Gümrüklerde Kaçakçılığa Geçit Yok
Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı ve Habur Gümrük Kapısı’nda gerçekleştirilen iki ayrı kaçakçılık operasyonunda toplamda 122 milyon 829 bin lira değerinde kaçak eşya ele geçirildi. Operasyonlar, İstanbul Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ile Habur Gümrük Müdürlüğü ekiplerinin yürüttüğü titiz çalışmalar sonucu gerçekleştirildi.
Peluş Oyuncakları Yeşil Hattan Geçirmek İstediler
İlk operasyon, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda gerçekleşti. Risk analiz çalışmaları sonucu takibe alınan iki yolcu, "gümrüğe tabi eşyam yok" anlamına gelen yeşil hattı kullanarak çıkış yapmak istedi. Ancak yapılan detaylı aramada yolcuların valizlerinde toplam 132 adet peluş oyuncak bulundu.
Açıklamada, söz konusu ürünlerin "Labubu" adıyla bilinen peluş oyuncaklar olduğu belirtilerek, satışa uygunluk kontrolleri sonrası piyasa değerinin yaklaşık 659 bin lira olduğu ifade edildi. Oyuncaklara el konulurken, gerekli işlemler başlatıldı.
Akıllı Telefon Yerine Tuşlu Telefon Taşımışlar
İkinci operasyon ise Habur Gümrük Kapısı’nda yapıldı. Kapıkule Gümrük Kapısı’ndan Türkiye’ye giriş yapan bir TIR, transit taşıma rejimi kapsamında Habur Gümrük Kapısı’na yönlendirildi.
Araç, başlangıç noktasından itibaren Gümrük Muhafaza ekiplerince izlemeye alındı. Habur’da yapılan detaylı incelemede, beyan edilen 20 bin akıllı telefon yerine araçta 19 bin 919 adet tuşlu telefon bulunduğu ortaya çıktı.
Beyan dışı olarak yurtiçinde bırakılmak istenen telefonların piyasa değeri 122 milyon 170 bin lira olarak hesaplandı. Telefonlara el konulurken, olayla ilgili adli sürecin İstanbul Anadolu ve Silopi Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından sürdürüldüğü bildirildi.
“Kaçakçılıkla Mücadele Kararlılıkla Sürecek”
Ticaret Bakanlığı açıklamasında, kaçakçılıkla mücadelede temel amaçlarının dürüst ticaret erbabını korumak, haksız rekabeti önlemek ve vergi kayıplarının önüne geçmek olduğu vurgulandı.
2025’in "Aile Yılı" ilan edilmesine de atıfta bulunulan açıklamada, özellikle çocuklar ve aile yapısını tehdit eden unsurlara karşı toplumsal sorumluluk bilinciyle mücadeleye devam edileceği belirtildi.