Okul hayatım bittikten sonra profesyonel olarak gazeteciliğe adım attığım ilk basın kuruluşuydu Bugün Kocaeli Gazetesi. Muhabirlik olarak başladığım bu serüvende birçok insanla tanıştım ve az da olsa bu mesleğin tozunu yuttum.

En çok da pazar haberlerine gittiğimde tanıdığım pazarcı ablaları, abileri sevdim. Gün geldi, onların fotoğraflarını çıkarıp kendilerine götürdüm; gün geldi, birinin tezgâhından cebime kivi sıkıştırıldı. İşin en güzel yanı, mesleğin içinde insan biriktirebilmekti.

Hayatımın ilk teknik direktör imza törenine bu gazetede katıldım. O teknik adam takımını şampiyon yaptı; kutlama otobüsünden bana atkısını fırlattı. O anı unutamam.

Yeri geldi yazılmayan haksızlıkları kaleme alabildim, yeri geldi hayalimi, öfkemi, sevincimi yazıya döktüm. Yazmak özgürleştiriyordu beni. Bazen yoruldum, bazen zorlandım ama ekmeğimi bu işten kazandım.

Ben, gazeteciliği çift anadal olarak okumuş, asıl bölümü Kamu Yönetimi olan biriydim. Bu mesleği severek, isteyerek, öğrenerek yaptım. Örgün eğitimle birlikte yürüttüğüm gazetecilik hayatımda zaman zaman çok yoruldum ama çok da şey öğrendim.

Bu süreçte bana bu işe vesile olan kıymetli Yücel Alpay Demir büyüğüme, önümü her zaman açmaya çalışan kıymetli büyüğüm Çetin Gürol abime, deneyimini hiçbir zaman benden esirgemeyen değerli meslektaşım Uğur Ulusoy ablama ve ofisi kahkahalarıyla şenlendiren oda arkadaşım Selda Efe ablama gönülden teşekkür ediyorum.

Ayrıca bizlere basın özgürlüğünü hissettiren, yazarken kendimizi sınırsızca ifade etme hakkı tanıyan, bu konuda her zaman destek olan patronumuz Tuncay Arıcan’a ve kıymetli eşi Yeşim Arıcan’a da teşekkürlerimi sunuyorum.

Muhabirliğe ve profesyonel iş hayatıma şimdilik veda ediyorum.

Ancak kalemim durmayacak. Köşe yazılarımla sizlerle olmaya devam edeceğim.
Elveda Bugün Kocaeli Gazetesi…
Teşekkür ederim.

Kalem elimde, yolum açık...