Mustafa KALABALIK'ın Köşe Yazısı
Halkın ortak ihtiyaçları, yaşam gereklilikleri, sosyal ve kültürel varlıkları ile birlikte çeşitlilik arz edebilmektedir.
Farklılaşan hayata bakış açıları, inançlar, gelecekten beklentiler, yaşam planları, çocukları için kurulan hayaller de çeşitlilik arz edebilmektedir.
Ve bu çeşitliliklerin olması da gayet doğal ve insani.
Toplumların bu çeşitliliklerini gözetmesi gereken, mümkün olduğunca farklılıkları zenginlik görerek hizmet etmesi gereken makamlar vardır.
Ve bu makamlara, mevcut devlet düzenlerindeki yasalar çerçevesinde seçilmiş, atanmış ama her halükârda toplum tarafından ve toplum adına görev verilmiş kişiler de vardır.
Ve tüm toplum ihtiyaçları, gereklilikleri, beklentileri bu kişiler tarafından yürütülmektedir ve de yürütülmelidir.
Peki yürütülüyor mu?
Mesela Kocaeli yerel yönetimleri ve belediyeler.
Mesela Kocaeli Büyükşehir Belediyesi.
On beş yıldır Kocaeli’nin geneline hizmet olarak yapılanlar!
Daha doğrusu hizmet diye söylenenler!
Mesela Karamürsel ve Gölcük, Büyükşehir’in hangi hizmetlerinden, ne kadar faydalanıyor? Faydalandı?
Büyükşehir ulaşım hizmetlerinden, Kocaeli’nin ilçeleri, örneğin İstanbul, Ankara ve İzmir ile karşılaştırdığınızda, ne kadar fayda görüyor, hizmet üretiliyor…
Sadece İzmit ilçesine hizmet eden bir “tranvay” ile Kocaeli hizmet almış oluyor mu?
Sadece İzmit’e hizmet eden Büyükşehir Belediye Şirketlerinin hizmetlerini, diğer ilçelerde yaşayan halkımız yaşamında görebiliyor mu?
Kültür merkezleri adıyla hizmet veren düğün salonlarının varlığı yeterli mi?
Son on beş yıldır “mega” diyebileceğimiz ne gibi bir yatırım, hizmet yapıldı hiç düşündünüz mü?
Mesela Sefa Sirmen’in getirdiği bir “Doğal Gaz”…
Mesela Sefa Sirmen’in yaptığı bir “Yuvacık Barajı”…
Mesela Sefa Sirmen’in getirdiği bir “İzaydaş”…
Mesela Sefa Sirmen’in bugünkü haline getirdiği bir “Eski Yol”, “Bulvar”…
Var mı bunlara ilave olarak üzerine konan hizmetler, yatırımlar..!
Size “Sekapark” yeterli geliyor mu?
40 yıl önce var olan İzmit-Karamürsel-Değirmendere-Gölcük arası ulaşım alternatifleri geriye gitmiş, insanlar mağdur, öfkeli, bu bölgeye yapılan bir hizmet var mı?
Adı üstüne “hizmet”!
“Kamusal ticaret” değil!
Toplumsal fayda…
*
Mesela Gölcük!
On beş yıl belediye başkanlığı yapan, öncesinde de başkan yardımcılığı yapan, “’kırk yıllık belediyeci’ Ellibeş döneminde, Gölcük’te ne değişti…
Anıtpark’ın zemini ve ışıklandırması dışında…!
Birçokları “Ilıca”, “Kervansaray”, “Yalı Evleri”, “Buz Pateni”, “Yüzme Havuzu” diyecek! Biliyorum..!
Ben “çeyrek yüzyılda” neler olmalıydı? Neler katılmalıydı, bunların peşindeyim!
Değirmendere’ye ne katıldı..!
Ulaşlı’ya, Halıdere’ye (ki Nihat Abiş ve Burhan Abiş’e rağmen) ne katıldı..!
Hangi hizmetler sağlandı..!
Çöp toplanması, yol yapılması, kaldırım, park yapılması, çeşmelerden su akıtılması asli görev, asli hizmetler…
Günlük yaşamın gereklilikleri!
Bunların sağlanması bile “başarı” diyenler de olacaktır elbette!
Ama günümüzde bunların dışında da yaşamlar var..
Ama günümüzde bunların dışında da hayaller, istekler var..
Bunların dışında da olması gerekenler, öngörülenler, hatta yetkililerin öngörmesi beklenen istekler var..
İnsanların düğünlerine gelmek, cenazelerine katılmak, eğlencelerinde yer almak başka bir şey..
İnsanların geleceklerine dokunmak, değer katmak, katkılar sunmak, vizyon katmak başka bir şey…
Ya başarı!
“Başarı” ise galiba çoğu insana göre soyut bir kayram…
Ne hayal ettiğin ve ne beklediğinle alakalı…
Hayallerin ve beklentilerin küçükse, verilen hizmetler(!) de küçük oluyor…
Ona göre de başa getirdiklerin oluyor…!