Gebze’de yaşanan ve bir kişinin hayatını kaybettiği bina çökmesi, Körfez Belediye Meclisi toplantısında tartışma konusu oldu. CHP Grubu adına konuşan Grup Başkanı Ünal Akyüz, olayın sadece yapısal bir çökme olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurguladı. Akyüz’e göre bu durum, aynı zamanda jeoteknik açıdan ciddi bir uyarı sinyali. Konuşmasında teknik detaylara da yer veren Akyüz, metro projelerinin bulunduğu zeminlerde yapılan çalışmaların bilimsel kriterlere dayanması gerektiğini hatırlattı. Körfez’de yapılması planlanan metro hattının da benzer riskler taşıdığını belirten Akyüz, meclis kürsüsünden belediye yönetimine dört kritik soru yöneltti.
“YALNIZCA BETON DEĞİL, ZEMİN DE BİR YAPIYI AYAKTA TUTAR”
CHP’li Ünal Akyüz, bina çökmesinin ardında yatan nedenlere teknik bir perspektifle yaklaşılması gerektiğini söyledi. Gebze’nin bulunduğu bölgenin karmaşık bir zemin yapısına sahip olduğunu hatırlatarak, olayın sadece kolon-kiriş arızası olarak geçiştirilemeyeceğini vurguladı.
Akyüz, “Bölgenin zemin yapısı; kil, silt ve dolgu katmanlarından oluşuyor ve bu katmanlar gevşek yapıları nedeniyle yüksek risk taşıyor” dedi. Özellikle metro gibi yer altı kazılarında bu tür zeminlerin dikkatli bir şekilde analiz edilmesi gerektiğini ifade etti. Zemin hareketliliği, oturmalar ve titreşimler gibi dinamiklerin çevre yapılara zarar verebileceğine dikkat çeken Akyüz, zemin mühendisliği verilerinin düzenli şekilde toplanması ve izlenmesinin hayati olduğunu belirtti.
METRO KAZILARI YETERİNCE DENETLENİYOR MU?
Akyüz, metro inşaatları sırasında yapılması gereken teknik kontrollerin yeterli olup olmadığını da sorguladı. Meclis kürsüsünde şu dört teknik soruyu yöneltti:
Metro kazısı öncesi yapılan jeoteknik etütler yeterli miydi?
Tünel açma sırasında oturma ve titreşim ölçümleri düzenli olarak kaydedildi mi?
Zemin izleme cihazları (inklinometre, piezometre gibi) aktif biçimde çalıştırıldı mı?
Bu veriler proje yönetimi ve denetim ekipleriyle eş zamanlı olarak paylaşıldı mı?
Akyüz’e göre bu soruların cevabı, sadece bir mühendislik disipliniyle değil; aynı zamanda idari sorumluluk ve kamusal denetim anlayışıyla da ilgili. “Eğer metro kazısı ilerlerken zemin zayıfladıysa, bu sadece bir mühendislik hatası değil, aynı zamanda bir denetim zafiyetidir” diyen Akyüz, olayın ciddiyetine dikkat çekti.
KÖRFEZ METRO HATTI İÇİN CİDDİ UYARILAR
Ünal Akyüz, konuşmasında özellikle Körfez’de planlanan raylı sistem projesine odaklandı. Gebze’de yaşanan olaydan ders çıkarılması gerektiğini belirten Akyüz, benzer jeolojik koşulların Körfez’de de bulunduğunu söyledi.
Dolgu alanları, yüksek yer altı su seviyesi ve oturma potansiyeli gibi risklerin Körfez’de de mevcut olduğunu vurgulayan Akyüz, “Eğer gerekli önlemler alınmazsa, yarın benzer bir tabloyu Körfez’de de görebiliriz” dedi. Bu çerçevede metro projesine ilişkin güzergâh, zemin durumu ve risk analizleri gibi bilgilerin şeffaf biçimde kamuoyuyla paylaşılmasını istedi.
“BİZ SUSARSAK ZEMİN KONUŞUR”
Akyüz, konuşmasının sonunda belediye başkanlığı makamına dört kritik soru yöneltti:
Körfez’de planlanan raylı sistem projesinin güzergâhı kesinleşti mi?
Hattın durak ve istasyon lokasyonları belirlendi mi?
Körfez Belediyesi’nin projedeki rolü nedir?
Denetim, zemin etütleri ve risk analizleri konusunda hangi çalışmalar yürütülüyor?
Bu sorulara kamuoyunu tatmin edecek netlikte yanıt verilmesi gerektiğini ifade eden Akyüz, konuşmasını dikkat çeken şu sözlerle tamamladı:
“Jeoteknik etütler, zemin izleme sistemleri ve bağımsız mühendislik denetimi olmadan atılan her kazma, gelecekte bir binanın temeline, bir ailenin hayatına dokunur. Biz bu mecliste susarsak, zemin konuşur. Ve zemin konuştuğunda sonuç maalesef acı olur.”
Akyüz ayrıca, Körfez Metro Hattı'na dair tüm zemin verilerinin ve proje belgelerinin CHP Grubu’na yazılı olarak sunulması talebinde bulundu.