Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı
Bu sıra Tahir Büyükakın’ı çok yazıyorum.
Farkındayım ama gel de yazma…
Duydukça yazasım geliyor.
Ak Partili taban da mutlu oluyor…
Cumhur ittifakı ortağı MHP de.
Tahir Büyükakın bu tutum ve davranışı ile güven topluyor, umarım bu çizgisi 5 yılın sonunda yine aynı olur.
Peki ne olmuş?
Bir belediye başkanı, Ak Parti ilçe başkanı ve meclis üyeleriyle birlikte Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ı makamında ziyaret etmişler.
Etmiş ama Büyükakın resmen ziyareti toplantıya çevirmiş…
Meclis üyelerine ikaz üstüne ikaz vermiş;
*Bu makamlar gelip geçici. Size olan ilgiyi sadece kendinize bağlamayın, makamdan dolayı çevrenizde yığınlar olacak. Makamlar gelir geçer, o yüzden geldiğiniz yeri unutmayın. Sonunda ailenizle kalacaksınız…
*Vatandaştan hediye aldığınızı asla duymayayım.
*Başında söylüyorum bir yanlış işin içerisinde olduğunuzu duyarsam, akçeli işlerinizi duyarsam direk ben ilgileneceğim.
*Millet bize görev verdi. İlçenizde vatandaşa dertlenin, çözüm olun.
*Cumhur ittifakı MHP’den arkadaşlarımızla güç birliği yapın, birbirinize destek olun. Tabi ki partilerin kendi programları olacaktır.
Bu uyarıların ardından Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, meclis üyelerine Hârûn Reşîd ile Behlül hikayesini anlatır.
Ne peki o hikaye?
Biraz araştırdım,
Bir gün Hârûn Reşîd, Behlül ile görüşmek istedi.
Bu şekilde adamlarını gönderip Behlül’ü getirmelerini söyledi. Gidenler Behlül’ü boş bir mezar içinde uyur buldular. Uyandırdıklarında;
“Siz ne yaptınız. Beni pâdişâhlık makâmından indirdiniz. Şimdi ben ne yapacağım” dedi.
Görevliler gidip bu sözleri halîfeye bildirdiler. Hârûn Reşîd onun bu hâline bir mânâ veremedi, huzûruna geldiğinde;
“Ey Behlül! Bu ne iş. Sen hangi pâdişâhlıktan indirildin?” dedi.
O, bu soru üzerine;
“Ey Halîfe! Rüyâmda kendimi hükümdâr olmuş gördüm. Tahtımda oturuyordum. Hizmetçilerim vardı. Saltanat ve ihtişam içinde idim. Lâkin senin adamların beni uyandırdı ve tahtımdan oldum.”
Bu sözlere Hârûn Reşîd güldü ve;
“Ey Behlül! Rüyâdaki pâdişâhlığa îtibâr olur mu?” dedi.
Bunun üzerine Behlül hazretleri;
“Ey müminlerin emîri! Benim hükümdarlığım ile seninki arasında ne fark var. Ben gözlerimi açınca padişahlık gitti. Sen gözlerini kapayacak olsan ebediyen emirlikten düşecek saltanatından olacaksın ve nedâmet, pişmanlık günün başlayacak. O halde hangimizin hükümdarlığına itibar yoktur siz söyleyin.” dedi.
Bunun üzerine Hârûn Reşîd söyleyecek söz bulamadı.
İşte bu hikayeyi meclis üyelerine anlatmış Tahir Büyükakın…
Bu da gösteriyor ki,
Eskisi gibi bir siyaset ve yerel yönetimler olmayacak...