Son yangınlar gösterdi ki;
Her felaket öncelikle üç insan tipi ortaya çıkarıyor.
Birinci grup, felaketi bizzat yaşayanlar, yani yananlar.
İkinci grup, ben ne yapabilirim anlayışı ile söndürme adına harekete geçenler. Bu grup tüm felaketlerin hafifletici unsuru ve çok değerliler.
Üçüncü grup ise, nerede zaaf var ve buradan nasıl siyasi rant çıkar diye kovalayanlar. Bu grup her felaketin akbabaları. Önemli bölümü sosyal medya üzerinden harekete geçiyor, zaten yanan ortama körük görevi icra ediyorlar. Bir kısmı profosyonel , bir kısmı da farkında bile olmadan alet oluyorlar.
Felaketler iki de özel insan tipi ortaya çıkarıyor.
Bu özel gruptan ilki, felaket bölgelerine kadar giderek hem bölge halkını hem de sosyal medya üzerinden uzakta olan kitleyi provake etme faaliyeti icra edenler.
İkincisi ise canını riske ederek bu felaketi durdurma adına çalışanlar. Bazen vücutlarını ateşe bazen mermiye bazen de bombaya siper eden özel insanlar. Eğer şehit olmazlarsa bu kahramanların isimlerini bile duymazsınız. Bunlara değer vermek yerine birtakım medya maymunlarını değerli hale getirenlere, ya da provokatörlerin peşinde koşanlara söylenecek çok şey yok.
Eğer bir felaket anında ilk olarak ne yapabilirim yerine, nerede bir zaaf bulabilirim ve sosyal medyada paylaşabilirim diye düşünüyorsanız hem vicdanınızı hem de aklınızı bir kontrol edin.
Bu tarz büyük felaketlerde ilk anda muhakkak zaaf noktaları olur. Kurumları harekete geçirmek ve bölgelere intikal ettirmek bir zamanı gerektirir. Aynı haftada 44 ilde 200 den fazla noktada birden yangın başlamış , önemli bir bölümü olabilecek en kısa sürede kontrol altına alınmış. Devlet her felakette olduğu gibi sahada. Bir taraftan yangınlarla mücadele edilirken, diğer taraftan mağdur olan insanların yarasını sarma adına herşey yapılıyor. Bundan önceki felaketlerde de olduğu gibi sonunda devlet bu felakette de kimseyi mağdur etmeyecek.
Felaketten siyaset çıkmaz, çıksa da yapana bir hayrı olmaz. Bu tarz felâketler dünyanın her yerinde oluyor, o yerlere bir bakın sizin modellerinizden var mı?
Her birimizin baktığı bir pencere var. Görebildiklerimiz ise kapasitemiz ile sınırlı. Bazan birkaç adım geri çekilmek, konuşmak yerine dinlemek, yazmak yerine okumayı tercih etmek lazım. Her konuda bir fikriniz olsun gibi bir arzunuz varsa, bu fikri oluşturacak bilgiye sahip olmayı deneyin. Şablon paylaşımlar ile sadece komik olursunuz, önce okuyun sonra bilgiye dayalı bir fikriniz varsa kendiniz yazmayı deneyin. Yoksa bu arkadaşlar sizleri,
Katar'lı öğrenciler sınavsız tıp okuyacakmış gibi haberlerle daha çok keklerler.
SON SÖZ
Çok zor bir coğrafyada yaşıyoruz, bir anlık sendelememizi bekleyen sayısız devlet ve bu devletlerin desteklediği örgüt var. Bugüne kadar yapılan her saldırıdan güçlenerek çıkmayı başardık. Ancak bu başarı değil, saldırıları karşılayarak sadece zaman kazanabiliriz. Bu coğrafya oyun kurma aşamasına gelmemizi gerekli kılıyor. Kısa vadede içeride birliği sağlamanın zorluğu da ortada . Buna rağmen son Türk devleti her türlü zorluğu aşacak ve hedeflerine ulaşacaktır. Biz bir kez daha söyleyelim, devletinize ve milletinize güvenmeye devam edin. Kimsenin uzun süre durmayı başaramadığı bu topraklarda bin yıla yakın süredir duruyoruz ve gitmeye de hiç niyetimiz yok. Bilin, vursanız da gitmeyeceğiz yaksanız da. Yaralarımızı saracak yolumuza devam edeceğiz. Bazen sizinle birlikte, bazen de size rağmen.