Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 2024 yılı meteorolojik verilerine dayanan değerlendirmelerine göre; ülkemizin su hacminde düşüş öngörülmekte ve yağış rejiminde kuraklık riski tespit edilmiştir. Bu gelişmeler doğrultusunda, mevcut içme suyu kaynaklarımızın en verimli ve tasarruflu biçimde kullanılması her zamankinden daha büyük önem taşımaktadır.

İklim değişikliğinin etkilerinin her geçen gün daha belirgin hâle geldiği günümüzde, sınırlı su kaynaklarımızın tüm sektörlerde çevreye duyarlı ve etkin şekilde kullanılması hayati bir zorunluluk hâline gelmiştir. Özellikle tarımsal sulama faaliyetleri, su kaynakları üzerinde ciddi baskı oluşturmaktadır.

Bu kapsamda; bazı bölgelerde bağ ve bahçelerde yaygın olarak tercih edilen vahşi sulama yöntemleri, aşırı su tüketimine neden olmakta ve bazı yerleşimlerde anlık su kesintileri ile ciddi su kayıplarına yol açmaktadır.

Şebeke Suyu İçin Öncelik Konutlara Verilecek

Mevcut içme suyu kaynaklarının sürdürülebilir şekilde kullanılması amacıyla, ilgili mevzuatlar çerçevesinde şebekeye verilen günlük su miktarında düşüş yaşanması hâlinde, su teminini güvence altına almak ve özellikle konut abonelerinin ihtiyacını öncelikli olarak karşılamak adına gerekli tedbirler alınmaya devam edilmektedir.

Bu doğrultuda, şebeke suyunun bağ ve bahçelerde kurallara aykırı şekilde kullanılması, özellikle vahşi sulama ile bilinçsiz su tüketimi gerçekleştiren aboneler, İSU Genel Müdürlüğü ekiplerince tespit edilerek gerekli müdahalelere maruz kalacaktır. Bu uygulamanın amacı, hem içme suyunun güvenliğini sağlamak hem de sürdürülebilir su yönetimini temin etmektir.

Vatandaşlarımızdan, bağ ve bahçelerde bilinçsiz sulama yöntemlerinden ve havuzlarda gereksiz su kullanımından kesinlikle kaçınmaları önemle rica olunur.

Petrol-İş Ayakta: “Yüzde 30’u Kabul Etmiyoruz!”
Petrol-İş Ayakta: “Yüzde 30’u Kabul Etmiyoruz!”
İçeriği Görüntüle

Toprak, Su ve Geleceğimiz Tehdit Altında

Küresel iklim değişikliği, su kaynaklarımız üzerinde her geçen gün daha büyük bir baskı oluştururken; özellikle vahşi sulama alışkanlıkları toprağımızı, ürünlerimizi ve geleceğimizi tehdit etmektedir. Vahşi sulama, suyun kontrolsüz şekilde toprağa verilmesiyle yalnızca ciddi miktarda su israfına yol açmakla kalmaz; aynı zamanda toprakta tuzlanma, erozyon ve çoraklaşma gibi geri dönülmesi zor sonuçlara da neden olmaktadır.

Bu durum, bitki köklerinin havasız kalmasına, kök çürümesine ve hastalıklara zemin hazırlarken, tarımsal verimin düşmesine ve ürün kaybına yol açmaktadır. Ayrıca vahşi sulama, en fazla su israfının yaşandığı yöntemlerden biridir.

Modern Sulama Yöntemleri Artık Bir Tercih Değil, Zorunluluk

Toprak ve suyun korunması yalnızca tarımsal üretim açısından değil; milli ekonomimizin sürdürülebilirliği ve gelecek nesillerimizin yaşam güvencesi açısından da büyük öneme sahiptir. Bu nedenle vahşi sulama yöntemlerinden vazgeçilmesi, modern ve tasarruflu sistemler olan basınçlı veya damla sulama yöntemlerine geçiş yapılması artık bir tercih değil, zorunluluktur.

Su Hepimizin Ortak Değeri

Su, yerine konması mümkün olmayan ortak ve vazgeçilmez bir kaynaktır. Bu nedenle, suyun korunması yalnızca kamu kurumlarının değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak sorumluluğudur. Sürdürülebilir su politikalarına verilecek her destek, gelecek nesillerin suya erişimini güvence altına alacak önemli bir adımdır.

İSU Genel Müdürlüğü olarak birçok tasarruf planını hayata geçirdiğimiz bu süreçte, vatandaşlarımızın desteği, duyarlılığı ve iş birliği büyük önem taşımaktadır. Unutulmamalıdır ki, suyu korumak geleceğimizi korumaktır.