Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı
Türkiye Cumhuriyeti’nde 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet Mustafa Kemal Atatürk tarafından ilan edildi.
Ve Atatürk ilk Cumhurbaşkanı olarak seçildi.
Demokrasi adına 5 Aralık 1934’de Anayasa Seçim Kanununda yapılan yasa değişikliği ile kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı.
Demokrasi sayesinde bizlerde yönetimde söz sahibi olduk.
Demokrasi’nin kelime anlamı halkın kendi kendini yönetmesidir.
Halk kendi yöneticilerini kendisi seçer.
Yani bizleri yönetenleri kendi özgür irademizle seçiyoruz.
İlerlemeye açık bir sistem olan demokrasi, toplumun barış ve eşit bir şekilde yaşaması için önemlidir.
Demokrasiyi korumak için öncelikle iyi bir vatandaş olmalıyız.
Kendi haklarımıza sahip çıktığımız gibi, ödevlerimizi de yerine getirmeliyiz.
Demokrasinin hoşgörü kuralına bağlı kalarak farklı düşüncelere de saygılı olmalıyız.
Kısacası demokrasinin korunmasında birey olarak bize düşen en önemli görev demokrasinin kurallarına uymaktır.
Demokraside egemenlik millete aittir.
Millet bu hakkını temsilcilerini kullanarak seçer.
Yönetenler, gücünü milletten alır.
Demokrasinin içerisinde Hürriyet ve Eşitlik vardır.
Hürriyet, başkalarına zarar vermeden her şeyi yapabilmektir.
Eşitlik; hiçbir ayrım yapmaksızın herkesin kanun önünde eşit olmasıdır.
Demokrasi ilkelerinin en iyi uygulanabildiği yönetim biçimi cumhuriyettir.
Cumhuriyet rejimi insan onuruna verdiği değer, insan hak ve özgürlüklerine gösterdiği saygı, bu hak ve özgürlükleri anayasal güvence altına alması ölçüsünde diğer yönetim biçimlerinden ayrılır.
Demokrasilerde düşüncelerin içeriği ne olursa olsun, saygı gösterilmelidir.
Anayasamızın 25.maddesi: Herkes düşünce ve kanaat hürriyet özgürlüğüne sahiptir.
Bir siyasi rejimin demokratik sayılabilmesi için, seçim ve temsil ilkesinin, insan haklarının, hukukun üstünlüğünün ve çoğulculuk ilkesinin geçerli olması gerekir.
Demokrasinin anlamına uygun bir biçimde yaşatılması ancak yaşam biçimine dönüştürülmesiyle mümkündür. Demokrasinin yaşam biçimine dönüştürüldüğü toplumlarda yaşam; huzur, güven ve barış içinde sürmektedir.
Atatürk: ‘‘Toplumda en yüksek özgürlüğün, en yüksek eşitlik ve adaletin devamlı şekilde sağlanması ve korunması ancak tam anlamıyla milli egemenliğin kurulmuş olmasına bağlıdır. Bu nedenle özgürlüğün de eşitliğin de adaletin de dayanak noktası milli egemenliktir. ’’
Bu bir derleme yazısıdır.
Sıkıldınız mı?
Bunları yazabilmek için dahi demokrasiye ihtiyaç var…
O yüzden gidin oyunuzu kullanarak iradenize, demokrasiye sahip çıkın…