"Allah'ın dininden başkasını mı arzu ediliyorlar? Halbuki yerde ve gökte olanlar ister istemez O'na teslim olmuşlardır. Ve O'na döndürüleceklerdir." (Ali İmran 83)
Şartlardan biri eksik olsa, hayatın yok olacağı, seyrini kaybedeceği şu nizam...
Bir kuşun kanat çırpıp göğe doğru yükselmesi;
İçimizi ısıtan ve her gün doğup batan güneş;
Gecemizi aydınlatan yıldızlar ve ay;
Nefes alabilelim diye canlılığını koruyan bitkiler;
Evimizi basan haşereler;
Mevsimi gelince açan mis kokulu çiçekler...
Bir nizam doğrultusunda, eksiksiz işleyen ve hepsinde bir hikmet ve sebep olan şu kainat...
Şu uzak mesafeler, gördüğümüz ve yahut göremediğimiz, anladığımız ve yahut anlayamadığımız her oluşum ve tüm bu kainat işleyişinde, Allah'ın azametine hayran kalmamak, karşısında tir tir titrememek mümkün mü?
Allah'ın kudret eliyle insanoğlu yaşasın diye yarattığı şu kainatta, yerde ve gökte ne varsa hepsi Allah'a teslim olmuş, aksatmadan görevlerini icra etmekte...
Kainatın Allah'a teslimiyeti; Allah'ın emrine uyup, koyduğu nizama uyması; buyurduğu emirlere, kanunlara, hükümlere karşı çıkmamasını anlatır bize...
Rabb'i Zülcelâl, insanoğluna İslam'ın gerçek mânâsını böyle beyan ediyor; TESLİMİYET!
İşte bu ayet bize bunu anlatıyor.
İslam'ın dille söylenen bir laf olmadığını, kalbe nüfuz eden bir inançla hayata ilmek ilmek işlenmesi gereken bir inanç sistemi olduğunu anlatıyor bize...
Şehadet getirmekle bitmiyor işimiz!
"Allah'tan başka ilah yoktur" deyip de onun mânâ ve gerçeğine ittiba etmeden olunmuyor Mü'min...
"Hz.Muhammet (sav) Allah'ın kulu ve elçisidir" deyip de Allah Rasûlü'nün Allah'ın emriyle getirdiği nizama tabi olmamak, Allah'ın getirdiği şeriata iştirak etmemekle oluşmuyor gerçek bir Müslüman...
İslam, Allah nizamına TESLİMİYET demektir. Ve bu nizamın pratik hayatta bizzat tahakkuk etmesi gerekir.
Kainat gibi...
Emre itaat ve teslimetle görevi icra etmek demektir İslam...