Ahmet AKÇAALAN'ın Köşe Yazısı
2014 yılında kendi yolumuzu çizme kararı aldık. Masanın diğer tarafına geçince çok farklı bir fotoğrafı daha iyi görüyorsunuz; finans, iş dünyası ve medya. O yüzden 13 Mayıs 2019 tarihinde “Basında Yaprak Dökümü Şart!” başlıklı bir yazı kaleme aldım.
Nitekim o gün ki yazımda yerel medya sayısının Kocaeli’nde olması gerektiğinden fazla olduğuna dikkat çektim. Medya sahibi şirketlerin yakında zamanda havlu atacağını ve gazeteciler için büyük bir değişim rüzgarı geleceğini…
Kısa zaman sonra Kocaeli medyasında hiç olmadığı kadar değişim rüzgarı esti. Son günlerde normale döner gibiyiz.
Birilerinin önce küçümsediği sonra tanışmak zorunda kaldığı internet medyasında ise o kaybolan gazetecilik ruhunu buluyorum. Özellikle bazı meslektaşlarımızla tatlı rekabetimiz var. Her sabah “bugün ne yapıyoruz” sorusu bizi kendimize getiriyor.
Günde belki 40 defa “ Kocaeli Gazetesi” kelimesini google’a yazıp gazetemizin sıralamasına bakıyoruz. Bizim için internet gazeteciliğinde kıstas budur. O sıralamada emek ve mücadeleyi görüyoruz.
Gelelim bunları yazmamın nedenine?
Birileri yine yanlış kurgu yapıyor.
Kendilerine göre medya dizaynına kalkışıyorlar.
Yıllarca Kocaeli medyasını bitiriyor diyerek haykırdığımız, birilerinin "ABİ'si (Abiye özel dikkat) Ömer Polat’ın rolünü şimdi birilerine vermeye çalışıyorlar. Hatalardan hiç ders çıkarmadılar, çıkarmıyorlar.
En önemlisi bizi anlamıyorlar. Beraber mesleğe başladığım çoğu arkadaşım yakından bilir. Benim şanslı yönüm yazılı basın, televizyonculuk, internet gazeteciliği ve reklamcılık konusunda bir harman oluşturabilmem. En önemlisi ise ben muhabirlikten geliyorum arkadaş. Bu işin en alt basamağından geliyorum. Sokakta beraber çalıştığım meslektaşlarımla zaman zaman keyifle geçmiş günlerimizi yat ediyoruz. Size onlarca örnek yazabilirim.
Biri asayiş muhabiri Nuri Akçaharman’dır. Kendisi ile bir intihar haberinde karşılaştık. Gazeteci nerede tanışacak haberde oluyor. Uzun zamandır dost dediğim kişidir.
Benim bir anda dibe çakılmam gibi bir durum olamaz, zaten orayı hiç unutmadım.
Gerek kalırsa oradan yeniden başlarım.
*********
Şimdi bütün bunlar üzerine 2014 yılından bu yana kendi ilkelerimiz üzerine yol yürüyoruz. Kabul etmem gerekiyor, iki kat yoruluyorum, çok zorlanıyorum ama bir o kadar çok keyifliyim. Ekonomi olarak değil ama gazetecilik adına özgürlük, adil olmak paha biçilmez…
Bir siyasi parti, bir siyasetçi çıkamaz Bugün Kocaeli’nde haberimiz çıkmıyor diyemez. En kavga ettiğimiz kesim ve kişilerin dahi haberlerini yayınlıyoruz. Bir kişiye olumsuz haber yaparak gel gel diyip reklam çağrısında bulunmadık, bir firma yerel medyaya reklam dağıttıktan sonra bizim gazetemiz yok diye günlerce olumsuz haberini yapmadık. Biz ilkelerimize inandık.
Birilerine son rahatsızlığımızı ise eski belediye başkanları için verdik.
Bakın altını çizmem gerekiyor Ak Partililer, Ak Partili eski belediye başkanlarının konuşmasından rahatsız oldular.
Önceki gün sabah toplantısını yaparken Serkan Üldeş’e bütün eski başkanları aramasını söyledim. Tek tek açıklama almasını. Nereye gitsem kimle konuşsam. Herkes onları kötülüyor.
Hatta kendimde yazı yazdım.
Cevap hakları vardı, onlar da konuşmalıydı.
Tek tek aradık,
Borçlar konusunda, her açıklama olay oldu.
Konuşan başkanın ilçesi karıştı.
O kadar dolmuşlar ki, biri sorsa gerçeği anlatsam diye resmen beklemişler…
Tek bir kelimelerini değiştirmeden olduğu gibi aktardık.
Birileri neden bu kadar rahatsız oldu, nedir bu rahatsızlığı nedeni?
Neden açıklama yapan başkanlardan bazılarını uyarma gereksinimi duydunuz?
Kötü polis olarak, eski başkanlar mı seçildi?
Bırakın tartışalım, konuşalım.
Gerçek ortaya çıksın.
Hatta belediyeyi batıran başkandan hesap sorulsun…
Herkes topu birine atıyor.
Yeni başkanlar mı, eski başkanlar mı yalan söylüyor?
Bu kadar eski başkanların konuşmalarından rahatsız olunmanın sebebi ne?