Genel

SGK'dan Kanser İlaçlarının Verilmediği Polemiğine Yanıt

DMM, “SGK 65 yaş üzeri böbrek kanseri hastalarına ilaç vermiyor” iddiasının gerçeği yansıtmadığını, haberlerin dezenformasyon içerdiğini açıkladı.

Abone Ol

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), bazı basın organları ve sosyal medya hesaplarında yer alan “SGK 65 yaş üzeri böbrek kanseri hastalara ilaç vermiyor” iddiasının gerçek dışı olduğunu bildirdi. Yapılan açıklamada, söz konusu paylaşımların kamuoyunu yanıltmaya yönelik dezenformasyon niteliği taşıdığı vurgulandı. SGK’nın ilaç politikalarının bilimsel verilere, hasta güvenliğine ve kamu kaynaklarının dengeli kullanımına dayanarak yürütüldüğü, yüksek maliyetli birçok kanser ilacının devlet güvencesiyle karşılandığı belirtildi. Hiçbir vatandaşın yaşı ya da sosyal durumu nedeniyle tedavi dışında bırakılmadığı ifade edildi.

SGK’NIN İLAÇ POLİTİKASI BİLİMSEL KRİTERLERE DAYANIYOR

DMM’nin açıklamasında, ilaçların kullanım kriterlerinin uluslararası klinik veriler, maliyet-etkinlik analizleri ve Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı endikasyonlara göre belirlendiği hatırlatıldı. SGK’nın tedaviye erişimi engelleyen bir sınırlama getirmediği, aksine birçok yüksek maliyetli ilaç için geri ödeme desteği sağladığı kaydedildi. Böylece kanser hastalarının tedavi süreçlerinin kolaylaştırıldığı ve tedaviye erişimde eşitlik ilkesinin korunduğu vurgulandı.

İDDİALAR GERÇEK DIŞI VE KAMUOYUNU YANILTMAYA YÖNELİK

Söz konusu haberlerde öne sürülen “65 yaş üzeri hastalara ilaç verilmediği” iddiasının bilimsel gerçeklerle örtüşmediği belirtildi. Açıklamada, ilacın geri ödeme kapsamına alındığı dönemde ruhsatında “65 yaş altı kullanım endikasyonu” bulunduğunun altı çizildi. Bu durumun herhangi bir ayrımcılıktan değil, ilacın o dönemdeki klinik çalışma kapsamından kaynaklandığı ifade edildi.

VATANDAŞLARA “RESMİ KAYNAKLARI ESAS ALIN” ÇAĞRISI

DMM, kamuoyunun doğruluğu teyit edilmemiş bilgi ve paylaşımlara itibar etmemesi gerektiğini hatırlatarak, resmî kurumların duyurularının esas alınması çağrısında bulundu. Açıklamada, özellikle sağlık gibi hassas konularda dolaşıma sokulan yanlış bilgilerin toplumda paniğe ve güvensizliğe yol açabileceğine dikkat çekildi.