Tek formül!

Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı

Abone Ol

Türkiye erken seçime gidiyor.

Büyük gün 24 Haziran.

Genel seçim için saflar netleşti.

Ak Parti-MHP ittifakına içerden veya dışardan BBP’nin de destek verdiği birliktelik karşısında şuanda tam adı konulmasa da referandumdan kalan ismi ile ‘Hayır Bloğu’ yeniden oluşmaya başlıyor.

Bloğun ilk ittifakını CHP ile İyi Parti oluşturdu.

İyi Parti’nin seçime girip giremeyeceği konusunda pis kokular alan CHP ve İyi Parti bu milletvekili geçişi ile sorunu kökten çözdü. Nitekim hemen ardından YSK seçime gireceğini açıklamak zorunda kaldı.

Yasaklara karşı kurulan Ak Parti’nin bir partinin seçime girmesine yasak koyması da büyük tepkiye sebep olurdu.

Cumhur ittifakı diğer adı ile milli ittifakta birliktelik için bir sorun gözükmüyor. Özellikle Hayır bloğunda ki bazı gelişmeler Cumhurbaşkanı Erdoğan’a oy vermeyecek denilen MHP’lilerin dahi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a açık destek vereceklerini açıklamalarına sebep oluyor. Bunu Kocaeli’nde de yaşıyoruz.

Cumhur ittifakında yaşanan güç birliğinin Hayır bloğunda olduğunu söylemek mümkün değil.

Sadece “Recep Tayyip Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin” anlayışı ve hırsı Hayır bloğunda hatalara sebep oluyor.

Bugün CHP içerisinde İyi Parti’ye geçişin tepkileri dinmek bilmiyor.

CHP’liler Ekmeletdin gibi ikinci bir facia yaşanmasından korkuyor. Köklü bir siyasi geçmişe sahip CHP’de kendi içerisinden bir aday çıkartamayacak mı tartışması var. Özellikle 6 ay önce kurulan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i destekleyecek tartışmalarına cevap verilemiyor. Nitekim CHP’li İlhan Cihaner’in tepkisi de bunun yansımasıdır.

Bununla kalsa iyi, bir de HDP faktörü var.

CHP tabanında HDP ile yakınlaşmadan var olan rahatsızlığı herkes biliyor. Süreçte HDP ile olabilecek içerden veya dışardan desteği nasıl anlatacağız soru işaretleri örgütün birinci gündemi.

Hayır bloğunda ki CHP ile İyi Parti’nin Ak Parti tabanına dokunamaması ayrı bir sorunu daha yansıtıyor.

Buna karşılık son günlerin gündem partisi Saadet Partisi’nin Ak Parti içerisinde ki ağırlığı CHP-İyi Parti tarafında yok sayılıyor, son gün Ak Parti’yi destekler tezi ne yazık ki Saadet Partisi’nin gücünün geri plana atılmasına sebep oluyor.

Buna karşılık Saadet Partisi tabanı da CHP ile birlikteliği çeşitli ön yargılardan dolayı kabullenemiyor.

Yani hangi adım atılsa karşısında büyük bir problem çıkıyor.

Hayır bloğu seçimi ikinci tura atlatmak için herkes kendi adayını mı çıkarsın ortak aday mı çıkartalım sorusuna cevap arıyor.

Şahsi öngörüm ise her partinin kendi adayını çıkardığı bir fotoğrafta Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çok rahat bir şekilde birinci turda seçimi kazanacağını yönünde..

Hayır bloğunun ortak aday olarak Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Sayın Meral Akşener’i çıkardığı durumda yine Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çok rahat bir şekilde birinci turda seçimi kazanacağını düşünüyorum.

Çünkü hayır bloğunda sürekli trafik kazası oluyor, olmaya da devam edeceği çok açık.

Sayın Meral Akşener’in İsmet İnönü sözleri Sayın Kılıçdaroğlu’nun Osmanlı’ya yönelik hatalı sözlerin anlık yapılan stratejilerin yansımasıdır.

Peki muhalefetin hiç mi şansı yok?

Muhalefet öncelikle Ak Parti’yi çok iyi tanıyan Saadet Partisi’ni dinlemelidir.

Saadet Partisi’nden gelen eleştirilere Ak Partililerin kolay kolay cevap vermediği ve ya veremediği tezini açmalıdır.

CHP’liler yine mi sağ bir aday peşine takılacağız şokunu yaşasalar da mevcut Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısına tek formül Ak Parti içerisinde gelen bir isimin Saadet Partisi’nin eliyle ilan edilmesidir. Bunun dışında bir formül 24 Haziran’da sonucu değiştirmeyecektir.

Bu tek formülün işaret ettiği isim ise Sayın Abdullah Gül’dür.

Sayın Gül ikna olur mu olmaz mı bilemem.

Bunun dışında her yol sonunda Cumhur ittifakının seçimi kazanacağını düşünüyorum.

Bu yazımı birileri taraflı olarak yorumlayacak.

Oysa bu yazımı bir erken alarm sistemi gibi düşünebilirsiniz….