Tefekkür Saati - Ayşe Battal
Allah'ın nizamında,
Allah'ın sisteminde,
Allah'ın kanununda,
Allah'ın yasasında,
Allah'ın düsturunda;
Kula kul olmak yoktur!
Kardeşlerim!
Yol her zaman iki ayrımı işaret eder.
Bir tarafta batılı elinin tersiyle iten asıl hürriyet vardır; diğer tarafta, batılın kuşattığı kula kul olma düsturu...
Bir tarafta; hidayet üzere olan kuvvet vardır, ki Allah'a iman etmek, O'nun nizamına tabi olmakla doğar.
Diğer tarafta; Allah'a yüz çevirip O'nun nizamına tabi olmayan sapkınlığın kuvveti vardır ve delalet kuvvetinin hacmi Müslümanı kurtarmaz. Çünkü o zaten, kendisini yoktan var eden Allah'ın kudretini kabul etmekten uzaklaşınca, hakikati kaybetmiş olur.
İşte insanlığın gerçek özgürlüğünü ilan eden o harikulade ayeti kerime,
işte yolların ayrılış noktası: "Yalnız sana ibadet (kulluk) eder, yalnız senden yardım dileriz" (Fatiha 4)
İşte hürriyetin ilanı!
Evhamın esaretinden kurtuluş hürriyeti; TEVEKKÜL!
Kalıplaşmış köhne inançları yıkma hürriyeti; İTİKAD!
Cahiliyet devri adetlerinden sıyrılma hürriyeti; TAKVA!
Ve bu hürriyetin beraberinde getirdiği gerçek iman düsturu olan; Allah'ı hayatın her alanında öncü tutmanın, hükmün ve insanları yönetmede tek yetki sahibi olduğunun, kulluğun ancak O'na yapıldığının ve yardımın ancak O'ndan geleceğinin gerçek anlamı; TEVHİD!
"Seni Ben yarattım. Sen kimsenin kulu değilsin, Ben'im kulumsun. Önce Bana güven, yalnız Ben'den iste. Bırak cehaleti, yüzünü Bana dön, kurtul kula kul olmaktan" diyor Rabb'imiz... SubhanAllah!
Rabb'im anlamayı ve ayet ayet amel etmeyi nasip etsin...