Adalet ve Kalkınma Partisi Kocaeli Milletvekili Sami Çakır, Bugün Kocaeli’ye Ak Parti Kocaeli il kongresi ve 2019 genel seçimlerinde milletvekili adaylığına yönelik özel açıklamalarda bulundu. İşte Sami Çakır’ın gazetemize açıklamaları…
Adalet ve Kalkınma Partisi Kocaeli Milletvekili Sami Çakır, Bugün Kocaeli’yi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ağırladı. Meclis odasında yerel ve ulusal gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan Ak Partili Vekil Çakır, il başkanlığı kongresi için mevcut başkan Şemsettin Ceyhan’ın devam edeceğini düşündüğünü söyledi. 2019 seçimlerinden tekrar aday olmak istiyor musunuz sorusuna ise “Benim hiçbir işim, hiçbir davranışım bir daha ki seçimde aday olmaya yönelik değil. Ben partim için fayda hesabı yaparım. Aday olmam gerekirse olurum, olmamam gerekirse olmam” şeklinde cevap verdi.
İşte o röportaj;
Sayın Çakır, ilk olarak Ankara’yı soralım. Meclis gündemi hayli yoğun. Siz neler yapıyorsunuz?
-Bence bir milletvekilini değerlendirmek için ilk olarak Ankara ayağı sorulmalı. Burada neler olup bittiğine bakılması gerek. Meclisin normal çalışma rutini Salı, Çarşamba ve Perşembe. Bu günlerin önü açıktır. Bitiş saati hiç belli olmaz. Bunun dışında da gündem yoğun olursa meclis çalışma kararı alabiliyor. En yoğun komisyon da Plan ve Bütçe Komisyonu. Komisyon çalışmaları olduğu zaman meclisi takip etmediğimiz zamanlar da oluyor.
BÜTÇEDE DEĞİŞİM SÖZ KONUSU DEĞİL
Plan ve Bütçe Komisyonu en hararetli çalışmaların olduğu komisyon. Bu sizi zorluyor mu, neler söylersiniz?
-Aslında bizim komisyonun işi teknik konular. Burada da teknik katkı sağlayacak isimler var. Burada sizin önünüze bütçe görüşmeleri zamanında her şey hazır halde geliyor. Örneğin bu yıl bütçeden önce biz bir torba kanunla 15 bakanlığı ilgilendiren, 65 kanunu kapsayan görüşmeler yaptık. Biz bütçenin rakamsal boyutlarını tartışırız ama bunu değiştirmeyiz. Ama tüm giderler detaylı bir şekilde yer alır. Gelirle gider arasında ki pozisyona göre düzenlemeler yapılır.
İKTİDAR VEKİLLLERİ KOCAELİ İLE İLGİLENMİYOR İDDİASI
Kocaeli’nde en çok konuşulan konu şu, “Verdiğimizi ne yazık ki alamıyoruz. 11 milletvekili bunun için bir şey yapmalı”. Bu sorunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Eskiden bütçe üyelerine bir miktar para verilirdi ilinde kullanması için. Bu bizim zamanımızda kaldırıldı. Bunun dışında bütçe il bazında görüşülmüyor. Biz Kocaelili vekiller olarak her zaman Büyükşehir Belediye Başkanımızla birlikte koordinasyonlar yaparız. Burada ilçeleri baz alırız. Söz konusu ilçenin başkanını da çağırırız ama burada beyannameye göre hareket ederiz. Gelirlerin dağılımı nüfusa, yatırımlara, ihtiyaçlara göredir. Biz ilimize yapılması gerekenleri ısrarla gündeme getiriyoruz. Bu da vatandaşın talebine göre oluyor. Örneğin yerel seçimler yaklaşıyor. Yine şehrin ihtiyaçlarına göre yatırım planlamaları yapılacak. İktidar milletvekilleri sanki Kocaeli ile ilgilenmiyor gibi bir algı var. Ama millet ne olduğunu biliyor. Biz 12 ilçe kongresi yaptık, hepsine gittik. Ben seçim öncesi hemen hemen her sokağa gittim, yine gideceğim. Ama biz iktidar milletvekili olduğumuz için mecliste önerge vermeyiz. Vekilin çok çalışıp çalışmadığı bununla ölçülmemeli.
Peki Sami Çakır’a göre bir milletvekilinin başarı kriterleri nelerdir?
-Biz buraya geleli iki yıl oldu. Ama bakıyoruz çıkan yasalarda milletvekilinin dahli yok. Bunun nedeni sistem. Parlamenter sistemin yapısı bu. İç tüzük değişmeden önce biz akşam saat sekize kadar maddelere geçemiyorduk. Zaman kaybı çok yaşanıyor. Kürsü kullanma hakkı itibari ile de biz hükümetin getirdiği tasarıyı geçirmekle mükellefiz.
DAR BÖLGE SİSTEMİ UYGULANACAK MI?
O zaman bu noktada yeni sistemin getirdiği değişikliklerden bahseder misiniz?
-Mecliste yasa yapmak milletvekillerinin elinde olacak. Dar bölge ya da daraltılmış bölge uygulamasına geçilirse de önemli bir adım atılmış olacak. Ben bunun 2019’a yetişmesini istiyorum. Örneğin bir ilde 100 bin kişinin bir vekili olacak. Oyu verdiğin kişiye hesap sorabileceksin. Cumhurbaşkanımız da bu konuya değinerek en iyisi hangisi olacaksa bunu uygulayalım dedi. Bu kapsamda Dar Bölge modeli biraz daha ön planda duruyor. Son yasa değişikliğinde Kocaeli’nde ki vekil sayısı 13’e çıktı. Bu sistemde vekiller bölgelere göre dağıtılacak ama bu da 2019’a yetişir mi belli değil. Daraltılmış Bölgede vatandaş vekili daha yakından takip edebilir, vekiline daha çok hesap sorabilir.
KOCAELİ’DE Kİ HER ŞEYDEN HABERİMİZ VAR
Yerel siyasetten devam edersek, Ak Parti genel olarak her seçimde Kocaeli’nde 5 ya da 6 belediye başkanını değiştiriyor. Bu değişimleri nasıl yorumluyorsunuz, yeterli buluyor musunuz?
-Bizim Ak Parti olarak çeşitli kriterlerimiz oluyor. Örneğin 2019 yılı yerel seçimlerinde belediye başkan adaylarını belirlerken belediyelerin 2014 yılı seçimlerinde verdiği taahhütleri gözden geçireceğiz. Bunu periyodik olarak yapıyoruz. Bir kere bizim 7 milletvekilimizin de Kocaeli’nde olup biten her şeyden haberimiz var. Biz sadece bunun reklamını yapmıyoruz. Bazı projelere Büyükşehir destek veriyor, bazı projeleri ilçe belediyeleri kendileri yapıyor. Bu hususlar da dikkate alınıyor.
Kocaeli’nde REAL AVM krizi yaşanıyor. Siz bu krizle ilgili ne düşünüyorsunuz?
-Bu konu bizim koordinasyon toplantımızda gündeme gelmedi ama bu konuda İzmit Belediyesi’nin bir tutumu vardı. Orada 10 katlı bir proje söz konusu. Daha önce de 41 katlı bir proje düşünülüyordu ama olmadı. Eğer şehirde bizim alanlarımızı daraltacak, yapısal olarak sıkıntı doğuracaksa, işin yapılması sıkıntı doğuracaksa bu işin yapılmaması daha uygun. Şuanda orada daha farklı, sakin bir proje yapılabilir. Ben projeyi görmedim. Sanki biz bazı şeyleri tartışmıyoruz kanaati ortadan kalkmış oldu.
Ak Parti bir kongre sürecinden geçiyor. Yakında il kongresi var. Sizce il başkanı değişir mi?
Şuan da edindiğimiz intibaya göre bir değişiklik görünmüyor. Şuanda ki görüntüye göre İl Başkanımız Şemsettin Ceyhan ile yola devam edilecek.
Peki belediye başkanlarının istifa sürecine gelirsek, devamının geleceğini düşünüyor musunuz?
-Bu tür olaylar bizim çok bilgimizin olduğu olaylar değil. Bu süreçte belediyelerle ilgili raporlar geliyor. Her belediye başkanının karnesi var. Bizim bu konularda çok duyumumuz olmuyor. Kocaeli’nde de böyle bir operasyon duyumumuz yok. O yüzden dahlimiz de yok.
VEKİLLERİN KARNESİ CUMHURBAŞKANINA GİDİYOR
Peki milletvekillerinin karnelerini kim veriyor, sizin karnenizi kim veriyor?
-Milletvekillerinin mecliste ki ve sahada ki çalışma performansına bakılıyor. Sahada ne yapıyorsanız bunu genel merkeze rapor ediyorsunuz. Buna da Siyasi İşlerden sorumlu kişiler bakar. Cumhurbaşkanımız her şeyle ilgilenen bir lider. Geçen günlerde farklı illerden 50 milletvekilini çağırarak sürecin nasıl gittiğini sordu. Biz hepimiz oradaydık. Ama zaten vekillerin karnesi kendisinin önüne gidiyor.
VEKİLLİK SÜREMİZ 4 YILLA SINIRLI
Henüz erken ama siz bu yola devam etmek istiyor musunuz?
-Bize partimiz bir görev verdi. Bizi bir sıraya koydu ve biz de seçildik. Burada hayata bakış açısı çok önemli. Biz 3 Kasım 2019 tarihine kadar milletimizden bir vekalet aldık. Bu zamana kadar en iyisini yapmakla yükümlüyüz. Süremiz 4 yılla sınırlı. İlk olarak bu 4 yılın hakkını vermek zorundayız. Ben 3 Kasım 2019’a kadar en iyisini yapmaya çalışırım, önceliğim benim yüzümden partime bir helal gelmeden bu süreyi tamamlamak. Milletten aldığımız emaneti iade etmekle mükellefiz. Benim hiçbir işim, hiçbir davranışım bir daha ki seçimde aday olmaya yönelik değil. Ben partim için fayda hesabı yaparım. Aday olmam gerekirse olurum, olmamam gerekirse olmam.
Ak Parti ve MHP şuan da siyaseten birlikte bir yol izliyor. Bahçeli Erdoğan’ın adaylığını destekleyeceklerini açıkladı ama bunun erken olduğunu düşünenler var. Siz bu birliktelikle ilgili ne düşünüyorsunuz, bu birliktelik sizce de Doğu oylarını düşürür mü?
-Bana göre Sayın Bahçeli’nin bu çıkışının bir nedeni var. Bence bu işe hiçbir beklentinin olmadığı milli bir hareket olarak bakmak lazım. Partimizin Doğu’da ki politikaları çok yakından takip ediliyor. Doğu halkı orada yapılanlardan memnun. Sonuçta yüzde 50 artı bir söz konusu. Elbette burada taraflar olacak. Yeni sistem odaklanma noktasında zorunluluk getiriyor.
İYİ PARTİ ALEL ACELE KURULDU
Siyasette yeni bir oluşumda var. İyi Parti. Bu karşı blokta neler olur, 2019 seçimleri nasıl geçer?
-2019’da iki tane seçim var. Ama yerel seçimleri kendi dinamikleri ile değerlendirmek lazım. Bir kere yerel seçimlerde doğal olarak biz 3-5 puanlık bir düşüş yaşarız. Belki bu ittifaklar yerel seçimlere de yansıyacak. Neticede çok az oyla kaybedilen ilçeler var. Bugün Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir sıkıntı gözükmüyor. Neticede seçimlere uzun bir süre daha var. Biz hizmet noktasında taviz vermeden, zaten hep seçim var gibi çalışıyoruz.
Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım da İyi Parti Karamürsel İlçe Başkanını ziyaret etti. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben de çarşıya pazara inince bir sürü kişiyi ziyaret ediyorum. Bu ziyaretler siyasi ortamı yumuşatır. Siz gidip nezaketinizi gösterirsiniz. Biz herkesin oyuna talibiz. Ben vakit bulsam İyi Parti’ye de giderim, CHP’ye de giderim. Önemli olan bizim siyasi söylemlerimiz.
BİZ DE HER ŞEYİ DÖRT DÖRTLÜK YAPMADIK
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener de Kocaelili. Partinin gidişatını nasıl buluyorsunuz, Kocaelili olmasıyla ilgili neler söylersiniz?
-Partinin kuruluş dinamiklerini çok sağlıklı görmüyorum. Aceleye getirilmiş. Bir çalışma programları yok. Kocaeli siyasi yapısı çok güçlü bir il. Burada il başkanını bir hafta sonra değiştirmek zorunda kaldınız. Halk her şeye bakacak, ortaya koyacağınız performansa bakacak. Bence ilk eğilimle şuan ki eğilim arasında eksiye giden bir fark var. Elbette rekabet olacak, herkes oy isteyecek ama milletin kalbine gidecek bir yol bulmak zorundasınız. Biz de her şeyi dört dörtlük yapmadık, dün alınan bir kararı bugün değiştirmek zorunda kaldık ama iyiyi düşünmek zorundayız. Bizim milletle ciddi uyum sağlamamızın temelinde bu yatıyor. Millet Sayın Erdoğan ile bir gönül bağı kurmuş durumda. Bizim de belediyeler olarak, vekiller olarak bu değirmene su taşımamız lazım. Her talebi karşılama imkanımız yok ama karşılanamayanların da nedenini açıklamamız lazım. Biz 2019’un güzel bir seçim yılı olacağını düşünüyoruz.
Son olarak devam eden FETÖ davalarıyla ilgili süreci soralım. Bylock nedeniyle içeri alınanların aslında programı kendi yüklemediği ortaya çıktı. Bu tür gelişmeleri nasıl yorumluyorsunuz?
-Adalet mekanizması iyi işletilmeli. Masonik bir organizasyon alt yapısı ile karşı karşıya kaldık. Adam 15 ay yatmış. Ama bu araştırmalar kısa sürede maalesef yapılamıyor. Bu işler taammüden organize edilmiş. FETÖ’cü olmayanlar FETÖ’cü diye de ilan edilmedi mi? Bu bylock meselesi de bu şekilde olabilir. Biz tek bir suçlu dışarda tek bir suçsuz da içerde olmasın diye adalet mekanizmasını en iyi şekilde işletmek zorundayız.