Siyaset

Anıl Acurman: “Başiskele Belediyesi’ni kurum olmaktan çıkartacağız!”

Gazetemize yapmış olduğu ziyarette, “AK Parti'den Başiskele’yi alma reçetesinin Zafer Mutlu’nun Saadet Parti adaylığını desteklemek olmadığını, rakamsal olarak da gördük” diyerek açıklamalarda bulunan CHP Başiskele Belediye Başkan Adayı Anıl Acurman, “Başiskele Belediyesi’ni kurum olmaktan çıkartacağız. Biz aileden olacağız” dedi.

Abone Ol

Cumhuriyet Halk Partisi Başiskele Belediye Başkan Adayı Anıl Acurman gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Akçaalan ve Yazı İşleri Müdürümüz Gülşah Yücel Ay’ı ziyarette etti. Acurman ziyaret kapsamında Başiskele Belediye başkan adaylığı ve yaklaşan 31 Mart yerel seçimlerine yönelik önemli açıklamalarda bulundu.

“SEÇMENİN YARIYA YAKINI BU SANDIĞA KÜSECEKTİ”

İlk olarak Saadet Partili Zafer Mutlu’nun Başiskele Belediye Başkan Adaylığı hakkında konuşan Acurman, “ AK Parti'den Başiskele’yi alma reçetesinin Zafer Mutlu’nun Saadet Parti adaylığını desteklemek olmadığını, rakamsal olarak da gördük ve bu nedenle Ak Parti'den Başiskele’yi almanın reçetesinin Cumhuriyet Halk partisini olduğunu fark ettik ve genel merkezimizde oturup hesap yaparak bir karar aldık, işin özeti bu. Burada Saadet Partili arkadaşlar belki kendi siyasi durumlarını bir anda çok bozulduğunu düşünüyorlar. Haklılar. Evet, belki Cumhuriyet Halk Partisi'nin oyunu bir kısmını alacaklardı, çok daha fazla olacaktı ama lakin Cumhuriyet Halk Partisi seçmeni yarıya yakını bu sandığa küsecekti ve bu reçete şu anda Cumhuriyet Halk Partisi'nin tek başına alma ihtimali Zafer bey ile birlikte olduğumuzda alma ihtimalinden daha fazla.

“HERKESİN İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜNE DE, YAŞANTISINA DA ÖZGÜRLÜK DİYECEĞİZ”

O yüzden biz bir yola çıktık. Genel merkezimiz yaptığı ölçümler sonucunda ‘başkan evet süre kısaldı. Evet, çok az süre var. Biz bu sürecin içerisinde bir başka bir arkadaşımızı aday gösteremeyiz. Çünkü bölgeyi iyi bilen en azından 4 yıldır burayı tanıyan çalışan insan sensin çık bu görevi üstlen’ dedi. Bizde genel merkezimizi verdiği görevi göğsümüze aldık. Kabullendik ve yolumuza çıktık. O yüzden biz şu anda kenti çağdaş kılmak isteyen özellikle de biz bir Atatürk ışığında vaha diyoruz, aydınlık bir vaha yaratmak isteyen bir örgütüz. Bu vahayı biz Başiskele’de yaratacak. Biz orada Cumhuriyet Halk partisinin değerlerini, Atatürk ilkelerini ışığını oraya yayacağız. Bizim misyonumuz bu, bizim çizgimiz, bu herkesin inanç özgürlüğüne de, yaşantısına da özgürlük diyeceğiz. Misyonumuz bu olacak.

“BİZ TABELA PARTİSİ DEĞİLİZ”

İYİ Parti aday çıkarmadı mesela. Mesela Saadet Partisi ile birlikte yol yürüdükleri söyleniyor bilemem ama bazı arkadaşlar onların listelerinde yer almışlar. Çok güzel, olabilir. Güzel yürekli insanlar. Ben onlara da hiçbir şey demiyorum. Birçoğunu da çok iyi tanıyorum. Gerçekten çok iyi insanlar. Saadet partili arkadaşlarımda. Çok çok güzel yürekli insanlar var ama biz bir değer savunucusunun partisiyiz. Biz Atatürk ilkelerine sahip çıkan, bu yaşantı şekline sahip çıkan partiyiz. O yüzden bizim bir görevlerimiz var. Biz bir tabela partisi değiliz.

“İTTİFAK OLACAKSA CUMHURİYET HALK PARTİSİ ÇATISI ALTINDA OLSUN DİYE AYLARCA UĞRAŞTIK”

Yani biz görüşümüzü oradan oraya kaydırarak yol yürüyemeyiz. Kırmızı çizgilerimiz belli dik duracağız. O dik duruş altında siyasetimizi yapacağız. O yüzden de Zafer Bey ile yol yürüme şansımız olmadı. Bu da aslına bakarsanız onların tercihidir daha çok. Çünkü eğer bir ittifak olacaksa Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında olsun diye biz aylarca uğraştık. Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında ittifak olsun. Eğer bir adaylık ya da başka bir şey olsa birlikte belirleyelim adayı dedik” dedi.

“KİM KAZANIRSA KAZANSIN BU KENTE DEĞER KATALIM DEDİK”

Ardından Başiskele Belediyesi Eski Başkanı Hüseyin Ayaz’ın Başiskele’ye bağımsız adaylığı hakkında Acurman, “Ben bütün adaylarla görüştüm. Hüseyin Bey ile de görüştüm tabi ki. Ama Hüseyin Bey ile görüşme şeklim açıkçası aday olması teklifiyle değil bu kente ne yapmayı düşünüyorsunuz diyerek görüştüm. Oda bana ben bu kente bunları yapmayı düşünüyorum sen ne yapmayı istiyorsun dedi konuştuk. Ve dedik ki, seçimden sonra kim kazanırsa kazansın bu kente değer katalım dedik.

“ CHP’NİN İLKELERİNE SAHİP ÇIKMA DÜRTÜSÜYLE YOLA ÇIKMAYAN İNSANLAR ADAYIMIZ OLAMAZLAR”

Hüseyin Bey’in farklı katı tavırları var. Bizim de kırmızı çizgilerimiz var. Bunların örtüşmeyeceğini biliyorduk. Hüseyin bey de biliyordu. Dolayısıyla burada bir adaylık görüşmesi şeklinde bir şey tabii ki olmadı. Ama burada hem kentin geleceğine dair görüşmeler yaptık. Zafer Bey'le zaten basına da yansıdı. Saadet Partisi ile her zaman görüşüyorduk, seçim döneminde de adaylık döneminde de görüştük. Ama biz hep aynı şeyi savunduk. Bizim net değerlerimiz var. Bu değerlerle birlikte yol yürümek isteyen herkese kapımız açık ama bu değerlere yaklaşamayan veyahut ta Cumhuriyet Halk Partisi'nin ilkelerine sahip çıkma dürtüsüyle yola çıkmayan insanlar ne yazık ki bizim adayımız olamazlar” dedi.

“BEN BU KENTE DIŞARIDAN GELMEDİM”

Konuşmasına devam eden Acurman kente dışarıdan gelmediğini vurgulayarak ithal siyasetçi olmadığını ifade etti. Acurman konuşmasına şu ifadeler ile devam etti; “Şunu önemsiyorum, ben bu kentte dışardan ihraç edilmedim. Böyle bir usulüm yok. İthal bir siyasetçi değilim. Ben bu kentin çocuğuyum. Doğma büyüme İzmitliyim. Kandıra kökenli bir insanım ve baktığınızda muhafazakâr temelleri olan bir aile yapısından geliyorum. Yani biz Türk milletinin değerlerini çok iyi bilen bir aileyiz. Biz kendimizi ulusalcı, milliyetçi olarak da tanımlayan bir aileyiz. O yüzden burada bu çizgide oradaki ailelerle daha yerleşik aile yapılarıyla bu kentin tarihiyle bizim hiçbir sıkıntımız yok. Onların ne istediğini de yine en iyi biz biliyoruz. Ben bu kente dışarıdan gelmedim. Bu kentin tarihini belki diğer aday arkadaşlarımdan bile daha iyi bildiğimi söyleyebilirim.

“CUMHURİYET HALK PARTİSİ BU DEĞİL”

Birileri ‘bunlar gelirse alkolün su gibi aktığı festivaller olacak’ dediler. Cumhuriyet Halk Partisi bu değil. Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkenin tüm ulusunun, Türk Milletinin kurduğu ülkenin temel direği. Bu temel değerlerin hepsi bizim değerlerimiz. Milliyetçilik de bizim değerlerimiz ki en temel değerlerimizden bir tanesi. Laiklik de aslında dini koruyan en temel değerlerimizden bir tanesi. Ben ve arkadaşlarım bu kentin ta kendisiyiz. Benim ikinci sıra meclis üyem yıllardan beridir Bahçecik’te oturan genç kardeşim. Kendilerinden biri. Üçüncü sıra meclis üyem Bahçecik merkezde yetişmiş büyümüş gencecik biri. Birinci sıra meclis üyem Kullar’dan. Böyle bir yapıdan bahsediyoruz. Yine tabi bununla birlikte yeni yerleşkelerde oturan arkadaşlarımız da var.

“13 KADIN ARKADAŞIMIZ LİSTEMİZDE”

Ama biz bütün değerlere sahip çıktığımız gibi listemize de bunu yansıttık. Her mahallede uzun yıllardır yaşayan oranın değerlerini en iyi bilen insanları koymaya çalıştık. Ve genelde de kadın ve genç kişileri listemize koyduk. Hiçbir partinin listesinde yoktur. 13 kadın arkadaşımız listemizde ve birçoğu da seçilebilecek yerde. Biz bu değeri savunuyoruz. Biz bir çağdaşlaşma değerinden bahsediyoruz.

“BUGÜN YUVACIK ARAPLARDAN BESLENEN BİR KENT HALİNE GELDİ”

Ama Türk ulusunun değerleri üzerinden. Bir Arapça çağdaşlaşması değil bu. Yuvacık’ı Araplaştıranlar çıkıp da bana Türk Milliyetçiliğini savunuyorum demesin. Bugün Yuvacık Araplardan beslenen, Araplara ev açmaya çalışan bir kent haline geldi. Biz Türk Ulusunun düzgünce yaşayacağı, çağdaş yaşayacağı, huzurla yaşayacağı bir ortam yaratmak istiyoruz. Bizim derdimi Başiskele’de bu çağdaşlaşmayı ortaya koymak. Atatürkçü değerlerin ışığında bir yol yürümek başka da bir derdimiz yok.”

hediye ettik. Hepsine değer katmaya çalıştık, üstüne tuğla koymaya çalıştık. O yüzden yaptıkları şeyler için teşekkür ederiz. Ama bu kenti ideal bir şehir haline getiremedi.

“KENT BETON DIŞINDA ARTI DEĞER ELDE ETMEMİŞTİR”

Elindeki onlarca yüzlerce imkana rağmen o yüzden eksiktir, eksiktir ve eksikliğin de ötesinde bu kente dair elindeki imkanları yanlış yerlere yönlendirdi. Kentin gelişimi için yeterli değerler harcanamamıştır. Kent beton dışında artı değer elde etmemiştir. Kentin doğasının üstüne sadece eklenti betonları attı başka bir şey yapmadı. O yüzden biz yeşil yeniden kazanan bir kent yaratmak için yola çıkıyoruz. Ama Yasin Bey’in eksiği de tam burada başlıyor. Başiskele’nin değerlerine sahip çıkamadığını düşünüyoruz” dedi.

“ÇOK İYİ BİR KARAR VERDİĞİMİZİ ANLIYORUZ”

Çalışmalarına başlayan Acurman saha atmosferini de değerlendirdi. ‘Belediyeyi kurum olmaktan çıkartacağız. Biz aileden olacağız’ diyen acurman yapacağı projeleri anlattı. Aileye dokunan projelerini açıklayan acurman şu ifadelere yer verdi; “Bir haftadır başladık. Son 2-3 gündür de yoğunlukla dolaşıyoruz. Çok iyi bir karar verdiğimizi anlıyoruz. Çok harika bir karar vermişiz aday çıkarak. Neden diye soracak olursanız. 5 kişiden 2’si ‘iyi ki aday çıkarttınız, oy kullanmayacaktım, adayımız yok sanıyorduk’ diyorlar. İyi ki aday çıkarttınız burada diyen bu kadar fazla insan olacağını ben düşünmemiştim. Bizim seçmen yoğun bölgelerimiz de çok fazla. Ki biz bilmiyorum diğer aday arkadaşlarımız yapar mı yapmaz mı ama ben çok seviyorum sabah 6 buçukta arkadaşlarımız ile toplanıyoruz. Poğaçamızı alıyoruz paylaşıyoruz duraklarda. Zaten insanların vakitlerini çalmayı sevmiyorum. Akşam 9’da çat kapı gideyim adamın evine oturayım vaktini çalayım derdinde değilim. Otobüs bekliyorlar zaten onlarla sohbet ediyoruz. Ve bu insanlar durakta bekleyen insanlar seçmenimi olan ve bizi evlerine kabul eden insanlar değil. Yani bu kentte yaşayan herhangi biri bizi karşısında görünce iyi ki aday oldunuz diyorlar.

“BİZ BU KENTE HAK ETTİĞİ DEĞERİ VERECEK BİLGİYE SAHİBİZ”

4 yıllık ilçe başkanı olmamın avantajı da hangi bölgede hangi mahallede ne sorunu olduğunu biliyoruz. Biz bunları çalıştık. Çözüm önerilerini de iyi biliyoruz. Geçen gün AK Parti seçmeni olduğunu ifade eden bir ablamızla sohbet ettik. ‘Bu zamana kadar bunlar bir şey yapmadı sen hayatta yapamazsın’ dedi. Abla ne yapmadılar ne istersin dedim boşver dedi. Bende 2 senin mahallende şöyle bir sıkıntı var bu sorunla alakalı çözüm önem bu’ dedim sen benim mahallemi nerden biliyorsun dedi. Ben yıllardır burada yaşadım dedim. Ben her bölgeyi gerçekten çok iyi tanıdığımı düşünüyorum. Kullar’da sera açtık. Orada da vatandaşın sıkıntısının ne olduğunu çok iyi biliyorum. Biz gerçekten her semtte, her bölgede yaşadım, dokundum. Bu yüzden sorunları çok iyi biliyorum. Bize güvensinler biz bu kente hak ettiği değeri verecek bilgiye sahibiz.

“BİZ HER SEMTE MUTLAKA BİR TANE ÇOCUK EVİ YAPACAĞIZ”

Başiskele Belediyesi’ni kurum olmaktan çıkartacağız. Biz aileden olacağız. Başiskele Belediyesi’ni aileden biri yapacağız. KALE ismini koyalım da iki tane salon toplantısı yapalım değil. 6 yaş grubu için semt kreşleri ve anne çocuk eğitim merkezleri ile bezenmiş semt kreşleri kuracağız. Çünkü kadına Başiskele’de bir rol biçildi. Toplum düzenimizde ne yazık ki bu işi genelde kadınlar üstleniyor. Kadın arkadaşlarımız çocuk sahibi olduktan sonra iş hayatından uzaklaşmak zorunda kalıyorlar, oysaki şu günde bir kişinin çalışmasıyla yaşayamayız. Kreşler 250 binlerde uçuyor devasa paralar. Ne yapacağız devletin buna el atması lazım. Ama devletimiz ne yazık ki yapmıyor ama belediyelerimiz bunu yapabilir. İl ilçe belediyelerimiz bunları rahatlıkla yapabilir. İzmit’te gördük. Biz İzmit’te bunun uygulamasını yaptığımızda akın akın insanlar isimlerini yazdırıyordu. Başiskele gibi bir bölgede emin olun bu yapılabilir. Çünkü Başiskele’de hem borcu olmayan evet şu anda borç yok Allah’a şükür. Ve devasa kaynaklarımız var. Böyle bir belediye bunun altından kalkar. Biz her semte mutlaka bir tane Çocuk Evi yapacağız. Sadece kreş eğitimi değil anne çocuk gelişim merkezi de olacak aynı zamanda.

“VEFA EVLERİ AÇACAĞIZ”

Büyüklerimiz var. Başiskele’de ciddi bir yaşlı nüfusu var. O büyüklerimizin sağlık sorunları var, aileler bakmak zorunda kalıyor ve genel olarak yine bu görev kadınlara kalıyor. VEFA Evleri açalım dedik bizde. Gidip günlerini orada geçirebilsinler diye düşündük. Gidip bankta oturuyorlar gün bitsin diye bakıyor. Para da harcayamıyor emekli maaşıyla çayı nasıl içecekler ne yapacaklar. Çay da bedava olacak. Otursunlar sohbet etsinler. Daha önemlisi sağlıklı bir ortamda otursunlar. O merkezin içerisinde sağlık personeli onları izleyecek, takip edecek. Basit tıbbı tansiyon, şeker gibi şeyleri gerçekleştirilecek bir merkez olacak. Hem sosyalleşecekler hem güzel gün geçirecekler. Hem de aileleri diyecek ki belediye bizim aile ferdimi gibi bizim aile büyüğümüze gün içinde bakıyor. Akşam da evine gidecek.

proje daha var. Ben aileden başlayanları anlatıyorum. En kıymet verdiğim şey onun dışında yüzlerce proje var. En son gençlere olan proje mi de lansmanda açıklayacağım. Bizim ciddi bir sıkıntımız var. Biz bir nesli kaybetmenin eşiğindeyiz farkında değiliz. Biz 8 -12 yaşta ki fiziksel gelişimde, ondan sonra da psikolojik gelişime bağlılıktan mustaribiz. 8 -12 yaşta ki fiziksel gelişimi neden söylüyorum. Evet teknoloji geldi güzel ama çocukların birçoğunda fiziksel eğrilikler, kamburluklar gibi sorunlar ortaya çıkmaya başladı. Fiziksel olarak destek ve ergenlik dönemi olduğu için psikolojik destek verelim. Ve çocuğun gelişim sürecine belediyeyi ortak edelim. Daha sonrasında bir de bir yaş grubumuz şu anda 14- 15- 16 yaşa düştü uyuşturucu kullanımı. Kız çocukları özellikle. Bizim bu nesli kurtarmamız lazım. Biz sağlıklı gelişimin takipçisi olacak bir yapı kurmak zorundayız.

“ÇOCUKLARIN HAYATINDA IŞIK OLACAĞIZ”

Biz o yüzden bu sağlıklı gelişim merkezinde çocuklar için bunu yapacağız. Sonrasında yetişkinler için de gene bir bağımlılıkla mücadele merkezi kuracağız ve entegre bir şekilde pedagoglar, psikologlar bu çocukların gelişimi için el verecekler. Gerekli bir sosyal yardım gerekiyorsa aileye bunu tetkik ediyorsak o zaman sosyal yardımlaşma ve devletimizin kurumlarıyla da iş birliği yaparak biz bu çocukların hayatında ışık olacağız. Bu çok önemli. Ben bir nesli kurtarmak istiyorum. Ben geleceği kurtarmak istiyorum derdim bu.

“130 BİN NÜFUS SİZE YETMEDİ DEVLET HASTANESİ YAPMAK”

Bir de aylar önce belediyeye bir teklif verdik mecliste. Dedik ki, Devlet Hastanesi yapamadınız, olmadı yapmadınız. 130 bin nüfus size yetmedi Devlet Hastanesi yapmak için. Hastanemiz var diyorsunuz? Evet hastanemiz var fiziksel olarak ama özel. Ne kadar dedik biliyor musunuz ya? Bugün o tarihte 600 700 TL, şimdi Bin 600 TL olmuş Röntgen fiyatı. Vatandaş nasıl versin bin 600 TL’yi. Ya çıkacak binecek 2 tane vasıtayla şehir hastanesine gidecek. Randevu bekleyecek ya da sen burada 130 bin nüfusuna hizmet vereceksin. Biz o tarihte şunu söylemiştik, bir sigorta şirketiyle bunu görüştük. Belediyemiz 5 yıldır burada yaşayan komşularına bir değer versin. Alt gelir grubundaki komşularına bir hizmet verelim ve tamamlayıcı sağlık sigortasıyla onları donatalım. Sadece bu 2 hastanede kullanılacak şekilde bir tamamlayıcı sağlık sigortası yapalım.

“BİZ SAĞLIĞIN DA GÜVENCESİ OLACAĞIZ”

Hem hastanede kazansın hem vatandaşlara hizmet görsün hem de Devlet Hastanesi yapılana kadar burada bir sağlık güvencesi oluşsun dedik. Yapılabilir mi? Evet yapılabilir. O tarihte belediyenin bütçesi bugünkünün üçte biriydi. Şimdi belediye bütçesi bir milyar üstüne çıktı. Artık daha da katlanarak gidecek görüntü o. Dolayısıyla böyle bir şey yapabilir misiniz? Evet, yapabilirmişiz. Mümkünmüş. O yüzden biz sağlığın da güvencesi olacağız. Bu bizim için belki de en önemli başlık belediye aileden olacak.

“BAŞİSKELE BELEDİYESİ’NİN YETKİSİ NEYSE BİZ ONA TALİBİZ”

Ben ilçe belediyesi olmak bu söylediklerimi yapmak için engel değil. Ben tabi ki çıkıp da bugün buradan buraya yol yapacağım her yere otobüs koyuyorum diyemem. Bu büyükşehir yetkisi dahilinde bunu Atasoy Bey kazanırsa söyleyecek vaatleridir. Ben alternatifleri, bir ilçe çatısı altında neler yapabiliriz diyebilirim. Mesela Başiskele sahilini toptan şöyle yapacağız diyemem ama sahilin bir arka sokağında ne yapabileceğimizi söylerim. Orayı turizm bölgesi yapacağımı söyleyebilirim ki yapacağım. Başiskele Belediyesi’nin yetkisi neyse biz ona talibiz ve bu bize yeter. Orada ki insanları çağdaş modern bir kentte yaşatmaya, tarihiyle barışık bir kentte yaşatmaya yeter.

“BAŞİSKELE’Yİ KİMLİKSİZ BİR HALDE BIRAKTIK”

Bakın tarih diyoruz ya biz çok kıymetli bir ulusuz ve çok kıymetli topraklarda yaşıyoruz, yaşatıyoruz. Başiskele’yi kimliksiz bir halde bıraktık. Niye kimliksiz bıraktım diyorum. İzmit'in bir uzantısı gibi bir isim de verdik Başiskele. Ki iskelemiz de yok. Tarihi adıyla iskele aslında amacı o ama eski bahçecik ve bölgesini temsil eder. Tamam isim verdik ama tarihiyle bir yüzleştirin, ilk medeniyetin kurulduğu yerden bahsediyoruz. Körfez’deki ilk medeniyetin kurulduğu yer bugün medeniyet anlamında o ışıltıları taşımıyor, ilk iskelenin, ilk limanın kurulduğu denizle iç içe olan, hatta deniz ürünlerini o zaman Bizans’a daha sonrasında saraya gönderen bir yerden bahsediyoruz.

“PROJELERİMİZİN HEPSİ İLÇE BELEDİYESİNİN YETKİ SINIRLARI DAHİLİNDE”

Siz bugün ne deniz ürününden ne balıkçılıktan ne sahil kullanımından ne limandan ne iskeleden ne denize ulaşımından hiçbirinden söz edemiyorsunuz. Böyle sıkıcı bir kent olmasın. O yüzden bir ilçe Belediyesi bunu yapar mı? Çok rahatlıkla yapar. Yani projelerimizin hepsi ilçe belediyesinin yetki sınırları dahilinde olan unsurlardır ve bunlarda bugünkü bütçeyle hesabı kitabı yaptığımızda rahatlıkla yapılır, hiç sıkıntı yok.

yatırım amacıyla 2022 yılı sonunda anket yaptırdıklarını dile getirdi. Acurman konuşmasında, “2019 ve 2022’de yaptırdığımız anketlerde bir tablo görüyorduk. 2022 sonu anketinde 2023’te ki seçimlere aslında yatırım yapmak için biz bu anketi yaptırdık. 2022 yılı sonunda tablo şöyleydi. Yüzde 38 Cumhuriyet Halk partisinin bugün ulaşabileceği taban. Yüzde 38 Cumhuriyet Halk partisinin tek başına bugün ulaşabileceği taban. Yani biz Cumhuriyet Halk Partisi hizmet edeceğini söylerse oy vereceğiz, verebiliriz, düşünürüz diyen insanların oluşturduğu taban. O az buz bir taban değil. Bugün bu kadar parçalanan, milli görüş kökenli adayların olduğu bir seçimde bugün Cumhuriyet değerlerini, Atatürk değerlerini bence en iyi savunan onlar da mutlaka bu değerleri savunmak isterler. Ama bence en iyi savunan çağdaşlığı bence en iyi savunan kentleşmeyi bence en iyi beceren Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayı bunları zorlayabilir.

“TÜRKİYE İTTİFAKI ÇATISI ALTINDA BİR BİRLİKTELİKLE BU SEÇİMİ KAZANILIR”

Bu oylar mümkün müdür? Evet, reel olarak rasyonel olarak baktığımızda Cumhuriyet Halk partisinin yüzde 20 oy aldığı bir genel seçimi yaşadık. İYİ Parti'nin yüzde 10 bandında oy aldığı bir genel seçimi yaşadık. Yüzde 32 bandında Kemal Bey'in oy aldığı bir genel seçim yaşadık. Dolayısıyla bunlar tabii ki gerçekçi veriler. Bugün biz iddia ediyoruz ki İYİ Parti'nin o güzel yürekli, iyi insanları Cumhuriyet Halk Partisi'nin o çağdaş, geleceğe bakan ve bir şekilde bir sonraki nesli düşünen aydınlık insanları bir araya geldiğinde bu seçim kazanılıyor. Evet İYİ Parti bugün bir resmi karar vermiş olabilir. Ama ben o iyi insanları, iyi yürekli insanları genel merkezinin, genel başkanımızın söylediği gibi Türkiye İttifakı çatısı altında bir birliktelikle bu seçimi kazanabileceğimize inanıyorum. Bunun hedefi de yüzde 20 artı yüzde 10’luk blokta belki de yüzde 28-29 alanın seçimi kazanabileceği bir tabloda bu seçim kazanılabilir.

“BU ZİHNİYETİN BU ÜLKEYİ YÖNETMEMESİ LAZIM”

Bugün kente yönetenler geçen gün Şevki Bey’in mülakatında olduğu gibi istedikleri şeyler bu kentin hayrına değil. Bu kentin geleceğine dair değil. Bu kenti ve bu ülkeyi, bu ülkenin tüm değerlerini başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere silah arkadaşlarını, kurtuluş kahramanları kurdu. Bu kurtuluş kahramanlarına nefretle bakan insanların bu ülkeyi yönetmemesi lazım. Bu zihniyetin bu ülkeyi yönetmemesi lazım. Bu yüzden kendi seçmenimize çağrımız şu. Buradan çağdaş, Atatürkçü değerleri şahlandırıp, herkesin özgürce yaşayacağı bir kent yaratmak için bize destek vermelerini istiyoruz” ifadelerine yer verdi.