Sendikanızın geçmişi oldukça köklü. Bize bu süreci biraz anlatır mısınız?

Türk Harb-İş Sendikası, resmi olarak 55 yıllık bir geçmişe sahip ama sendikal hareketlilik 1950’li yıllara kadar uzanıyor. Aslında sendikamız sadece bir işçi örgütü değil; aynı zamanda Türkiye’nin savunma sanayi altyapısının taşıyıcı kolonlarından biri. Teşkilatlı olduğumuz işyerlerinin çoğu, Cumhuriyetle yaşıt veya kökü Osmanlı'ya kadar giden yerlerdir. Bu da işimizin hem tarihî hem stratejik boyutunu ortaya koyuyor.

Hangi kurum ve işyerlerinde örgütlüsünüz?

Milli Savunma Bakanlığı başta olmak üzere, İçişleri Bakanlığı, ASFAT A.Ş., NATO Müttefik Kara Komutanlığı, bazı yabancı askeri işyerleri ve Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü’ne bağlı tüm işyerlerinde örgütlüyüz. Ayrıca Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri’ne bağlı tersane ve bakım-onarım tesislerinde de temsil gücümüz var.

Türk Harb İş Sendikası 2

Yerli üretim sürecinde üyelerinizin rolü nedir?

Bugün savunma sanayisinde millileşme oranı %20’lerden %80’lere çıktıysa, bunun arkasında üyelerimizin alın teri vardır. Her biri kendi alanında uzman olan çalışanlarımız sayesinde bir ürünün maliyeti yurtdışındakinin beşte biri, bazen onda biri düzeyine düşebiliyor. Örneğin, 100 bin dolarlık bir ürün bizim işyerimizde 10 bin, hatta 5 bin dolara üretilebiliyor.

Somut olarak hangi projelerde aktif rol oynuyorsunuz?

Kanuni MTAL’den TÜBİTAK’ta Akılcı Hamle!
Kanuni MTAL’den TÜBİTAK’ta Akılcı Hamle!
İçeriği Görüntüle

MİLGEM projesi, Reis sınıfı denizaltılar, TF-2000 hava savunma muhripleri ve milli uçak gemisi MUGEM gibi stratejik projelerde üyelerimizin emeği var. İlk milli denizaltı MİLDEN’in kaynağı da Gölcük Tersanesi’nde yapıldı. Şimdi Aksaz ve Mersin tersaneleriyle birlikte beş tersanemiz oldu. “Mavi Vatan”ın arkasında bu işgücü var.

Kamuoyunun bu emekten haberdar olduğunu düşünüyor musunuz?

Maalesef hayır. Kamuoyunun gözünden uzak, adeta “görünmez kahramanlar” olarak anılmayı hak ediyorlar. Askerî ürünlerin üretiminden helikopter bakımına, astronot kıyafeti dikiminden F-16 parçalarına kadar çok geniş bir yelpazede çalışıyorlar. Örneğin, ilk Türk astronotumuz Alper Gezeravcı’nın uzay kıyafetini bile bizim üyelerimiz dikti.

Türk Harb İş Sendikası 1

Bu kadar önemli işler yapan işçilerin çalışma koşulları ve ücretleri nasıl?

İşte en acı veren konu bu. 14. derece bir işçinin net maaşı 40 bin TL civarında. Büyükşehirlerde kiralar 25 bin TL’ye dayanmışken, açlık sınırı 26 bin TL, yoksulluk sınırı ise 78 bin TL. Savunma işçileri bu koşullarda ikinci iş yapmak zorunda kalıyor. Nitelikli personel ise ya özel sektöre geçiyor ya da yurt dışına gidiyor. Son iki yılda 7 bin civarında arkadaşımız sistemin dışına çıktı.

Bu durumun uzun vadede etkileri ne olur sizce?

Yapılan işin niteliğiyle ücret arasında büyük bir uçurum var. Aynı işi yapan bir özel sektör çalışanı, kamu çalışanının 2-3 katı maaş alıyor. Eğer bu tersine göç sürerse, yerlileşme sürecinde ciddi bir kırılma yaşanır. Çünkü bu işi bilen, yetişmiş kadrolar kolay kolay bulunmuyor.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Bizim için hem çalışanlarımızın hak ettiği ücretleri alması, hem de bu işyerlerinin uzun vadede yaşatılması çok önemli. Savunma sanayinde yerli ve milli üretimin devamı, bu işçilere gereken değerin verilmesiyle mümkün olabilir.

Türk Harb İş Sendikası 3-1

Muhabir: Çetin Gürol