ÇETİN GÜROL'UN KÖŞE YAZISI

Başlığa bakınca neden bahsettiğimi çok iyi anlamışınızdır.

1994 yılında sevgili Hakan Yağcıoğlu’nun çağrısı ile başladığım spor muhabirliğini yaklaşık 6 yıl sürdürdükten sonra İstihbarat Şefi olmam sonrasında spordan ziyade siyaset, sivil toplum ve kamu haberleri yapmaya başladım.

Anlayacağınız uzun bir süre spor haberlerinden uzak durdum.

Geçtiğimiz Ekim ayında Bugün Kocaeli Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olarak göreve başladıktan sonra, siyaset, sivil toplum ve kamu haberlerinin yanı sıra spor haberlerini de takip etmeye başladım.

İşin gerçeği Ekim ayına kadarda Kocaelispor’un maçlarını hiç takip etmemiştim.

O tarihten günümüze kadar tüm karşılaşmalarını izleyen bir kişi olarak aylar öncesinden Makao’yu acaba takıma kim getirdi diye sorular sormaya başlamış, hatta Kocaeli Tv’de hafta içi her gün yayınlanan Ajans 9 programında da galip geldiğimiz maçların ardından da soruyordum.

Yani anlayacağınız kötü gidiş başlamadan önce bu soruları sormaya başlamıştım.

Yine İsmet Taşdemir’in beraberliklerin ardından yaptığı açıklamalarda da kendisini eleştirmeye devam ettim. Sonuçta Süper lige çıkacak bir takımı almış ve her geçen gün kötü gidişe bir bahane üretmesini anlamıyordum.

Hele ki Markao için yapılan eleştirileri maç sonu basın toplantısında kabul etmediğini ve Markao’nun narin birisi olduğunu ve bu eleştirilerden kötü etkilendiğini söylemesi ise bendeki intibasını daha da düşürdü.

Kocaelispor’un en şaşalı dönemlerinde spor muhabiri olarak görev yapmış bir kişi olarak 4 hafta önce şampiyonluğunu ilan eden ve Süper lige çıkacak bir takımdan eser olmadığını defalarca söyledim.

Süper lige çıkmanın zor olduğunu ama orada kalmanın daha da zor olduğunu belirterek, biran evvel yeni bir yönetim ve Süper ligde mücadele edecek bir takım oluşturulması için ellerin taşın altına koyulmasını gerektiğini vurguladım.

Sonuç mu, 3 haftadır yenilgi üstüne yenilgi.

Hocanın şampiyonluğumuzun garantilemesi sonrasında yaptığı açıklamaya da anlam verememiştim.

Neymiş bizim karşılaşmalarda diğer rakiplerin durumlarını etkileyeceği için temkinli olacağını açıkça olmasa da üstü kapalı söyledi.

Kocaelispor Başkanı Recep Durul’u da hiç tanımam. Ancak her geçen gün başarılarına gölge düşürdüklerini ve süper lige çıkacak olan bir takımın şuan oynadığı futbol nedeniyle onlarında emin olsunlar hevesleri kursaklarında kalacağına da eminim.

Sosyal medya da yazılıp çizilenleri umarım onlarda görüyorlardır.

Öyle ki Alagöz Holding Iğdır FK karşılaşmasını TRT Spor neredeyse hiç göstermedi desek yalan olmaz. İşte Kocaelispor’u düşürdüğünüz durum bundan ibaret.

Beyler yağmur çamur demeden koşturan taraftarların, cep harçlıkları ile takımının peşinde gezen öğrenci kardeşlerimizin hakkını ödeyemezsiniz.

Yine sokakta konuşulan bir konuyu da önceki hafta Kocaeli Tv ekranlarında dillendirdim ve şimdi de burada yazıyorum.

Metro inşaatını yapan Ezen inşaatın sahibi Metin Güneş’in Kocaelispor yönetimine talip olduğu yönünde bilgiler geliyor.

Belki de onların yönetimi ele alması Kocaelispor’u sevenler tarafından isteniyor. Orasını bilmiyorum. Bu konuda resmi bir açıklamayı da taraflar yaparsa seve seve buradan tekrar kaleme alabilirim.

Sadece Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın kaynak aktarması ile de olmaz. Tüm kent dinamiklerinin bu taşın altına elini koyması gerekiyor.

Körfez FK’daki gibi sanayicilere verin parayı ama hiçbir şeye karışmayacaksınız da demeden, onları da yönetim kuruluna dahil ederek kent konsorsiyumu oluşturarak yönetim oluşturulmalı.

Yoksa hevesimiz emin olun kursağımızda kalır.

Bizlerin yani Kocaelispor’u sevenlerin hevesleri kursağında kalırsa bu başarısızlıkta parmağı olan herkes bunun altında kalır. Başarı biranda unutulur ve başarısızlığın faturası yıllar geçse de Kocaelispor’un tarihinde yer alır.

Umarım biran evvel herkes kendini silkeler ve Kocaelispor’un tarihine yakışır hareket eder.

Alagöz Iğdır FK karşılaşmasına gelince gerçekten yazıklar olsun.

En hafif tabir olarak bunu yazabiliyorum.