Yerel Yönetimler!!!

Çetin Çıldır'ın Köşe Yazısı

Abone Ol

31 Mart 2019 Tarihinde yapılan yerel seçimlerin üzerinden üç yıla yakın bir zaman geçti. İktidarı ve muhalefeti ile yerel yönetimlerin durumunu anlatan bir yazının zamanı geldi diye düşünüyorum. Önce iktidar ile başlayalım.

İktidarın 31 Mart 2019 seçim sloganı" gönül belediyeciliği" idi. İktidarı yerel yönetimler üzerinden yakalayan Erdoğan bu slogan ile aslında bir tesbitte bulunmuştu. Kaybedilen İstanbul ve Ankara başta büyükşehir belediyeleri ise teşhisin doğru, tedavinin ise yanlış olduğunu ortaya koydu. Özellikle İstanbul'a yapılan önemli yatırımlara rağmen seçim kaybedildi. Aradan geçen üç yılda gereken dersler alındı mı? Görünen o ki HAYIR.

İlk olarak mevcut başkanlara bir soru önerelim, anketlerle vatandaşa değil , kendilerine sorsunlar.

" Bağımsız aday olsanız kaç adet oy alırsınız "

Bu sorunun cevabı hepinizin ve kamuoyunun malumu.

Yılsonu dolayısı ile, sosyal medyanızda, yazılı basında ve bilboardlarda yaptığınız işleri paylaşıyorsunuz. Ne kadar asfalt, ne kadar park ve yol yaptığınızı anlatıyorsunuz. Bunlar vatandaş tarafından zaten göreviniz olarak görülüyor. Anlatmamız gereken arkanızda onlarca kişi olmadan kaç vatandaşa direkt dokundunuz ? Bırakın vatandaşı kendi teşkilâtınızdan olanlara ne kadar dokundunuz.

Oysa Sn. Cumhurbaşkanı'nın kastettiği gönül belediyeciliğinin temeli bu idi.

Refah Partisi muhalefette olmasına rağmen, başta Erdoğan ve Gökçek başta olmak üzere birçok belediye başkanı Türkiye'nin tamamında tanınırdı. 19 yıllık iktidarınıza rağmen Türkiye'nin tanıdığı bir yerel siyasetçi üretebildiniz mi?
Sırça köşklerde oturan belediye başkanlarımız, iliniz dışında sokakta dolaşsanız sizi kaç kişi tanır. 2023 seçim sonuçları geleceğinizi belirleyecek. Resme baktığımda 2024 seçimlerinde birçoğunuzun aday olamayacağını görüyorum. Eğer etrafınızda size bunları söyleyen bir kişi bile yoksa, ki yok iki yıl daha hayal dünyasında yaşamaya devam edin.

Ak Parti'de aktif siyaset yapan bir isme;

Belediye başkanlarınız ve siz olmasanız Sn. Cumhurbaşkanı ne kadar oy alır diye sordum, cevabını yazmayacağım ama okurlar anlayacaktır. Bugünlük bu kadar yeterli muhalefete geçelim.

Bir önceki yerel seçimler öncesinde, mevcut başkanlık sisteminde muhalefetin siyasi figür üretmek için yerel yönetimler dışında bir şansı olmadığını ve üreteceğini yazdım. Başkanlık seçimini kaybetmenin etkisi ile birçok muhalif arkadaşım bunun mümkün olamayacağını özelden bana yazdı, kayıtlarımda duruyor. Şimdi aynı isimlerin, Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş paylaşımlarını gülerek izliyorum. Ben siyasi aktör üretirler diye bekliyordum, meğer Sn. Kılıçdaroğlu'nun ifadesi ile pop yıldızı üretmişler. Orada da tesbit doğru ama ortaya çıkan sonuç hatalı üretim. Seçilen aktörler daha birkaç gün belediye başkanlığı yapmadan, BAŞKAN olmanın hayalini kurmaya başladılar. İlimizin tek CHP li başkanı Fatma Kaplan Hürriyet ise büyükşehir belediye başkanı olmayı planlıyor. Özetle tamamı mevcut başkanlıklarını bir sonraki hedef için araç olarak görüyorlar. Bu nedenle de biz onları olmayan icraatları üzerinden değil, hayalleri üzerinden değerlendirmeyi uygun gördük.

SON SÖZ

Yerel siyaset üzerine çok az yazıyorum. Bunun sebebini aslında ilk bölümde anlatım. Yerel siyasetçilerimiz ne yazık ki ilimizin sınırları dışına çıkmayı bir türlü başaramadılar. Oysa ki Sefa Sirmen bu ilden ülke çapında siyasi figür olmayı başarmıştı. CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığına aday gösterilmiş önemli de bir oy almıştı. Kocaeli'nin ülke siyasetinde etkisinin azalmasının sebebini , iktidar ve muhalefeti ile siyasetçiler kendilerinde aramalıdır.
Son bölümde kadrajı biraz yükseltelim. 18 Temmuz 2018 Tarihinde, yani yerel seçimlere sekiz aydan daha uzun bir süre varken ve herkes Karaosmanoğlu dördüncü dönem de aday olacak derken aday ya Münir Karaloğlu ya da Tahir Büyükakın diye yazmıştım.

Şimdi seçimlere iki yıldan daha uzun bir süre varken, Tahir Büyükakın 2024 de aday olamayacak diye yazıyorum. Birçok yazımda da yazdığım gibi bu iddia bilgiye dayalı değil, resme bakıyorum. Ben büyükşehir belediye başkanını yazayım, ilçe belediye başkanları kendileri ile ilgili bölümü tahmin etsinler.

Sebep ne olacak peki diyeceksiniz.

Gönül belediyeciliği kavramından hiç bir şey anlamamak olacak. Önceden yazıyorum ki önünüzde iki yıl daha var kendinizi düzeltin.

Birkez daha altını çizeyim, kilit soru şu !!!

"Bağımsız aday olsanız kaç oy alırsınız "