CHP İzmit İlçe Örgütü Emek Komisyonu tarafından kayyum atamalarına karşı basın açıklaması ve oturma eylemi gerçekleştirdi. Düzenlenen basın açıklaması ve oturma eyleminde konuşan CHP İzmit İlçe Başkan Yardımcısı Selman Kurcan, “Bütün bu yalanların arkasında milletimizi ayrıştırma gayreti, önümüzdeki seçime dönük karanlık planlar var. Her şey bir kişinin iktidarı sürsün diye yapılıyor. Bizim o bir kişiye tek sözümüz var artık: Yargının arkasına saklanma, milletle barış. Namertlik etme mertçe yarış” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) İzmit İlçe Örgütü Emek Komisyonu tarafından kayyum atamalarına karşı “Seçme irademe dokunma, kayyum halkın iradesinin gaspıdır” sloganı ile Sabri Yalım Parkı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasının ardından oturma eylemi yapıldı. Basın açıklamasını gerçekleştiren CHP İzmit İlçe Başkan Yardımcısı Selman Kurcan açıklamasında şunları söyledi: “Aslında burada yoksulluğu konuşmalıyız. Gıda enflasyonunu konuşmalıyız. Artan kiraları konuşmalıyız. 10 bin lira ile açlıkla cebelleşen, 78 yaşında olmasına rağmen inşaatta ölen emeklilerimizin derdini konuşmalıyız. Aslında burada, bitmek bilmeyen kadın cinayetlerini konuşmalıyız. Yerel yönetimlere çökmüş tarikat, cemaat ve vakıfları konuşmalıyız. Okulu bırakmak zorunda kalan üniversite öğrencilerini konuşmalıyız. Sabah alaca karanlıkta okula gitmek zorunda kalan, kreş, ilkokul öğrencilerini konuşmalıyız. Çocuğuna harçlık veremeyen, beslenme çantası hazırlayamayan ailelerin çilesini konuşmalıyız. Ülkemizde düzensizce dolaşan 10 milyon mülteciyi konuşmalıyız.
ANNE KARNINDA ÖLÜMÜNE ZEMİN HAZIRLANAN BEBEKLERİ KONUŞMALIYIZ
Avrupa da ilk sırada yer aldığımız iş cinayetlerini konuşmalıyız. Genç işsizliği, atanmayan öğretmenleri konuşmalıyız. Adına mülakat denen torpil diye bilinen garabeti konuşmalıyız. Yargının iktidarın yargısı olması ayıbını konuşmalıyız. Halkın oylarıyla seçilmesine rağmen halâ cezaevinde olan Hatay Milletvekili Can Atalay’ı konuşmalıyız. 21’inci yüzyılda dünya liderinin ülkesinde sınıfı temizlenmeyen okulları konuşmalıyız. Daha anne karnında ölümüne zemin hazırlanan bebekleri konuşmalıyız. Annesi karton toplayarak geçimini sağlamaya çalışan ve evde elektrikli ısıtıcıdan çıkan yangında yaşamını yitiren 5 küçük çocuğu konuşmalıyız.
İKTİDAR HALKIN KENDİLERİNE VERMEDİĞİ OYLARI SİNDİREMİYOR
Fakat biz, biz bu gün burada, hala 31 Mart seçimlerinde AKP’nin kaybettiği belediyeleri kayyumla gasp etmesini konuşuyoruz. Bildiğiniz gibi AKP iktidarının seçimden anladığı, hep kendisinin kazanmasıdır. Eğer AKP kazanamazsa, sizler, bizler, muhalif olan herkes onlara göre terörist oluyor. Yıllardır kaybettiği seçimleri bir türlü hazmedemeyen iktidarın 2016 yılından beri en iyi yaptığı şey kayyum atamaktır. Kendisine verilmeyen oyları bir türlü kabullenmeyen, bunun kendi kazandığı seçimler gibi halkın oyları olduğunu sindiremeyen iktidar, seçmenin yüzde ellisinin oyunu alan Esenyurt Belediyemize ve 2019 seçimlerinden itibaren neredeyse 100’e yakın belediyeye el koymuştur.
HER ŞEY BİR KİŞİNİN İKTİDARI SÜRSÜN DİYE YAPILIYOR
Gücünü kaybeden ve yerel yönetimleri kendi yandaşlarına rant, vakıf, cemaat ve derneklerine geçim kaynağı olarak gören bu iktidar, kaybettiği belediyeleri resmen gasp etmiştir. 31 Mart yerel seçim sonuçları, iktidar ve ittifakları açısından tam bir hezimettir. AKP’nin iktidarına, yerel yönetimlerden gelen gücümüzle yapılacak ilk genel seçimle son vereceğiz. Burada çok uzun konuşup ülkemizde yaşanan tüm bu antidemokratik baskıları uzun uzun anlatmayacağım. Biz bu zorbalığı kabul etmiyoruz. Bütün bu yalanların arkasında milletimizi ayrıştırma gayreti, önümüzdeki seçime dönük karanlık planlar var. Her şey bir kişinin iktidarı sürsün diye yapılıyor. Bizim o bir kişiye tek sözümüz var artık: Yargının arkasına saklanma, milletle barış. Namertlik etme mertçe yarış.”