Kocaeli Sanayi Odası (KSO) ağustos ayı meclis toplantısında konuşan Kocaeli Üniversitesi Öğretim üyesi ve Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şerif Barış, “Afetler çoklu afetler olarak düşünülmeli ve planlanmalı. Deprem olduktan sonra tsunami oldu, iletişim çöktü, yangınlar yaşandı. Bunlara baktığımızda olay çığrından çıktı ve zarar daha da büyük maliyetlere ulaştı. Bir deprem olduğunda bunun zararını sadece bölgedekiler ödemiyor hepimiz ödüyoruz” dedi.
Yeterince Dersimize Çalışamadık
Toplantı KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu’nun faaliyet raporu sunumu ile başladı. Sunumun ardından söz alan Kocaeli Üniversitesi Öğretim üyesi ve Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şerif Barış, deprem öncesi ve sonrası neler yapılması gerektiğine değindi. Barış konuşmasında şunları söyledi, “Biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Felaket başa gelmeden evvel önleyici ve koruyucu tedbirleri düşünmek lazımdır, geldikten sonra dövünmenin yararı yoktur.’ sözlerini çok ciddiye almıyoruz hala. Türkiye afetler ülkesidir bu benim değil 2018 yılında AFAD’ın verilere dayanarak yaptığı tespittir. Son 10 yılda tahmini birincil ekonomik kayıplar yılda 1 milyar doların üzerindedir. 99 depremi bir milattı ama biz yeterince dersimize çalışmadık. Türkiye 1900 yılından günümüze kadar meydana gelen 77 büyük depremler bakımında dördüncü sırada yer alıyor.
15 Yıllık Zarar Azaltma Planınız Olmalı
Biz afeti müdahale ve iyileştirme süreci olarak düşünüyoruz. Aslında öyle değildir. Eğer acil durum planınız yoksa afetler sonrası işletmelerin yüzde 40’ı maalesef batıyor. Bu Maraş depreminde de yaşandı. Risk ve zarar azaltmada olay öncesi risk analizi, zarar azaltma gibi analizler olmasına rağmen iyi değiliz. 15 yıllık zarar azaltma planınız olmalı. 99 öncesinde Kocaeli’de ölçümler yapıyordum ve 99 yılının 17 Ağustos sabahında da alanlarda cihazlarımız vardı. Depremin yerini büyüklüğünü bilmek önemli değil zamanını bilmek önemli. Toplum maalesef bunları dinliyor. Afetler çoklu afetler olarak düşünülmeli ve planlanmalı. Deprem olduktan sonra tsunami oldu, iletişim çöktü, yangınlar yaşandı. Bunlara baktığımızda olay çığrından çıktı ve zarar daha da büyük maliyetlere ulaştı. Gürcistan, Bulgaristan bile risk anlamında bizden daha iyi bir durumda.
Afet Yönetim Organizasyonu Olmalı
Bir deprem olduğunda bunun zararını sadece bölgedekiler ödemiyor hepimiz ödüyoruz. Azaltmak bizlerin elinde. Kocaeli’de belki büyük bir deprem riski yok civarındaki faylar bizi etkileyecek ve insanların travmalarını tektikleyecek. Büyük İstanbul depremi ile ilgili anket yapıldığında deprem çantası olan insan oranı bile yüzde 30’u geçmiyor. Çevresel risk analizi yaptırmak sizi neden korkutuyor? Bu söylediklerimiz yeni değil hep yapılması gerekenleri anlatıyoruz. Afetin 4 aşaması için yapılması herekenler var. İşletmelerinizin mutlaka afet yönetim organizasyonu olmalı. Bu planın içerisine tehlike analizi ve bölgenize uygun farklı tehlike analizleri planlanması lazım”