Kocaeli'nin Kartepe ilçesi Uzuntarla Mahallesi’nde yaşayan 48 yaşındaki Asuman Aldemir, iş hayatının stresinden uzaklaşmak için başladığı ışıklı su kabağı süsleme hobisini, kendi elleriyle atölyeye dönüştürdüğü eski bir ahırda sürdürüyor.
Bodrum'da Başlayan Yolculuk
Uzun yıllar kurumsal firmalarda insan kaynakları müdürü olarak çalışan Asuman Aldemir, 4 yıl önce tatil için gittiği Bodrum’un Gümüşlük beldesinde gördüğü ışıklı su kabaklarından etkilenerek bu alana yöneldi. El emeğine olan ilgisiyle harekete geçen Aldemir, oradan ham kabağı alarak ilk denemesini yaptı. İlk denemesi başarısız olsa da pes etmeyen Aldemir’in babası, kendi bahçesinde su kabağı yetiştirmeye başladı.
“Tamamen Hayal Gücünüze Kalmış”
Aldemir, süsleme sürecine ilişkin şu bilgileri verdi:
“Ham kabağın üzerinde sağlıklı kalabilmesi için bir tabaka var, onu tel yardımıyla temizliyorum. Sonra objenin tasarımını çiziyorum. Bu tamamen hayal gücünüze kalmış. Daha sonra matkapla delikler açıyorum. İsteğe göre boyuyorum ya da ham haliyle bırakıyorum. En sonunda boncuk ve ışık sistemini ekliyorum.”
Ticari Amaç Gütmüyor
El emeğiyle ürettiği su kabağı lambalarını satmadığını vurgulayan Aldemir, “Yaptığım ürünleri yalnızca sevdiklerime hediye ediyorum. Önemli olan, yaparken keyif alabilmek. Şu an arkadaşımın oğlu için kuru kafa modelinde bir lamba yapıyorum. Yeğenlerime, kardeşime, evlenen kuzenlerime hediye ettim” dedi.
Eski Ahır, Sıcak Bir Atölyeye Dönüştü
Uzuntarla’daki evinin yanında bulunan eski bir ahırı atölyeye çeviren Aldemir, süslemelerde kullandığı taşları derelerden topladığını belirterek, “Harcını kendim yaptım. Burası artık benim için değerli ve anlamlı bir yaşam alanı haline geldi” diye konuştu.
“Beni Fiziksel Yorgunluk Rahatlatıyor”
Yaptığı çalışmaların kendisi için bir terapi olduğunu belirten Aldemir, şunları kaydetti:
“İş yerindeki stresi bu hobimle atıyorum. Elimle yaptığım her şey beni rahatlatıyor. Bu işe başlarken bana ‘Tamamlayamazsın’ dediler ama istikrarlı davrandım. Fiziksel olarak yorulmak bana iyi geliyor, zihinsel stresi yok ediyor. İnsanlar yapmak istediklerini yapmalı, ‘Ben yapamam’ dememeli. Birebir aynısı olmak zorunda değil, kendi emeğinizi ve zevkinizi katmak önemli.”