Sapanca Gölü’nde kot seviyesinin 28.75 metreye düşmesiyle birlikte dipten yüzeye çıkan kabarcıklar hem vatandaşlarda hem sosyal medyada paniğe neden oldu. Endişe verici görüntülerin ardından bölgede inceleme yapan uzmanlar, kabarcıkların deprem habercisi olmadığına dikkat çekti.
KABARCIKLAR HEM SU ALTINDAN HEM HAVA ÇEKİMLERİYLE GÖRÜNTÜLENDİ
Uzun yıllardır gölde dalış ve balıkçılık yapan Güngör Demirci, kabarcıkların yoğun şekilde yüzeye çıktığı anları “Su kaynıyor” sözleriyle kayda aldı. Görüntülerin sosyal medyada viral olmasının ardından Demirci ve ekibi bölgeye dalış gerçekleştirdi. Kabarcıkların çıkış noktası su altından ve drone ile havadan görüntülendi.
“DEPREMİN HABERCİSİ DEMEK BİLİMSEL OLARAK DOĞRU DEĞİL”
Bölgede inceleme yapan Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Murat Utkucu, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın Sapanca Gölü’nden geçerek Sakarya ve Kocaeli’yi içine aldığını belirtti. 1999 yılında yediden büyük deprem üreten bu hattın yeniden aynı büyüklükte deprem üretmesi için yaklaşık 100 yıl geçmesi gerektiğini söyleyen Utkucu, şu ifadeleri kullandı:
“Fay hatları boyunca su çıkışları ve gaz çıkışları doğal süreçlerdir. Tek bir belirtece bakarak ‘deprem olacak’ demek bilimsel açıdan yanlış olur. Endişeye mahal yok, doğal bir süreç yaşanıyor.”
“SU SEVİYESİ DÜŞTÜ, DENGE DEĞİŞİMİ ANOMALİLERİ TETİKLEMİŞ OLABİLİR”
Utkucu, göl seviyesinin son dönemde ciddi oranda düştüğüne dikkat çekerek su kütlelerinin fayları etkileyebildiğine değindi:
“Göl seviyesi oldukça düştü ve bu durum fay üzerindeki dengeyi değiştirmiş olabilir. Gözenek sıvı basıncındaki değişimler bu tür anomalik olayları tetikleyebilir. Ancak bu, tek başına deprem habercisi sayılmaz. Ölçümlerin ve bilimsel analizlerin yapılması gerekir.”
UZMANLARDAN UYARI: “DEPREME HER ZAMAN HAZIRLIKLI OLMALIYIZ”
Prof. Dr. Utkucu, kabarcık görüntülerine ilişkin paniğe gerek olmadığını vurgularken fay hattına yakın kentlerde yaşayan vatandaşların beşlik ve dörtlük depremlerin her zaman yaşanabileceğini hatırlattı:
“Büyük deprem için henüz erken fakat bu bölgede yaşayan insanların her zaman depreme hazırlıklı olması gerekir.”