Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı
İlk açıklama Ak Parti İzmit’ten gelmişti.
Vefat eden İzmit Belediyesi çalışanı Salih Güler için başsağlığı mesajı yayınlanmadığı için Meclis Üyesi Muharrem Tutuş haklı olarak tepki gösterdi;
“Belediyede müdürlük yapmış, uzun süre hizmet vermiş bir çalışana ‘Allah rahmet eylesin’ demek zor mu? Belediyenin eften püften etkinlikleri için bile hiçbir reklamdan kaçınmayan, hesapsızca harcama yapanlar, eski bir çalışanın vefatından sanki hiç haberleri yokmuş gibi davranıyorlar. Ne bir mesaj, ne de sosyal medyada göstermelik bile olsa bir paylaşım yapılmaması içimizi acıtıyor. Korona Virüs döneminde bile bir odada 4 kişinin birlikte çalışmasına göz yumanlar, adeta onları oraya sürgün edip, bu şekilde cezalandıranlar en azından ölüye saygı duyup, bir başsağlığı dileyebilirdi. İzmit Belediyesi’nde insanlık öldü mü?”
Konuya hakim olmayanlar için tekrar hatırlatmakta fayda var.
Salih Güler, İzmit Belediyesi’nde uzun yıllar görev yapan ve en son çalıştığı Akmeşe Hizmet Birimi’nde Korona Virüse yakalanarak hayatını kaybeden kişi.
Ak Parti’den gelen açıklama üzerine İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, sert bir açıklama yayınladı;
ZİHNİYETİNİZE SİZE YAZIKLAR OLSUN
“Sırf bana zarar vermek ve karalamak için ölmüş birini bile siyasete alet eden zihniyet size YAZIKLAR OLSUN. Siyasetiniz batsın
DAVA AÇILMIŞ, SÜRÜLMÜŞ, KADROSU ALINMIŞ
“Eski Sosyal Destek Hizmetleri Müdürü merhum Salih Güler yaşarken, AKP döneminde, Hakkında 5 ayrı dava açtırılmış, Müdürlük Kadrosu elinden alınmış, Maaşı kesilmiş, Akmeşe'ye sürülmüş. Biz ise göreve iade etmişiz”
Dün ki yazım üzerine hem Ak Partili hem CHP’den tanıdığım isimler Salih Güler konusunu detaylı araştırmamı rica etti.
Vefat etmiş bir isim Salih Güler, kendisini savunma durumu olamadığı için çok dikkatli bir köşe yazısı yazmaya karar verdim.
İki, üç gündür Kocaeli’nin gündemi oldu.
Peki Salih Güler olayının perde arkasında ne var?
Öncelikle şunu söylemem lazım,
Salih Güler, Ak Parti camiasının çok sevdiği ve saygı duyduğu bir isim.
Yolsuzluk ile ismini kimse yan yana getirmediğini eklemem lazım.
Ailesi gurur duymalı bu durumdan...
Peki ne olmuş?
Çorba çeşmelerine ürün getiren firmanın bir anda faturalarının yükseldiği İzmit Belediye Başkanı Dr. Nevzat Doğan’ın dikkatini çekiyor.
Bunun iki açıklaması var.
*Vatandaşın çorba çeşmesine olan ilgili iki kat arttı
*Firma çorba çeşmesine bıraktığı ürün ile kesilen fatura konusunda suiistimal yapılıyor.
Dönemin Belediye Başkanı Nevzat Doğan, bu konuyu Salih Güler’in araştırmasını istiyor.
Ve konuyu denetlettiriyor.
Daha sonrasında ise firmanın, belediyeyi zarara uğrattığı ortaya çıkıyor. Yani birinci gerekçe ortaya çıkıyor.
Altını çizmem gerekir ki; Salih Güler’in firmanın bu suiistimalinden zerre ilgilisi alakası yok sadece görevini, denetleme ve takibi tam olarak yapamıyor.
Bir taraftan konuyla ilgili soruşturma devam ederken Salih Güler emeklilik dönemini geldiğini söyleyerek birkaç ay müsaade istiyor. Ancak emekliliğine bir hafta kala emekli olmayacağını bildiriyor.
Peşine dönemin belediye başkanı Nevzat Doğan, süreçte gerekli kurumsal kararları alıyor, soruşturmalar devam ediyor ve Akmeşe’ye görevlendiriyor.
Ulaşabildiğim detaylar bunlar,
Eksik, fazla varsa dinlemeye hazırım.
Ayrıca ben Akmeşe’nin hem Ak Partililer hem CHP’liler tarafından sürgün gibi gösterilmesine zaten karşıyım. Orada yaşayanların ne farkı var? Neden sürgün gibi yansıtılıyor bunu da anlamıyorum.
Konu dağılmasın peki buradan ne çıkar?
*Ak Partili de olsa Nevzat Doğan’ın kamu zararı ise gerekeni yaptığı…
*Bugün Hürriyet'in aldığı kararlar bana göre zülüm değilse aynı şekilde özel bir zulüm olmadığı, sadece kurum işleyişi uygulandığı…
*Özel bir zulüm varsa Hürriyet bu zulmü bir buçuk yıl içinde düzeltebilir ve Salih Güler’i yeniden göreve getirebileceği…
*Ve en önemli sonuç ne olursa olsun İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in başsağlığı dilemesi gerektiği…