Türkiye cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu için geçtiğimiz gün bir kez daha sandık başına gitti. Türkiye’de ilk kez yapılan ikinci tur oylamasında aldığı yüzde 52,16 oy ile 13’üncü cumhurbaşkanı Erdoğan oldu. Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise yüzde 47.84 oy aldı. Seçimin ardından Millet İttifakı’nda moral bozukluğu yaşanırken CHP üyesi ve Mimarlar Odası Kocaeli Şubesi eski Başkanı Yalçın Ergen sosyal medya hesabından istifasını duyurdu. Partiye oldukça sert eleştirilerde bulunan Ergen paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
“BİR CHP ÜYESİ OLARAK İSYANDIR”
“Öncelikle belirtmeliyim ki bu bir batan gemiyi terk etme, herhangi başka bir yerde konum alma uyanıklığı ya da umutsuzluk sonucu alınmış bir karar değildir. Takım tutarcasına parti tutma hastalığımız yüzünden hep çantada keklik görülen bir CHP üyesi olarak isyandır. Atatürk’ün kurduğu partinin 3-5 kişinin arka bahçesine dönüştürülmesi, eleştiri yapmanın, öneri sunmanın, fikir belirtmenin vebalı gibi gösterildiği anlayışın değişmesi adına atılmış bir adımdır.
“KÖTÜNÜN İYİSİ DİYEREK KENDİMİZİ KANDIRDIĞIMIZ SÜREÇ”
Ekmeleddin İhsanoğlu adaylığı ile başlayan süreç, tanıdığım neredeyse her iki CHP’liden birini kerhen, son kez diyerek, istemeden oy vermeye iten, hep kötünün iyisi diyerek kendimizi kandırdığımız süreçlerin sonucudur. Tüm samimiyetimle siyasetten uzak yaşamak isteyen milyonlar gibi hayalim; çağdaş, adil, geleceğe umutla bakan, pırıl pırıl Atatürkçü gençlerin yetiştirilebildiği, refah içinde Özgür bir Türkiye. Bunun için de kendi dünya görüşümle uyduğunu düşündüğüm CHP’de düz bir üye olarak yer edindim.
“İSTEKLERİMİZ BİR GRUP UMUT TACİRİNİN ELİNDE OYUNCAK OLMUŞ”
Ancak görüyorum ki basit isteklerimiz bir grup umut tacirinin elinde oyuncak olmuş. İstatistiğin bir bölümünde yer alan ufak artışların başarı diye sunulması ile iktidar olunmadan yıllar geçmiş. Bilimden söz edip, bilimin bir dalı olan istatistiğe inanmayarak hep bir sonraki seçimlere kerhen hazırlatıldık. Kendi adıma bu durum artık son bulmalı diye düşünüyorum. Değişimin gerçek bir dönüşümle olması gerektiğine inanıyorum.
“BİR GRUP OLİGARK İLE DİKTATÖR YÖNETİMİNİ KABUL ETMİYORUM”
Arka sokakların, köylünün, İç Anadolu ve Karadeniz insanının beklentisini göz ardı edip, değiştirmeyi düşündüğünüz iktidarın eskileriyle, ufak hesaplarla ikinci parti olarak kalmayı yakıştıramıyorum. CHP Binasının 12. Katının konforlu alanını terk etmek istemeyen bir grup oligark ile sözde Demokrasi işleyen bir partiymişçesine sunulan Diktatör Yönetimini kabul etmiyorum.
“ÇOK KIZGIN OLARAK CHP ÜYELİĞİMDEN İSTİFA EDİYORUM”
Cebindeki son parasıyla 12 saat otobüs yolculuğu yapan gencin oyunu hak etmiyorsunuz. Top yere düşmeden sekmez diyerek, bunu bir son değil umut dolu yeni bir başlangıç olarak görerek, buruk ama daha çok kızgın olarak CHP üyeliğimden istifa ediyorum. Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer ve hala şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak kabahat senin, -demeğe de dilim varmıyor ama- kabahatin çoğu senin, canım kardeşim! Nazım Hikmet.”