok personellere çalıştığımız dönemler de oluyor. Çünkü maaşı yüksek olsa da kazanç aynı oranda düşüyor. Zaten dolar neredeyse 30 TL’ye geldi yaklaşık iki aylık gibi bir süreçte. Aslında bu ay nasıl etkilendiysek 40 TL’ye çıktığında da aynı şekilde etkileneceğiz. Her geçen gün vatandaş fakirleşiyor. Esnaf da fakirleşiyor. Kira artışlarında şöyle bir problem var. Yüzde 25 yasal sınır getirildi ama bu yasal sınırı kimse uygulayamaz. Çünkü dükkân sahibi sana gelip yüzde 25 zam yapmaz. Bir sene sonraki enflasyon çok yüksek. Evet. Doğal olarak o da haklı. Sen de yasa getiriyorsun ama bu iki tarafı da birbirine kırdırıyor aslında. Kira zamlarından anlaşmazlıklar daha çok kavgalara yol açıyor. Kira artışı konusunda bunları sabitleyebilirler.”