Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı

Eski Başbakan ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, önce ki gün Kocaeli’ne geldiğinde yazacaklarımı farklı bir cümle ile özetledi.

“Bakıyoruz Türkiye’de yerel seçimlerden sonra bazılarının ayakları yerden kesildi”

Aynı şekilde AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, AK Parti teşkilatlarında özgüven eksikliği yaşandığını ifade etti.

İşte bu iki yorumun altında yatan gerekçe bence başlığım, ‘CHP’liler müthiş moralli’

Sayın Binali Yıldırım’ın “ayakları yerden kesildi” olarak yorumladığı durum aslında CHP’nin 31 Mart seçimleri ile kaybetme korku eşiğini yıkmasıdır. Artık biz de kazanabiliyoruz diyerek yarınlara daha umutla sarılmaya başladılar.

CHP’ye gelen güven, öne çıkma isteği ister istemez Ak Parti teşkilatlarında bir adım geri durmaya sebep oldu. Bu geri durmayı AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın “Özgüven eksikliği” olarak tanımlayabilirsiniz.

CHP son yerel seçimlerinde Ankara, İstanbul ve Adana gibi büyükşehirleri almasıyla Cumhurbaşkanlığını da alırız inanmışlığını ve güçlü olma psikolojisini ortaya çıkardı.

Bakın Kocaeli’ye 12 ilçe arasından özgün ağırlığı olan İzmit’i kazanan CHP resmen Ak Parti ile siyaseten kafa kafaya geldi. CHP’liler Gebze’sinden Kandıra’ya, Darıca’sından Kartepe’sine İzmit’i kazanmanın mutluluğunu yaşıyor.

Şimdiden doğal olarak büyükşehir belediye başkan adayı olarak Fatma Kaplan Hürriyet’i görüyorlar. Hatta 4 yıl hemen geçsin, seçim olsun Büyükşehir’i alalım diye büyük bir inanmışlıkları var.

İşte bu inanmışlığı CHP kongrelerinde birkaç ben odaklı siyasi hırs yapanlar hariç parti yöneticilerinde çok net görebiliyorsunuz.

CHP’nin İzmit’i kazanması psikolojik eşiğin kırılması yanında örgüt içerisinde yapabiliriz düşüncesini hakim kıldı.

Üstüne ilk defa muhalefet olan Ak Parti, kabul etmeli ki Kocaeli’nde çok kötü bir süreç yönetiyor.

Ak Parti’nin Kocaeli’nde yaptığı bu hatalarının bence en büyük sebebi bürokrat kökenli bir yol haritası çizilmesidir. Siyasi bir aktör boşluğu vardır.  Bürokratlar denge üzerine yol yürür, kimse ile kavga etmek istemez, risk almaz süreç ilerlesin diye bakar, yolda zaman zaman görev değişikliği yenileme yapar. Kavgayı daha açıktan yapmaz, ayak oyunlarına gider.

Siyasetçi ise risk alır. Gerektiği zaman kavga eder. Mahallesini korur öteki mahalleye şirin gözükmeye çalışmaz. Siyasetçi davası ile aşka gelir, mücadelesi ile kitleleri sürükler, tabanını diri tutar.

İşte bu fotoğrafta tam da anlatmak istediğim bu; CHP kazandığı belediyelerle tabanını yeniden heyecanlandırdı ve kitlelere geri dönün mesajı vermeyi başardı.

Bugün CHP örgütleri heyecanla 4 yıl geçsin; Büyükşehir, Karamürsel, Derince, Gölcük, Darıca’yı alalım diye gün sayıyor.

O yüzden Ak Parti artık Kocaeli’nde tarafsızlık stratejisinden çıkıp mücadele ruhuna dönmelidir. Ak Parti Bunu yapmaya seçim döneminde canla başla yanlarında çalışan MHP’lilere samimi davranarak başlayabilirler…

İşte moral olarak ifade etmek istediğim kazanma azmini CHP, 31 Mart ile yakalamıştır.