Slovenya’nın Maribor şehrinde düzenlenen 2023 Avrupa Gençlik  Olimpik Yaz Feztivali’nde (EYOF) altın madalya kazanarak önemli bir başarıya imza atan Kocaelili genç Judocu Emir Selim Arı evinin kapılarını Bugün Kocaeli Gazetesi’ne açtı. Emir Selim Arı bu sürece nasıl geldiğini ve bundan sonraki hedefleri hakkında gazetemize önemli açıklamalarda bulundu.

Kağıtsporlu Emir Selim Arı Maribor 2023 Avrupa Gençlik  Olimpik Yaz Festivali’nde (EYOF)  erkekler 81 kg’da ülkemiz ve şehrimiz adına çok önemli bir başarıya imza attı. 17 yaşındaki genç Judocu finalde Gürcistanlı rakibi Giorgi Bendeliani’yi mağlup ederek altın madalyanın sahibi oldu. Emir Selim Arı bireyseldeki altın madalyasının yanına 4 Kocaeli'den ismin yer aldığı Milli Takım ile de altın madalyayı boynuna astı. Genç yaşına rağmen 50’nin üzerinde madalya kazanan başarılı sporcu böylece Avrupa’dan iki altın madalya le döndü. Emir Selim Arı bu süreçte yaşadıklarını Bugün Kocaeli Gazetesi'ne anlattı. Emir Selim Arı bizi ailesi ile birlikte evinde ağırlarken madalya koleksiyonunu da bizlerle paylaştı.

Türkiye Şampiyonası ile başladık. Ondan sonra iki üç tane kupaya gittik. Onlar da Avrupa Şampiyonası'nın seçmesi gibi oluyor. Orada kendini gösteren Avrupa Şampiyonası'na devam ediyor. O kupaların ikisin de derece aldım. Öyle Avrupa Şampiyonası'na gitmeye hak kazandık.” dedi

var. Bu ayın yirmi üçünde gidiyoruz. İnşallah orada bir şampiyonluk ondan sonra adım adım olimpiyat olarak hedefimi belirledim. Daha önce hiç  Olimpiyat seçmesine katılmadım. Gençlerde başlıyor. Bizde daha olimpiyata kotası yok.”

“İSKENDER HOCAYLA İYİ ANLAŞIYORUZ”

“Kağıtspor’da her şey güzel ilerliyor. Antrenörümüz İskender Hoca. Onunla da bayağı bir iyi anlaşıyoruz. Onunla çalışıyoruz. Hem eğitim hem spor ikisini aynı anda götürmek biraz zor oluyor. Okulda sınavlara gidiyoruz. Hocalarımız sağ olsun genelde yardım ediyorlar. Zaten çoğu zaman kampta oluyoruz. Okula gitmek zor oluyor. Gidemiyoruz.”

“ŞAMPİYON OLUNCA İLK BABAMLA KONUŞTUM”

“Şampiyon olduğumda çok mutluydum. İlk babamla konuştum. Onları öyle görünce daha çok mutlu oldum.”

SORU: Emir’in şampiyonluğa giden yolculuğunda onu diğer sporculardan ayıran neydi?

“Çalışmayla oluyor. Kim daha çok çalışırsa daha çok emek verirse onu buluyor başarı. Bir yerde mutlaka geliyor bence. Günde genellikle kamp sürecinde üç idman oluyor. Sabah koşu, öğlen judo, akşam judo veya ağrılık oluyor. İdmanlarda performansı en iyi şekilde verip idmanın sonunda da ekstra bir şeyler yapıyoruz. Kendi kendimize kendi eksikliklerimize yönelik çalışıyoruz. Tamamlamaya çalışıyoruz kendimizi.

SORU: Gittiğin şampiyonalarda unutamadığın bir anı ve o duyguyu anlatır mısın?

“His olarak en güzel olanı finali yeniyorsun, o minderde zafer hissi çok güzel oluyor. Şampiyonlara gittiğimizde takım maçlarında beraber motive ediyoruz birbirimizi. Oralar çok güzel geçiyor. Dışarda çok anımız olmuyor. Zaten hep idmanda salona gidiyoruz.”

Hangi ülkelere gittin? sorsunu cevaplan Emir, “On üç, on dört tane oldu herhalde. Bu sene Çek Cumhuriyeti'ne, Slovenya, Portekiz Gürcistan, Azerbaycan'a gittik. Şimdi dünya şampiyonası Hırvatistan'da. Hırvatistan’a gideceğim.”

SORU: Eğitim hayatında ileride neler yapmak istiyorsun?

Şu an zaten sporda başarılı olunca, eğitim bir şekilde oluyor. Direkt atama hakkı veriliyor. Beden öğretmenliğine atama oluyor. Spor üzerine uzmanlaşmak isterim. Şu an tam bir şey diyemem ama.

YENİ JUDOCULARA MESAJ VAR

Kazandığı altın madalya ile hem Kocaeli’nin hem de Türkiye’nin gururu olan bizleri mutlu eden Emir Judo’ya yeni başlayanlara da altın gibi öğütler verdi: “Ben de mutluyum. Çok gurur verici şu an. Pes etmemek lazım.  Sonuna kadar çalışmaya devam etmelisiniz. Judo biraz zor.  Yani sabretmek lazım. Sabır ve çalışma lazım. Biz mesela ortaokula giderken ben yedinci sınıfta sabah okuldan önce idman yapıyordum beşte. Sonra okul, arkasına hiç dinlenmeden bir daha akşam beşte idman yapıyorduk. Bu zor bir şey. Hedeflerinden vazgeçmesinler sonuna kadar.”

“BİZ ONA İNANDIK”

Şampiyon Emir Selim Arı’nın babası Levent Arı yaptığı açıklamada şunları dile getirdi, “Gururluyuz. Hepimizi ağlattı öyle söyleyeyim. Çocukluğundan beri Türkiye'de bütün maçlarına gittik. Gitmediğim hiçbir maçı yok yani. Peşinden o inandı, biz de ona inandık. Avrupa şampiyonu olduğunda da çok mutlu olduk.

“GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYORLARDI”

Arkadaşlarımla birlikte seyrettim maçlarını. Internet üstünden seyrediyoruz. Aslında pandemi sürecinde biraz çocuklar geride kaldılar iki senelik bir boşlukta. Başarılar daha erken gelirdi. Emir’e başta olmak üzere tüm çocuklarımıza inanıyoruz. Avrupa Şampiyonası'nda aksilikler oldu. Orada derece yapamadık ama inanıyorduk biz. Emir’in şeyini çalışmalarını görüyorduk. Gece gündüz çalışıyorlardı. İskender Hoca hiç boş bırakmadı. Pandemide bile internet üstünden bir grup oluşturdu. Oradan antrenmanlarını devam ettirdi yani. Bütün kendi sporcularına. Eninde sonunda bir başarı gelecekti yani. Gelecekti. Bekliyorduk ve EYOF’ta oldu.

“BAŞARININ SIRRI ÇALIŞMAKTAN KAYNAKLANIYOR”

Milli takım haricinde özel turnuvaları da biz kendi imkanlarımızla gönderdiğimiz oldu. Başarının sırrı çalışmaktan kaynaklanıyor. Biraz da şöyle isteyince, sevince bize de arkasında durmak kaldı. Aklımız orada kalıyor daha. Ufacık on dört, on üç, on iki yaşlarında yurt dışına gönderiyorduk. Alıştık tabii. Ya eskisi gibi de değil şimdi. İletişim gelişti. Emir gittiğinde sürekli arar. Şöyle şunu yapıyorum. Yemeğe gidiyorum. Mesaj atar, bizi habersiz bırakmaz.

“İSKENDER HOCAYA TEŞEKKÜR”

Bir de arkasında hocalarımız çok ilgilendiler. Çok üstüne düşüyorlar. Kağıtspor’da çok güzel bir aile ortamı var. Eğitmenlerimiz, hocalarımız kendi çocukları gibi ilgileniyorlar. İskender hoca çok yardımcı oldu.  Kendi evladından kesinlikle hiçbir öğrencisini ayırmıyor. Sadece spor olarak değil, eğitimiyle olsun, ahlaki şeylerimiz olsun, sürekli üstünde çocukların. Ona da inanıyoruz.” dedi

SORU: O şampiyonluk günü neler hissettiniz?

“Ben çalışıyordum. İşteydim. Final maçını aşağıda arkadaşlarla birlikte seyrettik. Finale çıkacağını biliyordum. Zaten hep böyle direkten dönüyordu. İşte sorunu oluyordu, farklı bir şeyler oluyordu ve ikinci oluyordu. Hatta gelince kızıyordum buna. Şu eleman yeniliyorsun diye. İnsan kendini kaptırır mı orada falan demiştim. Maç yaptıkça çocuklar pişiyorlar. Tecrübe alıyorlar. Sonuçta ne yapacaklarını onlar daha iyi biliyor. En son finale geldiklerinde bizim elimiz ayağımız titriyor. O an onun psikolojisi orada nasıl?

“İSTİKLAL MARŞI’NDAN SONRA HEPİMİZ AĞLADIK”

Kendimi bazen yerlerine koyuyorum onların. Ya ben herhalde çıkamam diyordum. İstiklal Marşı'nı okuduktan sonra hepimiz gözyaşlarıyla ağladık yani ne diyeyim? Gururluyuz.

DİĞER SPORCU AİLELERİNE MESAJ

Çocuklar sporu istiyorlarsa arkalarında dursunlar. Çevremizi de görüyoruz işte. Herkes diyor işte benim çocuğum öğretmen olacak, çocuğum şu olacak, bu olacak. Yani bu ülkenin sporcuya ihtiyacı var. Her alanda ihtiyacı var. Eğitimden biraz vazgeçmek zorunda kalıyoruz. Hatta ben lise diplomasını al diye çok önemsiyorum. Okuluna öğretmenlerle görüş. Gidemiyorlar. Yani bazen hocaları  arıyor: ‘İşte Emir’in sınava girmesi lazım.’ Ben milli takım hocasını arıyorum. İşte sınava girmesi lazımmış çocuğun. Yani ikisi bir arada olmuyor. Biraz tabii ülkemizde problem var. Yani böyle spor çocuklarına ayrı bir okul mu olacak, yatılı olur, işte okuldan antrenman, antrenmandan okula her şekliyle burada bir eksikliğimiz var.

çocuk öğretmen olacağım, doktor olacağım dediğinde ailesi arkasında duruyorsa bizde arkasında duracağız. Herkes sevdiği işi yapsın. Çünkü ileride sorun oluyor. Hayatını etkiliyor yani. “

ANNESİ EMİRLE GURUR DUYUYOR

Genç sporcu Emir’in annesi Sevda Arı yaptığı açıklamada “Oğlum Emir Selim ile uluslararası Judo Olimpiyatları’nda birinciliği kazandığı ve bize bu mutluluğu yaşattığı için gurur duyuyorum. Başarılarının devamını diliyorum Emir’in. Bugünlere gelmesinde katkısı bulunan İskender hocamıza ve Kağıt Spor kulübüne çok teşekkür ediyorum. Umarım diğer sporcu kardeşlerimiz çocuklarımız daha azimli çalışarak daha güzel yerlere gelirler inşallah” dedi.

“SEVİNCE BOĞDU”

Şampiyon Emir’in amcası Muhammet Arı yaptığı açıklamada, Amcası olarak çok gururlu olduk, göğsümüzü kabarttı. Gerek mahallede, gerekse ilçemizde ilimizde, gerekse Türkiye olarak hem duygulandırdı, hem de sevince boğdu. Şampiyonluk günü zaten sosyal medya aracılığıyla izlediğim için. Çok duygulandım gerçekten. Hem duygulandık hem de sevindik. Judo sporunu biliyorduk ama bu kadar yaygın olduğunu bilmiyorduk. Gerek TV'lerde, gerekse sosyal medyada takip ediyoruz. Eğer bu işte daha devam etmek istiyorlar, kararlıysalar bu işin peşini bırakmasınlar. Mutlaka başarıya ulaşacaklarına ben inanıyorum.” dedi

“ ŞAMPİYON OLUNCA TRAFİKTE DURUP KORNAYA BASTIM”

Emir Selim’in dayısı Mustafa Kaya şampiyonluk anında yaşadıklarını böyle anlattı, “Dayısı olarak hepimizi gururlandır, onurlandırdı. Ailemizin gururu oldu yani. Bizim sülalemizden böyle birisi çıkması. Yani hepimize onur verici, gurur verici oldu. Son final maçında ben mesela trafikteydim. Bursa'ya gidiyordum. Çektim sağa durdum. Yani yarım saat bir saat beni rötar yaptırdı. Şampiyon olunca tabii trafikte korna çalmaya başladık. Etrafındakiler diyordur acaba bu neye seviniyor gibisinden. Biz onu hem maddi hem manevi olarak destek veriyoruz vermeye devam edeceğiz. Ya vermezsek zaten başarılı olamaz. Bütün çocuklarımız için geçerli bu. Biz elimizden geleni yapıyoruz.  Yeğenimiz o bizim canımız yapmaya da devam edeceğiz.”

“İLK DEFA MUTLULUKTAN AĞLADIM”

Altın madalya kazanan Emir’in bir diğer dayısı Enes Kaya’da yaptığı açıklamada, “Şampiyonun dayısıyım. O gün ben işteydim. Çalışıyordum. Yirmi sekiz yaşındayım ilk defa mutluluktan ağladım. Hani şu an bile bir tüyler diken diken hala. Çok sevindirdi, çok gururlandırdı, çok mutlu etti bizi. Başarıları daim olsun yolu hep açık olsun.” dedi