Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı

31 Mart yerel seçimlerine doğru gidiyoruz.

Bana göre Türkiye siyasetine en çok isim kazandıran parti Ak Parti’dir.

CHP, MHP bu eleştirimi kabul etmese de,  kolay kolay siyasetçi yetiştiremez.

Yerelde de bu böyledir.

Kocaeli’nde CHP ve MHP’nin siyasetçileri soldan sağa, sağdan sola aynıdır.

Ak Parti’de bu durum tam tersidir.

En az Kocaeli’nde dahi 50 isim sayabilirsiniz.

Ancak Ak Parti’nin siyasi tarihinde olmayanlar oluyor. İlk defa elindekilerin, yetiştirdiği isimlerin değerini bilemiyor. Bence son yetiştirdikleri mevcut belediye başkanları…

Son günlerde mevcut başkanlar resmen yok gibiler…

Adaylarda ilginç bir şekilde mevcut başkanları yanlarında çok istemiyor.

SKM tarafından aynı programda olmalarından rahatsız oluyorlar.

Sadece Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tahir Büyükakın onlarla temas içerisinde…

En verimli, en tecrübeleri dönemlerinde saha da dahi değerlendirilmiyorlar.

Resmen 'siz siyahsınız çekilin kenara' dendiler.

Evet değişimi en çok savunan bir gazeteci olarak söylüyorum, değişim sonrası süreci Ak Parti başından itibaren hatalı yürütüyor.

Neden mi böyle yazdım?

12 ilçeyi düşünün benim de eleştirdiğim başkanlar var.  Fakat en başarısız olarak görülen başkanın dahi sevenleri, dostları var.

Bir de bu işin siyasi stratejisi var.

Nasıl Ak Parti, mevcut başkanları kendine yük görüp 11 değişime gitmesi ile bir strateji yaptıysa, belediye başkanları da kendi siyasi geleceklerine göre strateji yapacaklardır.

Peki ne yapmalılar?

Bence son bir şansları kaldı.  

Ak Partililer bu yazacaklarıma kazan kaldıracak ama formül belli.

Eğer bir ilçede oylar artarsa Ak Partili yöneticiler diyecek ki, ‘Mevcut başkandan bıkmış vatandaş. Bakın nasıl oylarımız arttı’ aynı ilçede yeni aday oyu arttığı için diyecek ki, “işte benim farkım”. Yani mevcut başkanın siyasi hayatı tamamen silinmiş olacak.

O saatten sonra şöyle efsaneyim, böyle ağırlığım var dese de boş artan oy rakamları hep önüne konulacak.

Olmadı mı?

Kartepe Belediye Başkanı Şükrü Karabalık... 

Eğer ilk değiştirildiğinde oylar düşseydi, bu dönem tablo çok farklı olurdu.

Devam edelim.

Eğer bir ilçede oylar düşerse peki ne olur?

O mevcut belediye başkanının ne kadar başarılı ve etkili olduğu ortaya çıkar. Genel Merkez demek ki ‘biz bu ilçeyi okuyamamışız’ der.

Vatandaştan bir mesaj alınmış olur.

Ne alakası var diyenlere cevap veriyorum;

7 Haziran’ı hatırlayın Ak Parti, doğu kökenli bir vekil listeye koymadı. Doğu kökenliler hemen sandıkta cezayı kesti. Ak Parti ne yaptı? Hemen kritik hatayı gördü ve mesajı aldı. 1 Kasım’da doğu kökenli adayı listeye koydu.

O yüzden bu kentte 250 bin var denilen manavlar bir türlü anlaşılamıyor.

Çünkü varlıklarını sandıkta Ak Parti’ye hissettiremediler.

Bakın siyasi olarak oy rakamları gerçekten önemli veridir.

İsimlere takılmayın.

Vatandaşın birinci gündemi ekonomiyi kenara koyarak söylüyorum.

Yeni aday ile oy artarsa, bu adayın özgün ağırlığının başarısı, mevcut başkanın başarısızlığı olarak değerlendirilecek. Bu şekilde haberler yapılacak. Eğer oy düşerse bu da adayın yanlış isim olduğunun, Ak Parti’nin doğru adayı gösteremediğinin, mevcut başkanın sevilen bir isim olduğunu somut karşılığıdır.

Bana göre mevcut başkanların tek şansı siyasi olarak bu mesajdır.