Turgay Tüysüz'ün Köşe Yazısı
Ak Parti’den iki yeni parti doğdu. Bu partiler Deva ve Gelecek Partisi isimlerini aldı. Kaldı ki AK Parti değil iki, içinden 10 parti daha çıkarabilecek bir kuruluş sentezine sahip. Ak Parti İçerisinde Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan her ne kadar baskın ve tek lider dahi olsa, kendi içinde süreç içerisinde pek çok ismin parlamasına da olanak sağlayan bir parti. Diğer partilerde lider dışında öne çıkan isimlerden bahsetmek çok mümkün değil. Kendinize şu soruyu sorarsanız ’’CHP, İYİ Parti, DEVA, Gelecek Partisinde liderleri dışında kimi tanıyorsunuz? ‘’ bu soruyu cevapladığınızda söylemek istediğimi anlayacaksınız.
Bu partilerden DEVA ile ilgili daha önce de yazı yazma fırsatım oldu. Deva Partisinin kuruluş amacı , hedefi ve vizyonu hakkında toplumun her kesiminde olmasa da siyaseti yakından takip eden kişilerin aklında muhakkak bir fikir oluşmuştur.
Deva Kocaeli’ nin il yönetiminde sıkıntılar olduğu, iyi yönetilmediği hakkında pek çok bilgi kulağımıza geliyor. Öyle ki Deva Partisi’nin Kocaeli teşkilatlarının bazı ilçelerinde yönetim dahi kurmakta zorlandığı, yönetim toplantısı dahi yapamadığı söyleniyor.
Özellikle İl başkanı Sayın Adem Koç’un sorunları göz ardı ettiği, sorunlu konuları gündeme almadığı , sorunlu bölgeleri ve konuları konuşmaktan çekindiği sıklıkla dillendiriliyor. Sayın Adem Koç’un Kocaeli Deva’da yaşanan sorunların Ankara’dan duyulmaması için büyük hassasiyet içerisinde olduğunu da sıkça duyuyoruz.
Kocaeli’den haberdar olduğumuz kadar Ankara’da ki gelişmelere hakim olmamız çokta mümkün olmuyor. Tabi ki işimiz gereği ülke siyasetini yakından takip ediyor, gelişmeleri dikkatle inceliyoruz. Fakat Ankara’da ki basın mensupları kadar Deva’nın Ankara kadrolarında olup bitenden haberdar olmamız mümkün olmuyor.
Dün sosyal medya haberlerini gözden geçirirken Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı Birol Aydemir’in istifa açıklamasına denk geldim. Açıklamayı görünce açıkçası DEVA’nın Ankara yapılanmasının da Kocaeli’den farklı olmadığını anlamış oldum. Deva Partisi Kocaeli’de nasıl sorunlar yumağı haline gelmiş ve yönetilemez duruma geldiyse , benzer durumların Ankara’da da yaşandığı ortaya çıkmış oldu.
Birol Aydemir istifasında özellikle DEVA’nın yürüttüğü uygulama ve politikaların kuruluş maksadından uzaklaştığı , parti kurulurken oluşturulan tüzükte yer alan ilke ve değerler ile paralel hareket edilmediğinden dert yanıyor ve istifa gerekçesini buna bağlıyor.
Aydemir istifasında Deva Partisinin ortak akıl ve istişareden, liyakat esaslı yönetimden uzak bir yönetim anlayışı sergilediğini söylüyor. Sayın Babacan parti kurarken , Ak Parti’den ayrılırken de aynı eleştirileri Ak Parti için yapmış ,Ak Parti’de liyakatın, iştişarenin , ortak aklının işlemediğini ayrılma gerekçeleri arasına koymuştu. Deva Partisi bu kadar kısa zamanda kuruluş gerekçelerini bu kadar hızlı mı terketti? Yoksa bu söylemler sadece Ak Parti’den ayrılmanın asıl sebebinin kişisel çıkarların çatışması olduğu gerçeğini örtmek için söylenen siyasi söylemler miydi?
Ak Parti’den ayrılarak kurulan Deva ve Gelecek Partileri gerek kuruluş dönemlerinde gerekse ilerleyen dönemlerde toplumda karşılık bulamadılar. Bu anlamda gelecek partisi çok daha düşük bir profil sergiledi. Deva Partisi başlangıçta Yüzde 3, yüzde 4 gibi bir dilime girmiş gibi göründüyse de , gün geçtikçe bu görüntüsünü de kaybetmiştir. Geldiğimiz noktada görünüyor ki Deva ve Gelecek partilerinin toplamda yüzde 2 ya da en çok yüzde 3 gibi bir karşılığı ancak oluşabiliyor.
Anlaşılıyor ki Kocaeli Deva’da ne sıkıntılar, problemler yaşanıyor ise Deva Ankara’da da paralel sıkıntı ve problemler yaşanıyor.
Her şeyden önemlisi Kocaeli Deva kuruluş aşamasında marka isimlerle, Kocaeli’de karşılığı olan isimlerle yola çıkarken bu isimleri zamanla liyakattan , ortak akıldan uzak yönetimsel beceriksizlikler ile kaybettikçe Kocaeli’de kan kaybetti. Bu yönetim anlayışı henüz doğan bir çocuğu Kocaeli’de kuvöze mahkum bırakmıştır.
Nasıl ki Kocaeli’de Devanın parlamasına , yapılanmasına büyük katkı sunan Orhan Sarısüleyman gibi bir ismi küstürüp , uzaklaştırdılar ise bu tavırlar Ankara’da da Birol Aydemir gibi liyakat sahibi insanların partiden uzaklaştırarak yeni doğmuş bir çocuğu kuvöze mahkum etmiştir.
Deva Partisi’nde ki bu olumsuzlukların nereye varacağını hem Kocaeli hem Türkiye siyasetinde nasıl bir noktaya varacağını hep birlikte izleyip göreceğiz. Bir sürpriz olamazsa bu tür bir yönetim anlayışı ile Deva Partisi’nin tünelin sonunda aydınlığa kavuşması çok mümkün gözükmüyor!