Kocaeli Haber - Kocaeli Üniversitesi’nde bugün düzenlenen ve Türkiye’de ilk defa bu kadar büyük çapta gerçekleşen bir çalıştay olan Mutlu Çalışan Çalıştayı’nda Toplumsal Katkı Koordinatörü olan Prof. Dr. Elif Karagün, çalıştay ile ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulundu.
“TÜRKİYE’DE İLK DEFA”
Prof. Dr. Elif Karagün çalıştayın önemi ile ilgili şunları dile getirdi, “Çalıştayımız, Türkiye'de ilk defa bu kadar üst düzey profesörden tutun, her kademede akademisyen, doçent, araştırma görevlisi, doktor öğretim üyesi, öğretim görevlisi, araştırma görevlisi ve bunun dışında da idari birimlerde de her kademede görevli 1 personelimiz 9 masada toplandı, bir araya geliyor. Aynı masa çerçevesinde sorularını, düşüncelerini, duygularını, üniversitemizin olumlu ve olumsuz yönlerini, aynı zamanda güçlü, zayıf yönleri ve bir diğeri de önerileri, bu konuda tespit ettikleri, günlük yaşamda ‘bu niye böyle değil, bu olsa daha iyi olur’ gibi bir takım önerilerini de alarak, bazen çünkü gözümüzden kaçan, göremediğimiz noktalar olabilir ve her çalışanımızın bu çözüm ortağı olması, işin içerisinde bulunması çok önemli.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ DEĞERLENDİRELECEK
Biz bir sonraki toplantımızı grup yöneticileriyle yapacağız. Buradan çıkan sorun çözüm önerilerini alacağız. Bütün yöneticilerimiz, dekan, dekan yardımcıları, müdür, müdür yardımcıları gibi üst düzey katılımlı bir çalıştay ve o çalıştayda da ortaya çıkan sorunlar, çözüm önerileri özellikle ortaya çıkan çözüm önerilerinin yasal, ekonomik pek çok boyutuyla tartışılarak üniversitemiz açısından nasıl çözülebilir ya da nasıl uygulanabilir olduğu konusunu değerlendireceğiz.
DAYANIŞMA ÖN PLANDA
Bu konuda tabii ki Sayın Rektörümüzün gerçekten herhangi bir müdahalesi olmaksızın sadece destekleriyle biz bu çalışmayı çok güzel bir şekilde yürütebiliyoruz. Aynı zamanda Rektör Yardımcılarımız, Genel Sekreterimiz ve diğer daire başkanlarımız da bu noktada hep beraber dayanışarak, aslında bir güzel örnek de bu; çünkü herkes bir ucundan tuttu, herkes koşuşturdu ve dolayısıyla bu koşuşturma, bu dayanışma hepimizi motive etti.
“BİZ BİR AİLEYİZ”
Çünkü ailede böyle olmak gerekiyor. Biz bir aileyiz. Çünkü ailede en küçük çocuktan en üstteki kişiye ailede olan sorunu sahiplenmesi gerekiyor, rol alması gerekiyor. Sorumluluk alması gerekiyor. Dolayısıyla biz de aslında bu aile modelini buradaki sistemde uyguluyoruz. Dolayısıyla aile modelimiz mutlu bir aile olma yolunda bir takım şeyler olabilir. Bunları nasıl çözebileceğimiz ilişkin güzel yaklaşımlar çıkacaktır diye düşünüyorum.
Personelimiz çok istekli, moderatörlerimiz ve raportörlerimiz de son derece özverili. Buradalar, bütün gün bu işin daha iyi sonuçlar alınabilmesi adına. Problemlere çözüm üretilebilmesi adına güzel bir yaklaşım.
ÇALIŞTAYIN SONUÇLARI NELER OLACAK?
Yani nasıl sonuçlar görebiliriz? Açıkçası ben psikoloğum ve çok büyük bir beklenti içine girmek istemiyorum. Çünkü o bilimin doğasına aykırı. Yani böyle bir sonuç alırız diye bir beklentide bulunmak doğru değil. Acaba nasıl bir sonuç alacağız ve ne çıkacak ön plana? İlk etapta çözülebilir ne olabilir? Bize nasıl bir iş düşer? Ne yapabiliriz? Çünkü psikolojide şöyle bir şey var, ben sana nasıl yardımcı olabilirim? Sorulardan bir tanesi de çözüm ortağı olmaları açısından yönetici olsaydı o sorunu nasıl çözerdi? Dolayısıyla olayın gerçekçi bir bakış açısı kazanmaları açısından da çalışma arkadaşlarımız açısından çok önemli olacağını düşünüyorum. Biz daha neler yapabiliriz, burası bizi belki yeni bir konuda tetikleyecek ve yeni projeler üreteceğiz. Dolayısıyla konuşarak birbirimizi anlayarak biz ancak soruna çözüm üretebiliriz. Bir inşaat firması eğer bir ev hanımının yaşam şeklini bilmezse ergonomik bir ev üretemez. Biz çalışanımızın fikirlerini göremeden şu şöyle olacak, böyle bitecek demek çokta doğru olmaz. “