Kocaeli Haber- Kocaeli Ticaret Odası Ağustos ayı meclis toplantısı bugün Kocaeli Ticaret Odası Burhan Kasım Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi’nin yıldönümünde Türkiye’nin deprem tarihini anlatmak için Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Deprem Teknolojileri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Şevket Özden’in konuk konuşmacı oldu. Kocaeli Ticaret Odası Meclis Başkanı Hüseyin Gezer'in başkanlığında gerçekleşen mecliste 4 gündem maddesi görüşüldü.
“96 MİLYAR TL AÇIK”
Kocaeli Ticaret Odası Başkanı Necmi Bulut Kocaeli Ticaret Odası’nın Meclis toplantısında şu ifadeleri kullandı:
Merkez Bankası Mart ayında %50 yaptığı politika faizini bu ay da değiştirmedi. Karar metninde tekrar edilen “sıkı ve kararlı duruş” ifadesi, iş dünyası bakımından kredi ve finansman zorluklarının devamına işaret etmektedir. Merkezi yönetim bütçesi Temmuz’da 96 milyar TL açık verdi. Sıkı para politikasına maliye politikasının da eşlik etmesi ve bütçe performansının enflasyonu indirme çabaları için destekleyici olması beklentimizdir.
ZAM YÜZDELERİNİ AÇIKLADI
Temmuz ayında TÜFE aylık %3.23, yıllık %61,78; Yİ-ÜFE ise, aylık %1,94 ve yıllık %41,37 arttı. Enerji fiyatı ve vergi ayarlamaları aylık bazda yüksek oranlara yol açsa da yıllık oranlarda bariz gerileme öngörümüzü doğrulamaktadır. Temmuz başındaki elektrik zammından sonra Ağustos başından geçerli olmak üzere doğal gaz fiyatına da %38 zam yapıldı. Köprü ve otoyol geçiş bedeli de zamlandı.
BİRİNCİ İSTANBUL, İKİNCİ KOCAELİ
Temmuz ayında firmaların üretim yerleri esas alınarak hesaplanan ihracat verilerine baktığımızda; İstanbul 6,5 milyar dolar ile ilk sırada, Kocaeli 2,3 milyar dolar ile ikinci sırada yer almaktadır. Kocaeli bölgesini İzmir, Bursa ve Tekirdağ takip etmektedir. Haziran verilerine göre işsizlik oranı %9,2 oldu. Aynı dönemde sanayi üretimi, aylık bazda %2,1; yıllık bazda %4,7 azaldı. Temmuz’da otomotiv satışlarında %17,5 gerileme yaşandı. Aynı dönemde konut satışları %16 arttı ve ipotekli satışlar %20 oranında azaldı” dedi.
"SADECE DEĞİŞEN FOTOĞRAF KALİTESİ OLDU"
Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Deprem Teknolojileri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Şevket Özden konuk konuşmacı olduğu Kocaeli Ticaret Odası’nın Meclis toplantısında şu ifadeleri kullandı: "Deprem farkındalık tarihimiz Erzincan depremine dayanıyor çünkü nüfusun en büyük yüzdelik dilim kaybı burada yaşandı. İkinci tarih ise Kocaeli depreminde bir kent nasıl tekrar ayağa kaldırır o öğrenildi. Fotoğraflara baktığımızda yanlarında hangi deprem olduğu yazmasa aralarında fark yok maalesef. Sadece değişen fotoğraf kalitesi olmuş. Biz bunu değiştirmeliyiz bina sağlamlığı konusunda çalışmalar yapmalıyız.
EN ÖNEMLİSİ YAPININ SAĞLAMLIĞI
Ben binaya baktığımda kolonların taşıdığı ağırlığı görüyorum. Doğal periyot denilen bir terim var, bu terim depremde sağlanması konusu hakkında. Ben bu doğal periyotta bakarak bir yapı deprem mühendisi olarak yapı sağlamlığına bakıyorum. Farklı yapıları ben doğal periyot grafiğine bakarak ele alıyorum. Farklı binalarda bu grafiğe bakarak aynı depremi deneyimlemesi anındaki tepkilerini ölçtüm, gördüğüm sallanma farklarının yoğunluğunu gözlemledim. Her iki binanın da aynı olduğu durumda bile içerisindeki yük arttığında depolama yapılan binalarda depremden dolayı sallanma tepkisi hafif ve küçük binalarda farklı ağır ve büyük binalarda farklı olmakta. Deprem yönetmeliğinin tahmin ettiği çizelgede değindiğim konular yüzünden ön görülen sallantı ve hasarı düşünülenden daha üst düzey yaşatılması muhtemel.
DEPREM İÇİN DAHA GÜÇLÜ BİNA
Sanayici merkezden daha akıllı; yüklendiği sorumluluk çok fazla önce siyasi sonra bina güvenliği hakkında sorumlulukları var. Bizim bu binaları DD1'e göre tasarladığımızı duyan Sanayiciler daha güçlü deprem için tasarlanan DD2'ye uygun şekilde sadece hastanelerin tasarlandığı sorulduğu zaman maddi açıdan farkının %20 olduğunu duyan Sanayiciler DD2'ye uygun şekilde fabrikalarını tasarlamaya başladılar.
DAYANIKLILIK ÇALIŞMALARI
Kocaeli Üniversitesi'nde çalıştığım dönemde karbon elyaf çalışmalarında bulunduk. Kocaeli Üniversitesi ilklerin üniversitesidir, ahşap binaların dayanıklılığı hakkında çalışmalarda bulunuyor.
Çözüm konusunda ise; karbon elyaf kullanarak dayanıklılığı sağlamak. Deprem izolatörlerini hiç konuşmuyorum çünkü olan binanın ufak dokunuşlar ile sığlaşmasına odaklandım. Yeni yapılan binalarda izolatör ile tasarlanması ilaçtır. Benim alanım olan binaları güçlendirmek. Bir başkası sürtünerek sönümleme ve kurşun ekstrüzyon ile sönümleme kullanılabilir. Benim ilk deneyimlerimden biri ise Kocaeli'ndeki Nuh Çimento binası oldu. Analizlere bakarak binaların güçlendirme konusuna girdiğimiz zaman sönüm kalabileceğiniz yöntemlere bakıyoruz.
ÇÖZÜMLER ÜRETİYORUZ
Akademik tarafım dolayısıyla diğer meslektaşlarımın araştırmalarını ele alarak doktora tezleri ve çalışmalar ile çözümler üreterek yapı güçlendirdiğimiz zaman çok tatlı oluyor. Fakat bu tarz çözümler üreterek güçlendirdiğimiz binalarda yönetmelik ile uyuşmadığı zaman beni koruyacak hiçbir durum kalmıyor fakat bunu denediğimiz binalarda depremlerden sonraki sağlamlıklarını gözlemledik. Ben bu renkli hayatı Kocaeli Üniversitesi'ne ve Aykut Bozkurt'a borçluyum. Ben bu sayede birçok binaya dokundum.
ORTAK PROBLEMİMİZ DEPREM
Deprem hepimizin ortak problemi. İnşallah tahin edilen İstanbul depremi meydana gelmez ya da tahmin edilenden düşük oranda meydana gelir. Ama bundan sonra yaptığımız ve dokunduğumuz her bina ve her müdahalede bir bilen insana danışması gerekiyor çünkü binaya zarar vermek çok basit."
