Dr. Serdaroğlu, yaptığı yazılı açıklamada yaş ilerledikçe vücudun susuzluğa karşı tepkisinin zayıfladığını söyledi. Özellikle böbreklerin su tutma kapasitesinin azalması ve kullanılan bazı ilaçların –özellikle idrar söktürücülerin– sıvı kaybını artırdığını belirtti.

Serdaroğlu, yaz aylarında mide ve bağırsak enfeksiyonlarının da yaşlılar için ek tehdit oluşturduğunu dile getirerek şunları kaydetti:

“Özellikle kırsal bölgelerde arıtma sistemlerinin yetersizliği ve yüksek sıcaklık nedeniyle gıdaların hızla bozulması; ishal, bulantı ve kusma gibi şikayetlere yol açabiliyor. Terleme ve solunumla kaybedilen sıvılar da buna eklendiğinde susuzluk ciddi boyutlara ulaşabiliyor. Zamanında müdahale edilmezse bilinç bulanıklığı, tansiyon düşüklüğü ve böbrek yetmezliği gibi tablolar ortaya çıkabiliyor.”

“Su Oranı Yüksek Sebze ve Meyveler Tüketilmeli”

Serdaroğlu, susuzluğun önlenmesi için gün içerisinde en az 6-8 bardak su tüketilmesinin şart olduğunun altını çizdi. Ayrıca su oranı yüksek sebze ve meyvelerin de kan şekeri dengesi gözetilerek beslenme düzenine eklenmesi gerektiğini ifade etti.

Memişoğlu: Okul Kantinleri ve Tütünle Mücadele Önceliğimiz
Memişoğlu: Okul Kantinleri ve Tütünle Mücadele Önceliğimiz
İçeriği Görüntüle

Gıda hijyenine özen gösterilmesi gerektiğini hatırlatan Serdaroğlu, “Bozulmuş ya da açıkta satılan ürünlerden uzak durulmalı. İshal veya kusma görüldüğünde sadece su değil, tuz ve şeker içeren sıvıların alınması da hayati önem taşıyor” dedi.

“Yaşlılar Yaz Aylarında Yakından Takip Edilmeli”

Serdaroğlu, susuzluğun ciddiyet kazandığı durumlarda vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurulması gerektiğini belirterek, şu öneride bulundu:

“Yalnız yaşayan yaşlı bireylerin yaz aylarında düzenli olarak ziyaret edilmesi, sağlık durumlarının yakından takip edilmesi çok önemli. Büyüklerimizi sık ziyaret etmek, onlara su içmeyi ve sağlıklarını korumayı hatırlatmak, bu yaz yapabileceğimiz en anlamlı davranışlardan biridir.”

Kaynak: AA