İsrail’in Filistin’deki saldırıları hakkında Bugün Kocaeli Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan AK Parti İstanbul eski Milletvekili Metin Külünk, Diyanet İşleri Başkanlığı’na dikkat çekti. Yapmış olduğu açıklamada Külünk, “Niye Türkiye’nin bütün camilerinin önünde eşzamanlı protesto gösterisi yapılmıyor? Diyanet İşleri Başkanlığı niye adil ve vicdanın buluşma merkezi olan Anadolu’da, İstanbul’da küresel bir insanlık kurultayı düzenlemiyor?” dedi.

AK Parti İstanbul eski Milletvekili Metin Külünk, Bugün Kocaeli Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu. Gazetemiz ile yapmış olduğu röportajda Külünk, İsrail’in Filistin’deki saldırıları hakkında dikkat çeken açıklamalara imza attı. Söz konusu durumun çok katmanlı bir süreç olduğunun altını çizen Külünk, yaptığı açıklamada Diyanet İşleri Başkanlığı’na dikkat çekerek, “Niye Türkiye’nin bütün camilerinin önünde eşzamanlı protesto gösterisi yapılmıyor? Diyanet İşleri Başkanlığı niye adil ve vicdanın buluşma merkezi olan Anadolu’da, İstanbul’da küresel bir insanlık kurultayı düzenlemiyor?” ifadelerini kullandı. İşte Külünk’ün o açıklamaları:

Amerika’dan, Endonezya’dan, Malezya’dan, Çin’den, Rusya’dan gelecek bilim adamlarıyla, din adamlarıyla neden uluslararası insanlık kurultayı düzenlemiyor? Çünkü bugün insanlık yok oluyor. Orada katledilen, şehit edilen 12 bin insanın şahsında koca bir insanlık çökertiliyor. Niye bugün Türkiye’deki dini yapılar bu kadar sessiz? Nerede? Ekranlarda boy gösteren sivil dini yapılar nerede? Din psikolojisiyle hareket eden, din sosyolojisiyle hareket eden “cemaatler” nerede?

“SOYKIRIMCI POLİTİKALARA YÖNELİK ELBETTE Kİ ÖFKE DİLİ OLACAK”

Bugün sokaklarda demokratik, asla nefret dili üretmeden, öfke dili var ama kişilere yönelik değil. Siyonizme, Netanyahu’ya, İsrail’in soykırımcı politikalarına yönelik elbette ki öfke dili olacak. Ama insana değil. Bir zihniyete, bir kirli, şeytanı akla itiraz odaklı. Bundan neyi kastediyorum? Bu ülkede bizim gibi düşünmeyen, bizim gibi yaşamayan Ermeni’si, Rum’u, Ortodoks’u hepsi bize emanettir. Bu emanetin her birini, korumak bizim devlet olarak da millet olarak da inancımızın gereğidir. Yaşam hakkı. Kastımın ne olduğu iyi anlaşılsın diye söylüyorum.