Eğitim

Vakıf Üniversitelerinde Doluluk Son 4 Yılın En Düşüğünde: %76

2025 YKS sonuçlarına göre vakıf üniversitelerinin genel kontenjanlarındaki doluluk oranı yüzde 76’da kaldı. Eğitim sektöründe 40 yılı aşkın tecrübeye sahip Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi ile Kıbrıs Adakent Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Talip Emiroğlu, düşük doluluk oranının sebeplerini ve çözüm önerilerini anlattı.

Abone Ol

Dr. Talip Emiroğlu, ücret ve kalite tartışmalarına dikkat çekerek şunları söyledi:

“Vakıf üniversitelerine gelen öğrenci, devlet üniversitesinde ücretsiz okuma imkânı varken üste para vererek vakıf üniversitesini tercih ediyor. Doluluk oranlarının düşmesinde ücretlerin etkisi olabilir ancak yapılan zamlar fahiş değil. Geçen yıl yüzde 40 zam yapıldı ama çalışanların maaş zamları bunun iki katını geçti. Ayrıca kira, araç-gereç gibi giderler de ciddi yük oluşturuyor. Bu noktada dünya ve ülke ekonomisindeki zorlukları da unutmamak lazım.”

"Vakıf Üniversitelerine Serbestlik Tanınmalı"

Emiroğlu, vakıf üniversitelerinin gider kalemlerine de değindi:

“Özellikle akademik maaşlarda inisiyatifimiz yok. YÖK, devlet üniversitelerinin verdiği ücretin üzerinde ödeme yapılmasını istiyor. Bu durum, haftada bir gün derse giren akademisyenle beş gün gireni aynı ücreti alma mecburiyetine yol açıyor. Ayrıca bölüm açarken henüz derse girmeyecek öğretim üyelerine yıllarca maaş vermek zorunda kalınıyor. Eğer bu konularda üniversitelere serbestlik tanınsa, maliyetler düşer ve öğrenciler daha uygun ücretle kaliteli eğitim alabilir.”

"Koç Üniversitesi 1,5 Milyon Alıyor, Biz 350 Bin TL"

Ücret-farklılıklarının doluluk oranını tek başına açıklamadığını belirten Emiroğlu, şu örneği verdi:

“Koç Üniversitesi işletme bölümünden yıllık 1 milyon 550 bin TL ücret alıyor. Benim üniversitemde aynı bölüm 350 bin TL. Buna rağmen biz dolulukta gerideyiz. Eğitim kalitesi arasında beş kat fark yok, en fazla yüzde 15 fark vardır. Burada konum, imkânlar ve algı devreye giriyor. Ayrıca meslek yüksekokullarında ikinci öğretimin kaldırılması da tercihlerde düşüşe sebep oldu.”

"Vakıf Üniversiteleri Devletin Yükünü Hafifletiyor"

Vakıf üniversitelerinin mali açıdan ülkeye ciddi katkı sağladığını vurgulayan Emiroğlu, şöyle konuştu:

“800 binden fazla öğrenci vakıf üniversitelerinde okuyor, 120 bini tam burslu. Devletin bütçesinden yılda 2-3 milyar dolarlık yük alıyoruz. Eğer bu öğrenciler devlet üniversitelerinde olsaydı, bina ve kampüs maliyetleri de eklenirdi. Ayrıca uluslararası öğrencilerin üçte ikisinin ekonomimize katkısı vakıf üniversiteleri üzerinden geliyor. Yani vakıf üniversiteleri hem ulusal hem uluslararası ölçekte rekabet gücü sağlıyor.”

"Vakıfçılık Geleneğimizden Kopmamalıyız"

Vakıf üniversitelerinin sadece ekonomik değil, kültürel açıdan da ülkeye değer kattığını söyleyen Emiroğlu, sözlerini şöyle noktaladı:

“Dünyanın en büyük üniversiteleri vakıf üniversiteleridir. Bizim tarihimizde de vakıf geleneği var. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu 1 milyon yabancı öğrenci hedefi yılda 15 milyar dolar katkı anlamına geliyor. Vakıf üniversiteleri bu hedefin gerçekleşmesinde kilit rol oynayabilir.”