Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı
Vurun Ankara’nın acısı çıksın,
Vurun İstanbul’un acısı çıksın,
Vurun Adana, Antalya hatta Bolu’nun acısı çıksın…
İşte Kocaeli siyasetinde yaşanan bu…
Birileri 31 Mart’ın genel kaybını, birileri kalp olan İzmit’in intikamını Fatma Kaplan Hürriyet’ten çıkartırcasına saldırıyor.
Kolay değil İzmit’i aldı,
Kocaeli’nin kalbini…
Bir yanlış var mı yok mu net olmadan duyum yeterli, ne bulursak dercesine, ganimet bulmuş gibi yükleniyorlar, saldırıyorlar.
Ama iş kendilerine geldiğinde ses yok, tek cümle duyamazsınız…
Anında organize oluyorlar.
İtham ne?
Maddi bir destek vermeden sadece İzmit Belediyesi’nin lojistik destek sağladığı SanatFest’in düzenlediği konserde Atatürk’e hakaret edip PKK’yı öven tweetler attığı iddia edilen DJ Kardelen Başak’ın konser vermesi…
DJ Kardelen Başak açıklama yaptı; “Şahsım adına atıldığı iddia edilen terör örgütünü savunduğumu gösteren sosyal medya paylaşımları, kesinlikle bana ait değildir. Zamanında adıma başlatılan linç kampanyası sürecince trol hesaplardan ismim ve fotoğrafım kullanılarak atılmış olan tweetler nedeniyle yargılandığım tüm davalardan beraat ettim. İzmit’te geçtiğimiz hafta SanatFest etkinliğinde sahne almamın hemen ardından, benim attığım iddia edilen ve zamanında bana ait olmadığı belirlenen tüm tweetler maksatlı olarak yeniden kullanılmaya başlanmıştır. İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, zamanında benim edildiğim gibi linç kampanyasına maruz kalmıştır”
Nasıl bir linç kampanyası, İzmit Belediyesi’ne kayyum çağrısı yapanı dahi var…
Vicdanlar körelmiş, iş vurun abalıya noktasına ulaşmış…
Ak Partili bakanlardan Jülide Sarıeroğlu hatırlayın. Sosyal medya hesaplarından Ak Parti’ye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ağır eleştiri olan tweetleri çıkmıştı. Bakan çıktı; “O hesap benim değil, çalındı” dedi konu kapandı. Bunun gibi onlarca Ak Partili örnek isim yazabilirim. DJ Kardelen Başak, kendi ifadesine göre benzer bir olay yaşadı ve yargıya taşımış, nitekim elinde belgesi var. Ancak o bizden değil anlayışı, iş İzmit olunca “Yakaladık saldırın” diyor.
Diyorlar ki şarkıcılara İzmit Belediyesi müdahale etseymiş…
Bu konuda organizasyonu yapan SanatFest’ten açıklama geldi; “Yerel belediyeler yalnızca lojistik olarak destek olmuşlardır. İzmit Belediyesi de SanatFest'e yalnızca lojistik destek sağlamış, her hangi maddi bir katkıda bulunmamıştır. Ayrıca el sanatları standlarının seçiminden sahne alacak kişilerin tespitine kadar bütün organizasyon içeriği SanatFest tarafından belirlenmektedir” bunun üzerine ne denir?
Aslında şöyle sorabiliriz; İzmit Belediyesi’nin maddi bir desteği yok peki Kocaeli’nde önce Gebze’de düzenlenen ardından Kocaeli merkezde düzenlenen FETÖ’nün en önemli organizasyonlarından biri olan Türkçe Olimpiyatlarına Gebze Belediyesi ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi nasıl destek oldular acaba?
Bu konu bir kelam etseydiniz, şuan ki tavrınız samimi olurdu.
Aynı tepkiler aynı linç kampanyasının yapıldığını duydunuz mu?
Gelelim en önemli konuya, burayı iyi okumanızı öneririm.
Türkiye 15 Temmuz gecesini yaşadı. FETÖ’ye finansal kaynak sağladığı iddiası ile tutuklanan yerel yönetimler imam Erkan Karaaslan, Kocaeli’nde bir dönem yıldızdı. Neredeyse büyün belediyelerle 17 Aralık sonrası dahi çalışmalara imza attı. Direk milyonlar aldı. Biri çıkıp tepki gösterdi mi? Bu adamla nasıl çalışırsınız diyen bir tane ne Ak Partili, ne MHP’li duymadım.
Sonra başkanlar ne dedi; “Biz polis miyiz, yargı mıyız? Nereden bilelim” işte tam da anlatmak istediğim bu. Eğer Ak Partili başkan olunca böyle diyebilme hakkı varken Fatma Kaplan Hürriyet’in “Ben polis miyim, savcı mı?” deme hakkı yok mu?
Bunları göre yok…
Size bir bomba daha.
Fazla değil 1 yıl önce Körfez Belediyesi’ne sürekli konferans için çağrılan Talha Uğurluel, daha sonra FETÖ’den tutuklandı. El vicdan bunda dönemin Belediye Başkanı İsmail Baran’ın ne suçu olabilir, dedektif mi? Yani Hürriyet, olay gerçek olsaydı dahi böyle bir konuda yargıya taşıma dışında ne yapabilir?
Daha devamı var?
Hiç saklamama gerek yok. Talha Kös ismi benim için siyasetin dışında kıymetli biridir. Çoğu kişi bunu bilir. Her yere dik konuşur. İzmit konusunda kendisi ile farklı düşünüyoruz. Ancak benim vurguladığım konu şudur. Kös fazla değil aylar önce Kocaeli planlamalarına yönelik FETÖ uyarısında bulundu. Kös, “O dönem bu firmaya Kocaeli’nin kaderini teslim edenlere de soruşturma açılmalıdır” dedi ve ekledi; “Şehir planlama firması Doğukan İmar’ın Kocaeli’de yaptığı tüm planlamalar sakat olduğunu ifade ettim. O dönem bu firmaya Kocaeli’nin kaderini teslim edenlere de soruşturma açılmalıdır. Hala görevde olan varsa, soruşturma bitene kadar açığa alınmalıdır” dedi.
Şimdi soruyorum aynı Ak Partililer neden Büyükşehir Başkanına tepki gösteremedi. MHP Kocaeli İl Başkanı Aydın Ünlü, neden Kösê destek açıklaması yapmadı, neden bir Ak Partili meclis üyesi bu nasıl bir skandal diyemedi? Neden kimse FETÖ’nün üzerine gidemedi?
Çünkü orası Ak Partili.
Bitti mi bitmedi…
Bakın üç gün önce “Milli Mücadele Servetiye Cephesi” isimli tiyatro oyununu düzenleyen Oyuncu-Tiyatrocu Mustafa Karal, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ali Yeşildal’ın kendisine küfür ve tehdit ettiğini iddia etti. Oyuncu-Tiyatrocu Mustafa Karal, Ali Yeşildal’ın kendilerine; "Arkadaşlar beni açıkça konuşturmayın. Sizin içinizde iki tane o…. Olsaydı size de yatırım yapardık” dediğini söyledi.
Yav bir vicdanlı adam çıkıp nedir bu skandal diyemedi.
İşte siz tüm bu yazdıklarımı millet görmüyor sanıyorsunuz. Oysa hepsini gördüğü için bugün Fatma Kaplan Hürriyet İzmit Belediyesi başkanı oldu. İstanbul, Ankara, Bolu gitti.
Söylenenlere karşılık, vatandaş siz yapmadınız mı diyor…
İşin diğer penceresi ise CHP.
Bu nasıl bir il başkanı, nasıl milletvekilleri aklım almıyor.
11 ilçeden Hürriyet’e linç kampanyası var.
Çıkıp konuşan yok.
İlginç yanı bu konuları dillendiren CHP'li isimde yok.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, il ve ilçe başkanlarına verdiği önem ve destek kadar, biraz zoru başaran belediye başkanına destek çıkması gerekmiyor mu?
Neyse konuyu dağıtmadan işin özü…
Uçan kuştan vurun Hürriyet’e,
31 Mart seçimlerinin acısı çıksın…
