Modern Türk müzeciliğinin kurucusu, Sanayi-i Nefise Mektebi'nin ilk müdürü ve Osmanlı'nın son dönemine damga vuran bir aydın olan Osman Hamdi Bey, İstanbul'un yoğun temposundan ve devlet işlerinden bunaldığında kendisine ilham verecek bir sığınak aramıştı. O sığınağı, 1884 yılında Kocaeli'nin Gebze ilçesine bağlı Eskihisar'da, planını bizzat kendisinin çizdiği denize nazır köşkünde buldu.

Çocuklar Şenlikte Doyasıya Eğlendi
Çocuklar Şenlikte Doyasıya Eğlendi
İçeriği Görüntüle

BAŞYAPITLARIN DOĞDUĞU ATÖLYE

Osman Hamdi Bey'in hayatının son çeyreğini geçirdiği Eskihisar'daki köşk, onun için sadece bir yazlık değil, aynı zamanda en ünlü eserlerini tuvale döktüğü atölyesiydi. Türk resim sanatının gidişatını değiştiren o başyapıtlar, bu köşkün duvarları arasında doğdu. Sanatçının en bilinen eseri "Kaplumbağa Terbiyecisi" (1906), "Silah Taciri", "Vazo Yerleştiren Kız" ve "Ab-ı Hayat Çeşmesi" gibi nice eseri, bu sakin ve huzurlu ortamın bir ürünüydü. Osman Hamdi Bey, en yaratıcı dönemini Kocaeli sınırları içinde kalan bu evde yaşadı.

BUGÜN BİR MÜZE OLARAK YAŞIYOR

Büyük sanatçının vefatından sonra bir süre kaderine terk edilen köşk, aslına uygun şekilde restore edilerek bugün "Osman Hamdi Bey Evi ve Müzesi" olarak kapılarını ziyaretçilere açıyor. Müzeyi gezenler yalnızca tarihi bir yapıyı değil, aynı zamanda Osman Hamdi Bey'in kişisel eşyalarını, ünlü tablolarının birebir kopyalarını, aile fotoğraflarını ve en önemlisi, o başyapıtların hayat bulduğu atölyenin büyülü atmosferini görme şansına erişiyor. Bu köşk, Kocaeli'nin sanayi kimliğinin ardında sakladığı paha biçilmez bir kültür hazinesidir.