Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı

Kocaeli bana çok şey verdi.

Bu kente her sabah kalktığımda, bitmek bilmeyen borcum olduğunu düşünürüm.

Her sabah gazeteye girdiğimde nasıl katkı sağlayacağız diye dertlenirim.

Bugün hangi konuya çözüm olabildik?

Hangi yanlışa dur diyebildik?

Veya kime ayna tutabildik?

Sorularının cevabını ararım.

Saatlerce Kocaeli’yi konuştuğumu bilirim…

Özellikle karşımda işin ehli ise gelme keyfime…

İşte size böyle bir sohbeti aktarmak istiyorum.

Seka Park’ın mimarı, ilimizin tanınan ismi Talha Kös ile Seka Park içerisinde bulunan Marmara Balık’ta bir araya geldik.

Seka Park’ı mimarından dinlemekte başka oluyor.

Uzun uzun sohbet ederken, önemli konuları konuştuğumuzu fark ettim, ‘bunları kamuoyu bilmeli’ dedim.

Biraz özel dostluğumu kullanarak rica ettim, kırmadı Talha Kös…

Öyle bir mesaj verdi ki, işin içinde basın ve yerel yönetimlere yönelikte mesajlar vardı;  “%50 ye ulaşacağım diye; devşirmelerle basını dizayn etmeye çalışırsan da kaybedersin” cümlesi onlardan biri…

O sohbetimizi sizler olduğu gibi aktarıyorum;

-Kocaeli’nde seçimden bu yana kısa bir yorumlama alayım

Artık siyasetin kodları değişti. Bunu okuyan yol alır. Okuyamayan yolda kalır, hatta yok olur. Artık Türkiye’de tek partili tarafgirlik dönemi bitmiştir. Bendensen her dediğin doğru benden değilsen ne yaparsan yap bir önemi yok anlayışı Türk siyasetinin intihar reçetesidir. Ben bunun Kocaeli’de bazı siyasilerin iyi okumadığını düşünüyorum. Bazı siyasetçilerimiz bunu yanlış okuyor. Sizin bir duruşunuz olur, ideolojiniz olur o pencereden siyasetinizi ortaya koyarsınız. Benim bir duruşum vardır bağlı olduğum değerler vardır, sabitelerim vardır, aidiyetim bellidir.

BİRBİRİMİZİ MAĞLUP ETMEYE ÇALIŞIYORUZ

Herkes durduğu yerden, bulunduğu noktadan, duruşunu ortaya koymalı. Ve oradan katkı vermeyi bilmeli. Bu birbirimizi anlamayacağımız manasına gelmez. Ama biz; Birbirimizi anlamaya değil mağlup etmeye çalışıyoruz. Birbirimizi incitmek, yaftalamak bizi daha muteber bir insan haline getirmez. Ortak paydalarımız ayrılıklarımızdan daha fazla değil mi? Bayrak, devlet, vatan. Sadece bu üç kavram bile bizim birbirimizi anlamamız için yeterli olmaz mı? Şehrimizin geleceği, çocuklarımızın geleceği, ülkemizin geleceğine dair kaygılarımız aynı değil mi?

SİYASETÇİLER FAZLA PANİKLİYOR VE HATA YAPIYOR!

Sahip olduğumuz ideolojiler bizi ayrıştırmaz. Metotlarımız farklı olabilir. Hepimiz bu ülke için kaygılanıyoruz, hepimiz daha güzel bir Kocaeli için çabalıyoruz. O zaman ayrılıklarda değil ortak paydalarda buluşabiliriz. Bu şehirde kavgadan, nefretten beslenen bir avuç insan var. Bunların tavsiye olması şarttır. Siyasette geniş kitlelere hitap etmek, başkalaşmak anlamına gelmez. İttifaklar dönemi başladı. Bu güzel bir şey. Ama tehlikeleri var. Yeni nesil siyasette amaç toplumun yarısını kapsayacak sosyolojik bir taban elde etmek. Burada bazı siyasetçiler fazla panikliyor ve hatalar yapıyor.

-Ne gibi hatalar?

Siyaseten; %50 ye ulaşacağım diye, terörle arasına mesafe koyamayanlarla iş tutarsan kaybedersin. %50 ye ulaşacağım diye; devşirmelerle basını dizayn etmeye çalışırsan da kaybedersin. Onlar çok muteber olsalar, zaten kendi mahallelerinde kalırlardı ve oradan daha faydalı olurlardı. %50 ye ulaşacağım diye kendi insanına karşı ‘’zaten bizden’’ deyip, buyurgan tavırlar ortaya koyarsan kaybedersin. %50 ye ulaşacağım diye sorunlara odaklanırsan daha çok sorunun olur. Ama imkanlara odaklanırsanız daha fazla iş yaparsınız.

-Mevcut belediyeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bakınız şimdi temel gündemlerden birisi belediyelerdeki ekonomik çıkmazlar. Hangi belediye başkanı hangi partiden olursa olsun sorunlardan ve sıkıntılardan bahsediyorsa bilsin ki son dönemi olur. Bu bahane olamaz. Size İstanbul’u örnek vereyim; Yıl 1994, Recep Tayyip Erdoğan henüz yeni belediye başkanı olmuş ve hemen arefesinde ekonomik kriz patlak vermiş 5 Nisan kararları olarak tarihe geçen kemer sıkma politikaları devreye girmiş.

LİDER HİÇ SIZLANMADI, KOLLARI SIVADI

İstanbul’da çöp dağları, akmayan sular, bitik altyapı ve fazlası. Başkan ERDOĞAN hiç sızlanmadan kolları sıvıyor ve tüm bu sorunların üstesinden gelecek yatırımları hayata geçiriyor. Bunu da kendisini hapse atacak kadar düşman hükümetler zamanında yapıyor. Şimdi başta İstanbul Belediye başkanı Sn.İmamoğlu olmak üzere her başkanda bir sızlanma görüyorum. Sn. İmamoğlu daha fazla borçlanma yetkisiyle kaynak oluşturmaya çalışıyor. Olmaz. Onu bırakın bizim bazı belediye başkanlarımızın bile bazılarında sızlanma görüyorum.

HER ADAY NEYE TALİP OLDUĞUNU BİLİYORDU

Kardeşim her aday neye talip olduğunu biliyordu. Belediyecilik esas şimdi ortaya çıkacak. Kaynakları doğru kullanan, yeni kaynak üretebilen yönetimler başarılı olacaktır. Sadece ekonomik değil siyasal sızlanmalarda hiçbir yönetimin başarısızlık gerekçesi olamaz. Özellikle batı illerinde hiçbir büyükşehir, il ve ilçe belediyesi akıllıca bir yönetimle kaynak sıkıntısı çekmez. Bizim bunu aştığımız ve birlikte çalıştığımız belediyeler vardır. Peki şimdi bunu niye söylüyorum, tabii ki reklamımı yapıyorum, Ahmet bey.

-Siz daha önce metro ile ilgili görüş beyan etmiştiniz, şimdi metro Merkezi Hükümet’e devroldu. Ne düşünüyorsunuz?

Sevindirici. Ama henüz başarı değil. Takibini iyi yaparak kısa sürede tamamlanmasını sağlamamız lazım. Benim dediğimde ya durdurulması ya da merkezi Hükümete devredilmesiydi. Bu çerçevede Tahir bey kendi ifadesiyle Çocuklar gibi mutlu olmayı hak ediyor. Biz de bu mutluğuna ortak oluyoruz. Şimdi işimiz süreci takip edip bir an önce projenin hizmet vermesini görmek olacaktır.

-Fatma Hanım’ın performansını nasıl buluyorsunuz?

O biraz önce aktardığım düşüncelerimde var. Özetle sorunlara değil imkanlara odaklanmalı.

-Yakın zamanda Kocaeli’ndeki planlamalarla ilgili çarpıcı bir açıklamanız olmuştu. Biraz daha açar mısınız?

KOCAELİ’NİN PLANLARI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ

Tabii ki. Sahibi FETÖ den hüküm giymiş Şehir planlama firması Doğukan İmar’ın Kocaeli’de yaptığı tüm planlamalar sakat olduğunu ifade ettim. Şu an da da aynı görüşümü muhafaza ediyorum. Bu planların tamamı tekrar gözden geçirilmelidir. O dönem bu firmaya Kocaeli’nin kaderini teslim edenlere de soruşturma açılmalıdır. Hala görevde olan varsa, soruşturma bitene kadar açığa alınmalıdır.

-Son olarak yeni kurulacak partilerden bahsediliyor, Başarılı olurlar mı? Bu konuda görüşlerinizi alabilir miyiz?

Elindeki gücü kaybedince iyi insan numarası yapanlara bayılıyorum. Bir tanesi çıkmış yeni Ak Parti lazım diyor. Mevcudu zayıflatan başkalarıymış gibi. Bir de şimdiden kendine yol açanlar var. Bunların derdi bir şeylerin düzelmesi değil,  Sonrasında kendini yeni kurulacak partilere pazarlarken altlık oluşturuyor. Yani ileride ‘’bak ben oradayken de doğruları söyledim, Hatta cumhurbaşkanına bile gerekenleri söyledim’’ diyebilmek için şimdiden ön alanlar var.

BİZİM İZMİT TABİRİYLE BUNLARA AYARIM!

Adamın Sn. Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle oturmadığı koltuk kalmamış, son dönemde biraz gerilere düşmüş, başı gözü oynuyor. Yani Sn. Cumhurbaşkanı sizi her dönem bir şey yapmak zorunda mı? İlerleyen zamanlarda bu tip siyasilerin daha yüksek tonda konuşacaklarını göreceksiniz. Ama biz biliyoruz ki bunların amacı tadil etmek değil tahkir etmekten ibarettir. Ben Cumhur İttifakının başarılı olacağına inanmış biri olarak Sn. Cumhurbaşkanımızın ve Sn. Devlet Bahçeli’nin durduğu yerde durmaya devam edeceğimin bilinmesini isterim.

Güzel ve keyifli bir sohbetti.

Talha Kös’ün bir ayağı sürekli Ankara’dadır.

Kocaeli ve Ankara’yı iyi harmanlar.

Çok sıkı görüşme imkanı bulamıyoruz.

İşte onlardan birini size aktardım.

İlk kelimemiz İzmit son kelimemiz Kocaeli oldu.

Saatlerce bu şehri konuştuk, konuşmaya devam edeceğiz…