Merhaba Bugün Kocaeli Gazetesinin değerli okurları.
Değerli kardeşim Ahmet Akçaalan’ın “abi bizim gazete de köşe yazar mısın?” söylemini havada bırakmamak ve onu mahcup etmemek adına bugün sizlerle ilk kez buluştuk.
Ülke gündemi, ekonomik veriler, geçim sıkıntısı derken siyasilerin boşboğazlığı ile gerilen ülkem insanın kavgadan bıktığını, güzel sözler duymak istediğini söyleyen değerli okurlarımızın öngörüsüne sığınarak hangi partiye oy verirseniz verin, partiniz için, sevdiğiniz lider için kalp kırmayın, dostluklarınızı bozmayın, değmez diyerek başlamak geldi içimden.
Çünkü onlar mecliste ağız dolusu boş laf edip akşam yemeğini birlikte yiyorlar. Her oturduğunuz ortamda siyaset açıldığında ikna etmek için değil, kalp kırmamak için çaba harcayın. Çünkü başka Türkiye yok. Kavga etmenin, küs kalmanın, 12 Eylül öncesine dönmenin bedeli ağır olur. 12 Eylül öncesi kardeşi kardeşe kırdıranlar bugün iktidarın nimetlerinden yararlanırken, halkı, memleketi düşünen yine sağduyulu gerçek vatanseverler olur. Bakmayın şimdiki iktidarın herkesi hain, PKKlı, FETÖcü ilan ettiklerine onlarda bal gibi biliyorlar kimin ne olduğunu. O yüzden siz siz olun, herkesle dost kalmaya, vatan için çaba sarf edin. Siyasilerin gazına gelmeyin. Onların tek dertleri oturdukları koltuk ve makamlarını koruma gayretidir. Eğer böyle olmasaydı bugün sosyal medya da ağız dolusu parti liderlerine, partilere oy verenlere hakaret içeren paylaşımlar olmazdı.
Unutmayın her oy veren vatandaşın hassasiyetine dokunmak bizi birbirimizden uzaklaştırır.
Unutmayın Cumhuriyet kurulurken yokluk içinde mücadele veren insanlara hala borcumuz var.
Unutmayın bu borç ancak ülkemiz tam bağımsız bir Türkiye olduğunda ödenir.
Siyasi partilerin vatandaşa hizmet aracı olduğunu oy verenler olarak siyasilere hatırlatmak hepimizin görevi ancak bu görevi önce kendimiz yerine getirmeliyiz ki seçtiğimiz insanlar ona göre davransın.
Dünya üzerinde kurulan sistemle halkı sömüren başka hangi kurum var?
Siyaset eliyle zenginleşenlerin peşinde koşmaktan bıkmadınız mı? Bu sistemde siz gerçekten söz sahibi misiniz? Bir düşünün….
Ezilen, yokluk, yoksulluk çeken siyasi gördünüz mü? Yoklukla boğuşan, fakirleşen, evine ekmek götüremeyen siyasi tanıdığınız var mı? Oy veren biz, ezilen yine biziz gerisi hikâye…
Ford Otosan’a sesleniyorum;
Gölcük Endüstri meslek lisesi yeni adıyla GÖLCÜK ŞEHİT VOLKAN TANTÜRK Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi benim mezun olduğum okulun başarıları ile gurur duyuyorum.
Öğrenci değişim( Erasmus) Programına dâhil ülkedeki 11 okuldan bir tanesi mezun olduğum okul. Alman Merkez Bankası'ndan 2 milyon Euro civarı destek almaya hak kazanmış bir okul. Çeşitli ülkelerde öğrencilerine uzun süreli staj imkânı sağlıyor. Bu kapsamda giden öğrencilerin 60 kadarı çalıştıkları yurt dışındaki işyerlerinden iş teklifi almış, oturma ve çalışma izinlerini de bu işyerleri hazırlıyor. Bu kapsamda öğrencilerine yabancı dil desteği veriyor ve öğrenci bu imkânlara tek kuruş ödemeden sahip oluyor. Pandemi sürecinde kamu kurumları için bir milyon maske üretmiş helal olsun.
Şimdi sormak lazım; Gölcük’te Tersane Fabrikası dışında dünya devi Ford Otosan var. İlçemizde böyle başarılı bir okuldan neden yararlanmaz? Ford Otosan’ın GÖLCÜK ŞEHİT VOLKAN TANTÜRK Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinden haberi var mı?
Bizim çocuklarımız bu okuldan birçok ülkeye gidip staj yapıyor, iş teklifi alıyor ama burnumuzun dibindeki Ford Otosan kapıları bu çocuklara açmıyor, imkân vermiyor olmasını içime sindiremiyorum.
Meslek lisesinin başarılı öğrencileri yurt dışında imkân yakalıyor ama maalesef kendi vatanında değer görmüyor. Yazıklar olsun Ford Otosan, yazıklar olsun siyasiler Nokta.