TURGAY TÜYSÜZ KÖŞE YAZISI

Sayın Haydar Akar kentimizin renkli ve enerjik milletvekillerinden bir tanesi. Son dönemde CHP Kocaeli’ nin en öne çıkan ismi diyebiliriz. Basınla ve kamuoyu ile hep sıcak ilişkiler kurmayı başaran bir isim olmuştur. Akılcı siyaseti de popülist siyaseti de yerine göre kullanabilecek beceri ve tecrübeye de sahip. Bu sayede yeri geldiğinde akılcı ve gerçekçi yeri geldiğinde popülist söylemler ile hem kentimizde hem de TBMM’de etkin ve öne çıkan bir isim olabiliyor. Bu tavır ve tutumu, söylemleri neticesinde son olarak da TBMM Başkan Vekilliği görevini yürütüyor.

Sayın Akar basınla bir kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. Sağ olsun bizi de bizzat arayarak davet etti. Kartepe’de Manzara Restaurant’ta bizleri misafir etti. Medya mensubu arkadaşlarımız kent ve ülke gündemine dair sorular sordular ve Sayın Akar içtenlikle tüm sorulara cevap verdi.

Toplantıda bende birkaç konuda görüş bildirme ve soru sorma fırsatı yakaladım. Aslında daha çok bir tespit ve düşüncemi Sayın Akar ile paylaştım. Sayın Akar’a, “Sanki aklınızda bir proje veya geleceğe dair bir siyasi planınız var ve bu toplantıda bunun bir adımı” anlamında bir soru yönelttim. Sayın Akar cevap olarak, “Kesinlikle böyle bir planının olmadığını bundan sonra ağabeylik yapmak istediğini” söyledi.

En başta söylediğim gibi Sayın Akar çok yönlü ve akıllı bir siyasetçi, toplantının düzenlenme tarihinden tutunda Sayın Akar’ın söylemlerinden ben bir yerlere bazı mesajlar verdiğini düşünüyorum. Bu toplantı ile Kocaeli basını üzerinden özellikle CHP Kocaeli’ye bir takım mesajlar verdiğini değerlendiriyorum.

Sayın Akar, CHP Kocaeli’de bazı konuların önünü kesmek, unutturmak, kendine daha geniş bir alan açmak, siyasi geleceğine devam edeceği alanın yolunu rahatlatmak adına bir takım söylemlerde bulunduğunu ve bunun iz düşümlerini de önümüzdeki günlerde göreceğimizi düşünüyorum. Bu konular ile ilgili bir takım fikirlerim olmasına rağmen, bugünden fikir beyan etmenin bir anlamı olmayacağını düşünüyorum. Zamanı ve zemini geldikçe bu konuları tekrar gündeme alıp fikirlerimi paylaşacağım.

Toplantı gündeminin en önemli başlıklarından birisi de Sayın Akar’ın yaptırdıkları bir anket çalışması ile ilgili oranları basın ile paylaşması oldu. Bu konu hali ile tüm medya mensubu arkadaşlarımızın ilgisini uyandırdı ve manşetlerde kullanıldı. CHP’nin Kocaeli’deki oyunun iki, üç ay önce yaptırdıkları ankette yüzde 25 olduğunu ifade etti. Bu ifadeyi kullanırken dikkatimi çeken bir şey oldu. Sayın Akar yüzde 25 söylerken 20 kelimesinde ilk seferde sanki kalıp daha sonra yüzde 25’e yuvarladı gibi hissettim ve bunu yanımdakiler ile paylaştım.
CHP Kocaeli’nin oyu yüzde 25 dahi olsa bugünki koşullarda, muhalefetin elinde ekonomi gibi büyük bir koz varken bu oran çok düşük bir oran. İttifakla birlikte en iyi ihtimal ile yüzde 40 – 45 bandında bir oy oranı olur ki, AK Parti ve MHP’nin ittifak olarak oy oranı en kötü anketlerde yüzde 45 bandında geliyor. Ekonomide yıl sonuna doğru beklenen iyileşmeler hayata geçtiğinde, muhalefetin elindeki ekonomi kozu da askıya alınmış olacak ki bu da oy oranlarında Cumhur İttifakı lehine bir artış getirecektir. Özetle bugün ki tablo Kocaeli’de Cumhur İttifakı lehine gözükürken, seçim hattına girildiği tarihlerde bu ibre Cumhur İttifakı tarafına daha da kayacaktır.

Sayın Akar’ın yap-işlet-devret modeli ile yapılan projeler ile ilgili, “İktidara geldiğimizde hepsini devletleştireceğiz, gerekiyorsa İngiliz Mahkemelerine gitsinler’’ söylemi üzerine Sayın Akar’a bu söylem, “Devletin devamlılık esasına zarar vermiyor mu?” diye sorduğumda yapılan projeler ile ilgili iktidar olunca yapacaklarını anlatmaya devam etti. Kıbrıs Savaşının olduğu yıllarda bu modelle var olan Ataş Rafinerisine devletin el koyduğunu ifade etti.

Büyük devletlerde devamlılık esastır. Yapılan projeler, atılan adımlarda her siyasi iktidar değişikliğinde vazgeçer durdurursak, bu yönde siyaset izlersek her iktidar değişikliğinde başa dönmüş olmaz mıyız? Yapılan hatalar ver ise tabi ki düzeltmek, düzeltmeye çalışmak ayrı bir konu.

Bugün milli otomobil, milli deniz altılar, milli İHA, SİHA’lar, milli füzeler, milli tüfek ve mühimmatlar ülkemizin geleceğini teminat altına alıyorken, Karadeniz’de bulunan doğalgaz, çok yakında Doğu Akdeniz’de çıkarılacak olan doğalgaz, çok yakında tamamlanması beklenen nükleer enerji santrali, devletin yer altı kaynaklarını çıkarmak ve işlemek adına bulduğu madenler, yaptığı tesisler siyaset yapılırken bu konulara başlık açmamak, varsa bu konulara ekleyecek, daha ileri taşıyacak projeler üretmeden yok saymak, bana göre yavan ve geleceğe dair endişe verici bir siyaset yöntemi.

Özetle yerel olarak başarılı, akıllı ve tecrübeli siyasetçi Sayın Akar mesajını iletmek istediği yerlere iletti ve diyebilirim ki Sayın Akar kafasında planladığı siyasi adımları birer birer, ustalıkla günü geldikçe hayata geçirecektir. Genel siyaset ülke gündemi açısından değerlendirdiğimiz de ise CHP’nin yıllardır izlediği, “İstemeyiz, yaptırmayız, yapamazsınız, hepsini yargılayacağız, kapatacağız” siyaseti devam ediyor.