Güçlü Baba, Derin Acı
İstanbul’da görev yapan polis memuru Mehmet Selçuk, ardında iki sayfalık bir veda mektubu bırakarak yaşamına son verdi. Beylik tabancasıyla intihar eden Selçuk, mektubunda ailesine duygusal vedalar yazarken, Emniyet Teşkilatı’na yönelik sert eleştirilerde bulundu.
Mektubunun başında çocuklarına seslenen Selçuk, şu ifadeleri kullandı:
“Canım oğlum, prenses kızım… Sizi canımdan çok seviyorum. Benim dünyadaki tek varlıklarım sizdiniz. Bu yaşıma kadar yaşadığım en güzel, en özel anlar sizlerle oldu. Babanız hiçbir zaman güçsüz değildi. Benim gücüm hep siz oldunuz.”
“Beni Bu Hale Getiren Sadece Emniyet”
Selçuk, mektubunun devamında yaşadığı psikolojik çöküntüye Emniyet içinde maruz kaldığı baskıların neden olduğunu belirtti. Yazdığı dilekçelere ve tayin talebine yanıt verilmediğini ifade eden Selçuk, şu sözlerle durumu özetledi:
“Dilekçe yazdım, mazeretimi bildirdim. Kimse dönüp bakmadı bile. Sadece ‘mazeret atama döneminde değerlendirilecek’ diyerek geçiştirdiniz. Emniyette bulunan yetkililer ve beni buna zorlayan her kim varsa, hakkımı helal etmiyorum.”
Tayin Talebi Göz Ardı Edilmiş
Veda mektubundan, Selçuk’un yaşadığı en büyük sorunlardan birinin, tayin talebine olumlu yanıt verilmemesi olduğu anlaşılıyor. Bu konuda şu satırları yazdı:
“Hayatımı kurmuştum ve devam ettiriyordum. Tek problem, beni ellerinizle göndermeniz oldu. Yazdığım dilekçeyi umursamamanız oldu. Benim psikolojik sıkıntılarım olsaydı, şu an bu durumda olmazdım. Kendi elimle gönderilmek istemediğimi dilekçemle belirttim.”
Polisler Arasında Ortak Sorunlar Derinleşiyor
Mehmet Selçuk’un intiharı, Emniyet teşkilatında görev yapan polis memurlarının yıllardır dile getirdiği yapısal sorunları yeniden gündeme taşıdı. Sıklıkla şikâyet edilen başlıca sorunlar şöyle:
-
Bayram ve resmi tatil izinlerinin olmaması
-
Düzensiz ve ucu açık mesai saatleri
-
Fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi
-
Sendikal hakların bulunmaması
-
Sürekli tayin ve yer değişikliği baskısı
“Kimse Birbirini Suçlamasın”
Selçuk, mektubunun sonunda yaşananlar için kimseyi doğrudan hedef göstermemekle birlikte, sorumluluğun Emniyet Teşkilatı’na ait olduğunu vurguladı:
“Ben gittikten sonra arkamda kalan kimse birbirini suçlamasın. Beni bu hale getiren sadece Emniyet.”
Sistemsel Sorunlara Dikkat Çekiliyor
Mehmet Selçuk’un intiharı, Emniyet personelinin yaşadığı psikolojik sorunlara karşı kurumsal düzeyde destek ve çözüm mekanizmalarının yetersizliğini bir kez daha ortaya koydu. Bu olayın ardından, yetkililerin söz konusu sorunları “şahsi” değil “yapısal” bir kriz olarak ele alıp almayacağı ise kamuoyunun dikkatle izlediği bir konu haline geldi.